Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9803 E. 2022/4087 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında torununa yaptığı taşınmaz temliki işleminin, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasına konu olması.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, temlik tarihinde mirasçısı olmayan torununa yaptığı taşınmaz devrinde paylaştırma amacıyla hareket ettiğini gösterir bir delil bulunmadığı, davalının taşınmazı bedelsiz devraldığı ve mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptaline ve tescile karar veren direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 24.05.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ...ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat... geldiler, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan babaanneleri ... ’ın maliki olduğu 936 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümün intifa hakkını uhdesinde tutup çıplak mülkiyetini davalı torununa satış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığını, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakanın sağlığında tüm çocuklarına ve torunlarına eşit bir şekilde yaklaştığını, mal varlığını da iyiniyet çerçevesinde paylaştırmaya çalıştığını, bu doğrultuda kendine olduğu gibi, davacılara da kazandırmalarda bulunduğunu, temlikin paylaştırma amacıyla yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakan tarafından davacılara da temlik yapıldığı, mirasbırakanın amacının mal kaçırma olmayıp, paylaştırma iradesi ile hareket ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Mahkemece, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile hüküm tesis edildiğini, eldeki davada diğer mirasbırakan ...tarafından davacılara yapılan temliklerin göz önüne alınamayacağını, çünkü eldeki davanın mirasbırakan ...’ın mirasına ilişkin olduğunu, mirasbırakan tarafından davacı ...’ya yapılan devrin mirasbırakanın mal paylaştırma amacıyla hareket ettiğini göstermeyeceğini, mirasbırakanın dava dışı kızı ...’e 7 parsel sayılı taşınmazdaki payını devrettiğini, bu temlike ilişkin açılan Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın kabul ile sonuçlandığını, mirasbırakanın davalının kardeşine de Çankaya ilçesindeki 2 nolu bağımsız bölüm ile İzmir 'de 4 adet parsel ve 1 adet bağımsız bölüm olmak üzere temlikler yaptığını, bu muvazaalı işlemler nedeni ile de dava açıldığını ve bu taşınmazlar yönünden de kabul kararı verildiğini, mirasbırakanın mal varlığını davacılara değil, davalıya, davalının annesi ve kardeşine devrettiğini, mirasbırakanın davacılardan mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğini, ayrıca yapılan temlikin davacıların saklı payını zedelediğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 01/10/2021 tarihli ve 2020/1119 Esas 2021/1326 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 936 ada 3 parsel, zemin kat 4 nolu bağımsız bölümün, mirasbırakan tarafından temlik tarihinde mirasçısı olmayan torunu davalı ...'e yaptığı devir bakımından paylaştırma savunmasının dinlenmesine olanak bulunmadığı, diğer taraftan, tanık anlatımlarına göre mirasbırakanın devir tarihinde torununa taşınmazını devretmesini gerektirir bir nedenin de olmadığı gibi işlem tarihinde 22 yaşında olan ...'in taşınmazı bedelsiz devraldığı, temlikin mal kaçırmak amacı ile yapıldığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Bölge Adliye Mahkemesince delillerin hatalı değerlendirilerek hüküm tesis edildiğini, mirasbırakanın torunları arasında ölmeden önce adil bir şekilde mal paylaşımı yapma iradesi olduğunu, buna rağmen, İstinaf mahkemesince temlik tarihinde davalının mirasçı olmadığı gerekçesi ile paylaştırma savunmasına itibar edilmemesinin doğru olmadığını, mirasbırakanların torunları arasında ayrım gözetmeksizin bir paylaştırma yaptıklarını, yine mirasbırakanların haksızlık olmasın diye çocukları arasında da hak dengesini gözetir paylaştırma yaptıklarını, bu kapsamda Ankara’daki 27 parsel sayılı taşınmazdaki 6 adet taşınmazdan iki tanesinin davacıların babası Kaya'ya, iki tanesinin davalının annesine devredildiğini, tüm devirlerin hak dengesini gözetir bir paylaştırma için yapıldığını, mirasbırakanın amacının mal kaçırmak olsaydı diğer torunlarına devir yapmayacağını, taşınmazın kira gelirini ölümüne dek mirasbırakanın aldığını, davalının mirasbırakanın hastalığında ve yaşlılığında mirasbırakan ile ilgilendiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil,olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre Bölge Adliye Mahkemesince kararın (IV./3.) no.lu paragrafında yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 17.990,67 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına, 24/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.