Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1005 E. 2022/5186 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın bazı taşınmazlarını davalıya satış yoluyla yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalıya temlik edilen taşınmazlardan birinin mal paylaşımı amacıyla değil, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla devredildiğine dair kanıtların değerlendirilmesinde isabetli olduğu, ancak hüküm kısmında davalı adına kayıtlı pay oranının hatalı belirtilmesi nedeniyle, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: BURSA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen kararın, asıl davada davacı ..., birleştirilen davada davalı ... ve asıl ve birleştirilen davalarda davalı birleştirilen davada davacı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; asıl davada davacı ... ve birleştirilen davada davalı ...'nin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-2 maddesi gereğince kabülu ile kararın kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davada davalı ...’in istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalı-birleştirilen davada davacı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, mirasbırakanları ... ...'in 5 parsel sayılı taşınmazı oğlu olan davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, anılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adlarına tescilini, istemişlerdir.

2. Birleştirilen davada davacı ..., mirasbırakan babası ... ...'in 3933 ada 1 parseldeki 2, 4 ve 6 no.lu bağımsız bölümleri, 3944 ada 2 parseldeki 6 no.lu bağımsız bölümü ve 5265 ada 6 parsel sayılı taşınmazı, kızı olan davalı ...’ye satış suretiyle temlik ettiğini, anılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1. Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ..., zamanaşımının dolduğunu, diğer mirasçıların da davalı olarak yer alması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

2. Birleştirilen davada davalı ..., 3933 ada 1 parseldeki 2 ve 6 no.lu bağımsız bölümleri mirasbırakandan değil annesi ...,'ten temlik aldığını, aynı yer 4 no.lu bağımsız bölümün mirasbırakan babası tarafından temlik edildiğini ancak aynı akitle davacı ... ve dava dışı ...’ye de bağımsız bölüm verdiğini, 3944 ada 2 parseldeki 6 no.lu bağımsız bölümün mirasbırakan tarafından intifa hakkı uhdesinde bırakılarak devredildiğini, 5265 ada 6 parseldeki 8 no.lu bağımsız bölümün mirasbırakan tarafından temlik edildiğini ancak davacı ... ve dava dışı ...'ye de aynı taşınmazda bağımsız bölümler verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli ve 2014/699 E., 2019/548 K. sayılı kararıyla; asıl davada davacı ... ve birleştirilen davada davacı ...’in feragatları nedeniyle davaların reddine, birleştirilen davalardan ...’nin davacı olduğu, 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davada mirasbırakan ... in dava konusu taşınmazın ¼ payını 29/12/1989 tarihinde, kalan ¾ payını da 23/02/1999 tarihinde oğlu olan davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın ekonomik durumunun oldukça iyi olduğu, taşınmazı satmaya ihtiyacı bulunmadığı, davalının satım bedelini verdiğini ispatlayamadığı, taşınmazın oldukça değerli olduğu ve gerçek değeri ile satış değeri arasında fahiş fark bulunduğu, mirasbırakanın başka taşınmazlarını mirasçıları arasında paylaştırdığı ancak dava konusu taşınmazın hakkaniyet ölçüsünün üzerinde değere sahip olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının payı oranında adına tesciline, birleştirilen davada davacı ...’in talepleri yönünden dava konusu taşınmazlardan 3933 ada, 1 parseldeki 4 numaralı bağımsız bölümün ölünceye kadar bakma akdi karşılığı davalı ...’ye temlik edildiği ancak mirasbırakanın bakım ihtiyacı olmadığı, bakım borcunun ifa edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile bu taşınmaz yönünden tapu kaydının iptali ve payı oranında davacı adına tesciline, diğer taşınmazlar yönünden muvazaa iddiasının ispatlanamamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı ..., asıl ve birleştirilen davalarda davalı, birleştirilen davada davacı ..., birleştirilen davada davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

2.1. Asıl dava davacı ... vekili, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğunu ancak maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bu yönden bozulmasını istemiştir.

2.2. Asıl ve birleştirilen davalarda davalı, birleştirilen davada davacı ... vekili, 5 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından muvazaalı olarak temlik edildiği iddiasının ispatlanamadığını mahkemenin, davalı ...’ye yapılan temlikler yönünden paylaştırmayı kabul edip, müvekkili...’e yapılan temlik yönünden muvazaayı kabul etmiş olmasının çelişki olduğunu, mirasbırakan tarafından mirasçılarına temlik edilen ve intikal eden tüm taşınmazların değerleri ile tespit edilerek denkleştirme yapılıp yapılmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiğini, ... aleyhine açılan davadaki tüm taleplerinin kabulü gerekirken yalnızca 4 no.lu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkili aleyhine kabulüne karar verilen kararın kaldırılması ile davanın reddine, ... aleyhine açılan davada tüm talepler yönünden davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.3. Birleştirilen davada davalı ... vekili, Mahkemece 4 no.lu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne gerekçe olarak mirasbırakan ile müvekkili arasında ölünceye kadar bakma akdi yapıldığı ancak müvekkilinin bakım borcunu ifa etmediği gösterilmiş ise de, müvekkili ile mirasbırakan arasında böyle bir akit yapılmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir

3. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 03/11/2021 tarihli ve 2019/1573 E., 2021/1571 K., sayılı kararıyla;

3.1. Asıl davada davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; asıl davada davacı ...’nin dava değerini 20.000,00 TL olarak gösterip bu miktar üzerinden harçlandırdığı, ıslah ile arttırmadığı, 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 46.700,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istnaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği kabulüne,

3.2. Asıl ve birleştirilen davalarda davalı, birleştirilen davada davacı ... vekilinin istinaf başvurusu yönünden; mirasbırakan tarafından 3933 ada 1 parsel, 3944 ada 2 parsel ve 5265 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarda eşi...ve çocukları ..., ...,ile ...,'e temlik edilen bağımsız bölümlerin niteliği ve yaklaşık değerleri gözönüne alındığında mirasçılar arasında mal paylaşımı amacı güdüldüğü anlaşılmakta ise de, 1087 ada 18 parsel (yenileme kadastrosu sonucu 2622 ada 5 parsel) sayılı taşınmazın 29/12/1989 tarihinde 1/4 payının ve 23/02/1999 tarihinde ise kalan 3/4 payının davalı ...'e temlik edilmesi, mal paylaşımı amacı güdüldüğü kanaatine varılan taşınmazların mesken nitelikli bağımsız bölümler olması, 2622 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise tarla vasfında olması fakat fiilen kiraya verilen 5 adet işyerinin bulunması, bağımsız bölüm vasıflı taşınmazların 2018 yılı itibarı ile değerlerinin 250.000,00 TL ile 350.000,00 TL arasında olması, 2622 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise 2014 yılı itibarı ile olan değerinin dahi bağımsız bölüm nitelikli taşınmazların yaklaşık 10-12 katı olan 3.275,000,00 TL değerinde olması, murisin davalı ...'e bu kadar değerli bir taşınmazı temlik etmesi ile yetinmeyip dava konusu olmayan 2377 ada 57 parsel (eski 489 parsel) sayılı, 41.750,56 m2 yüzölçümlü, meyve bahçesi vasıflı, 2013 yılı itibarı ile dahi değeri 7.500.000,00 TL olan taşınmazı da 23/11/1999 tarihli ve 8763 yevmiye sayılı işlemle satış sureti ile temlik etmesi hususları gözönüne alındığında, 2622 ada 5 parsel sayılı taşınmaz açısından mirasbırakan mal paylaşımı amacı gütmediği, mal varlığında önemli maddi değere sahip olmayan bağımsız bölüm nitelikli taşınmazları paylaştırmışsa da, çok önemli maddi değere sahip olan bu taşınmazı, diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile tek erkek evladı olan davalı ...'e görünüşteki satış işlemi ile temlik ettiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

3.3. Birleştirilen davada davalı ... vekilinin istinaf başvurusu yönünden; Mahkemece, 4 no.lu bağımsız bölümün davalı ...'ye ölünceye kadar sözleşmesi ile mirasbırakan tarafından temlik edildiği fakat bakım olgusunun gerçekleşmediği gerekçesi ile bu taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmişse de, bahsi geçen taşınmazın mirasbırakan tarafından davalı ...'ye ölünceye kadar bakım akdi ile değil 165.000 ETL karşılığında satılarak temlik edildiği, bu davaya konu olan taşınmazlardan 2 adedinin mirasbırakan tarafından değil, eşi ve tarafların annesi olan...tarafından davalı ...'ye temlik edildiği, yine mirasbırakanın davalı ...'ye satış sureti ile intikal ettirdiği bu taşınmazla aynı akitte davacı ...'e ve asıl dosyanın davacısı ...'ye de bağımsız bölüm nitelikli taşınmazı aynı bedelle satış sureti ile temlik ettiği, mirasbırakanın iradesinin mesken nitelikli taşınmazlar için mal paylaşımı olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalı birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Asıl ve birleştirilen davalarda davalı birleştirilen davada davacı ... vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın aleyhine olan kısımlar yönünden bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere (V/3.2) no.lu parağrafta yer verilen yasaya uygun gerektirici nedenlerle, delillerin takdirinin yerinde olmasına, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu bentte yazılı olduğu üzere karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

3.3.2. Ancak, bilindiği ve 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesinde düzenlendiği üzere hüküm sonucu kısmında; “İstek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

3.3.3. Somut olayda; birleştirilen Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/384 Esas sayılı dosyada dava konusu edilen 5 parsel sayılı taşınmazın tamamı mirasbırakan adına kayıtlı iken, mirasbırakanın 29/12/1989 tarihinde ¾ payını ipka ederek, ¼ payını, 23/02/1999 tarihinde kalan ¾ payını davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, davalı ...’in yargılama devam ederken 16/01/2016 tarihinde ½ payını ipka ederek, ½ payını, 28/06/2016 tarihinde de maliki olduğu ½ payın ½ sini...tarafından açılan birleştirilen davadaki davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, böylece ¼ payın davalı ..., ¾ payın ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

3.3.4. Bölge Adliye Mahkemesince birleştirilen Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/384 Esas sayılı davanın kabulü ile 5 parsel sayılı taşınmazın davacı ...’nin ¼ payı olduğu gözetilerek davalı ... adına kayıtlı ¼ payın iptali ile ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken taşınmazın tamamının... adına kayıtlı olduğu belirtilerek ¼ payın iptali ile bakiye payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Ne var ki, belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir.

VI. SONUÇ:

1. (3.3.1) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle asıl ve birleştirilen davalarda davalı-davacı ... vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Asıl ve birleştirilen davalarda davalı-davacı ... vekilinin, temyiz itirazlarının (3.3.2), (3.3.3), (3.3.4) no.lu paragraflarda açıklanan nedenlerle kabulü ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının II-d bendinin 2. fıkrasının hükümden çıkarılarak; 2. fıkra olarak yerine “Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Sakarya Mh. 2622 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olan 1/4 payının tapu kaydının iptal edilerek, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,” cümlesinin yazılmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu şekli ile 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.