"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/27 E., 2015/59 K.
DAVA TARİHİ : 28.05.2010
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.06.2014 tarihli ve 2014/7598 Esas 2014/7592 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesi ile özetle; Tomarza ilçesi, Kale köyü köyiçi mevkiinde adına kayıtlı 144 ada 7 parsel ve 141 ada 2 parsel sayılı taşınmazların iki farklı kısmının kadastro çalışmaları sırasında haksız şekilde yol olarak bırakıldığını ileri sürerek, yol kısımlarının iptal edilerek adına tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılardan ... Vekili, Mal Müdürlüğü Temsilcisi ve .... duruşmaya gelerek davayı kabul etmediklerini beyan etmişlerdir.
Davalı ..., 21.07.2010 tarihli duruşma beyanında, davacının davasında haklı bulunduğunu, davaya konu yerin daha öncesinde yol olmadığını ancak kadastro geçerken yol olarak tespit edildiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tomarza Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.06.2011 tarihli ve 2010/149 Esas, 2011/186 Karar sayılı kararı ile; mahkemenin görevsizliğine, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
IV. BOZMA ve BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. BİRİNCİ BOZMA KARARI
Mahkemenin 08.06.2011 tarihli ve 2010/149 Esas, 2011/186 Karar sayılı kararına karşı davacı temyiz yoluna başvurmuştur.
,
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.12.2013 tarihli ve 2012/6528 Esas, 2012/13138 Karar sayılı ilamıyla; "dava konusu olayda paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün değeri tespit edilerek mahkemenin görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekirken davacıya ait ve dava konusu taşınmaza komşu parsellerin dava tarihindeki değerleri esas alınarak görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. BOZMA SONRASI MAHKEMECE VERİLEN KARAR
Mahkemenin 06.11.2013 tarihli, 2013/9 Esas ve 2013/216 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne, davalı ... Bozdoğan adına açılan davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmiştir.
C. İKİNCİ BOZMA KARARI
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.06.2014 tarihli ve 2014/7598 Esas 2014/7592 Karar sayılı ilamı ile; tescil istemiyle açılacak davaların Hazine ile birlikte ilgili kamu tüzel kişiliklerine de yöneltilmesi zorunlu olduğu, somut olayda dava dilekçesinde sadece Hazine ile bir kısım komşu taşınmaz malikleri davalı olarak gösterildiği, taşınmazın bulunduğu köy tüzel kişiliğine dava yöneltilmediği gibi yargılama sırasında da davaya dahil edilmediği, ilgili maddeleri 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan köylerin tüzel kişilikleri sona ermiş ve mahalle olarak ilçe belediyelerine bağlandığı, mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, 6360 sayılı Yasa hükümleri de dikkate alınarak davacıya ... ile ... davaya dahil etmesi için imkan verilmesi, taraf teşkili sağlandığı takdirde işin esasına girilip iddia ve savunmalar doğrultusunda araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek temyiz başvurusunun kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. İKİNCİ BOZMA SONRASI MAHKEMECE VERİLEN KARAR
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda davalı ... ile davalı Kale Tüzel Kişiliğine yönelik açılan davanın kabulüne, Tomarza İlçesi Kale Köyü Köyiçi Mevkiinde bulunan ve yol vasfındaki taşınmazların fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 31.10.2013 hakim havale tarihli raporda (A) harfi ve kırmızı renkli olarak gösterilen 744,35 m2'lik kısmın 144 ada 7 nolu parsele eklenmek suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı ... Bozdoğan ile davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ve davalı ... Belediyesi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili, verilen kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, dava konusu alanların köy halkının ortak kullanımına bırakılmış kamu orta malı olduğunu, davalı ... Belediyesi vekili; dava konusu Tomarza İlçesi Kale Mahallesinde bulunan taşınmaz hakkında verilen kararın eksik inceleme ile verildiğini, dava konusu yerin kadastro çalışmaları ile yol olarak terkin edildiğini, davacının da uzun yıllar söz konusu taşınmazı kullandığı iddiasını ispat edemediği halde mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi,
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci maddesi,
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’nun 297/2 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Somut olayda; davacı tarafından Kale Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak gösterilen taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tescil istemiyle dava açılmış, Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde haritasında yol olarak tespit dışı bırakılan yerin kadastro tespitinden önce 20 yılı aşkın süreyle kesintisiz ve aralıksız davacının zilyetliğinde olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, TMK'nın 713 üncü maddesi uyarınca yapılması gereken zorunlu ilanlar yaptırılmamış, davacı adına dava konusu taşınmazın bulunduğu çalışma alanında kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır.
2. Hal böyle olunca; TMK'nın 713/4-5 inci maddeleri gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, davacı adına dava konusu taşınmazın bulunduğu çalışma alanında kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığının (senetsiz defteri) sorulması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesindeki 40/100 dönüm sınırının da göz önünde bulundurulması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.
3. Ayrıca karar başlığında; dava açıldığı sırada köy muhtarlığı yaptığı anlaşılan ... ismi davalı olarak yer almasına rağmen hüküm kısmında ... hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması HMK'nın 297 nci maddesine aykırılık teşkil etmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden Belediyeye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.