"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/4 E., 2021/86 K.
DAVA TARİHİ : 11.01.1991
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde; Tekmen Köyü Köy içi mevkinde bulunan dava konusu taşınmazı muris anneleri ....'ın 1973 yılında taşınmazın maliki olan M....den satış senedi ile satın alarak kullanmaya başladığını, ancak satış senedinin 13.08.1976 tarihinde düzenlendiğini, çekişmeli taşınmaz üzerine ahır, samanlık, garaj, ambar, depo, betonarme bir ev yaptıklarını, ayrıca taşınmazın etrafını çok sayıda meyve ve kavak ağacı ile çevirdiklerini, ....'in aynı yeri daha sonra davalılara da sattığını, davalıların burayı satın alırken taşınmazın daha önce kendilerine satıldığını bilmediklerini belirtmiş, kadastro sırasında taşınmazın davalılar adına tespit ve tescil edildiğini beyan ederek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras hisseleri oranında adlarına tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı İhsan Kılıçdağ vekili, taşınmazın tek bir hissedarının yaptığı satışın geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.03.2015 tarihli ve 2014/10818 Esas, 2015/2957 Karar sayılı kararıyla "elbirliği mülkiyetine konu olan taşınmazın 7 dönümlük bölümünü mirasçılardan Mehmet Ali Demir’in adi senet ile 13.08.1976 tarihinde davacıların murisi ...'e satışı geçersiz ise de; davalı ... ve ...'nın yargılama sırasındaki beyanlarının 6100 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi uyarınca davaya son veren taraf işlemlerinden olup olmadığı hususunun tartışılıp değerlendirilmemiş olmasının isabetsiz olduğu" belirtilerek hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ...'ın beyanı kabul beyanı olarak değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazda davalı ... adına kayıtlı payın 5732990/27713810 hissesinin iptali ile veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, iptal ve tescile karar verilen dışında kalan davalı ...'ın hissesinin kendisi üzerine bırakılmasına, davalı ... mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davanın tam kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu, dava konusu taşınmaz üzerindeki payların iptali ile değil taşınmaza ayrı parsel numarası verilmek suretiyle tescil kararı verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... temyiz dilekçesinde; taşınmazın içerisindeki yapıların kendisine ait olduğunu, Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi 2008/351 Esas, 2011/83 Karar sayılı dava dosyası ile tespit edildiğini, harici satış senedine ve senetteki imzalara itiraz ettiklerini, çekişmeli taşınmazı aldığı tarihten bu yana taşınmazın zilyetliğinde bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda gösterilen hisse oranında yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiş olup yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
2. Dava konusu taşınmaz kadastro tespit ve tapu malikleri olan ....ve ...'ın çapa dayalı satışları sonucunda eşit paylarla davalı ... ile ... adına tescil edilmiştir. Davalı ... 15.06.1996 tarihli keşifte imzalı beyanı ile dava konusu taşınmazın 7 dönümlük bölümünü....'ın 1970 yılında davacının annesine sattığını bildiğini, ...'ın taşınmazın içinde başka yerlerini de üçüncü kişilere sattığını, kendisinin 1986 yılında .... ve .. hisselerini tapudan satın aldığını ancak zeminde yer kullanmadığını, taşınmazı satın aldığında değişik şahıslara ait olduğunu bildiğini beyan etmiş; diğer davalı ... ise 19.08.1993 tarihli dilekçesiyle davaya konu edilen taşınmazı yıllardır davacı ve ailesinin kullandığını, taşınmazın davacılara ait olduğunu beyan etmiş olup, önceki tarihli bozma ilamında her iki davalının beyanlarının davaya son veren taraf işlemlerinden olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gereği bozma konusu yapılmıştır. Ancak mahkemece bozma gerekleri yerine getirilmeden ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Öte yandan çekişmeli taşınmaz üzerinde taksim ve fiili özgülenme olup olmadığı araştırılmadığı gibi çekişmeli taşınmaz üzerinde tarafların kullandığı yerlerin ayrı ayrı belirtilmediği, denetime elverişsiz fen bilirkişi raporunun hükme esas alınması da isabetsizdir.
3. Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca ulaşmak için; fen bilirkişisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, taşınmazda taksim yada fiili özgülenme bulunup bulunmadığı, taşınmazı kimin nasıl kullandığı, taşınmaz üzerinde belirgin bir sınır bulunup bulunmadığı belirlenmeye çalışılmalı, her iki davalının da bozma öncesindeki beyanları değerlendirilmeli, taşınmaz üzerinde fiili özgülenme ya da taksim bulunmadığının anlaşılması halinde, davalıları da paydaş kılacak şekilde hisseler oranlanarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Temyiz edenler tarafından yatırılan peşin harçların istekleri halinde iadesine,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.