"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/686 E., 2021/1138 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/249 E., 2021/5 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; ... ada 2, 213 ada 44 ve 45, 220 ada 9, 11 ve 12, 222 ada 2, 3 ve 6, 231 ada 2, 337 ada 2 ve 3, 338 ada 6, 7, 8, 9 ve 10, 346 ada 3 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ...’ın ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, ancak kadastro çalışmalarında davalılar ..., ..., ... ve ... adına tespit edildiğini, yapılan kadastro tespitlerinin gerçeği yansıtmadığını ve yasaya aykırı olduğunu, davalıların senelerce taşınmazları kullanmasını ve yararlanmasını engellediklerini, hatta taşınmazları kız kardeşlerinin katılımı ve rızası olmaksızın kendi aralarında taksim ettiklerini, kız kardeşlerini mirastan dışlayarak taşınmazların bir kısmını kendi adlarına, bir kısmını da davalı ...'nın iki oğlu olan davalılar adına tespit ve tescil ettirdiklerini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 04.09.2014 tarihli 2. celse davalı ... adına kayıtlı olan dava konusu 213 ada 45, 220 ada 11, 222 ada 3, 337 ada 2, 338 ada 8 ve 346 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava tefrik edilerek eldeki dosya esasına kaydedilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ..., ... ve ... vekili, 1981 yılından itibaren (33 yıldır) taşınmazlara malik sıfatıyla zilyet olduklarını, mirasbırakan ...’nin taşınmazları 1981 yılında erkek çocukları arasında taksim ettiğini, davalı ...’nın da kadastro tespitinde çocukları arasında taksim ettiğini, taşınmazların 1981 yılından itibaren mirasbırakan tarafından kullanmadığını, davalı ...’nın bir kısım taşınmazları 1995 ve 1998 yılında kardeşi ...’ten ve komşusu ... ...’dan satın aldığını, satın alınan taşınmazların keşifte gösterileceğini, davacının 1992 yılında evlenip gittikten sonra taşınmazlara ilişkin talebinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.12.2017 tarih 2014/534E., 2017/42K. sayılı kararı ile; terekeye 3. kişi konumunda olana davalıya karşı pay oranında dava açılmayacağı gerekçesiyle davacının aktif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 19.04.2018 tarih 2018/454 E., 2018/540 K. sayılı kararı ile; davalının babası mirasçı ...'nın dava tarihinde sonra ölümü ile davalının mirasçı konumuna geldiği, davacının aktif dava ehliyetinin tamamlandığı gerekçesiyle esas hakkında hüküm tesisi için Mahkemesine gönderilmiş, Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.01.2021 tarihli ve 2018/249 E., 2021/5 K. sayılı kararı ile; mirasbırakanın taşınmazları oğullarına bıraktığı, kendi aralarında taksim ederek zilyet oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı tarafın taşınmazları 20 yılı aşkın süredir kullandığını iddia ederek kazandırıcı zamanaşımına dayalı olarak mülkiyet hak kazandığını iddia ettiğini, bu iddiaların haksız olduğunu, terekeye dahil olan taşınmazlar için mirasçılar arasında zaman aşımı işlemeyeceğini, üstelik mirasbırakan ...'ın vefat edene kadar dava konusu taşınmazlar üzerindeki hakimiyetini sürdürmüş olduğunu, davalıların kullanımının malik sıfatıyla değil mirasbırakan adına devam ettiğini, davalıların mirasbırakanın ölümünden sonra taşınmazlara el koyduğunu, ölüm tarihinden kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin geçmediğini, mirasbırakanın kızlarını mirasından dışlamak yönünde bir iradesinin olmadığını, dava konusu taşınmazların bir kısmının satın alındığı iddia edilmiş ise de bu iddianın tanık beyanlarıyla ispatlanmasının mümkün olmadığını, satın alındığında ilişkin yazılı bir delilin dosyaya sunulmadığını, tüm taşınmazların mirasbırakandan intikal edildiğinin açık olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 04.11.2021 tarihli ve 2021/686 E., 2021/1138 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın sağlığında yaptığı paylaştırmanın bağış niteliğinde olduğu, zilyetliğini teslim ettiği, teslim tarihinden itibaren zilyetliğinin davalı ve babasında olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun; 14/1 inci ve 15 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Mirasbırakan 1933 doğumlu ...’ın 20.09.2003 tarihinde öldüğü, geride davacı kızı ..., dava dışı çocukları ..., ... ve ...’nın mirasçı olarak kaldığı, ...’nın 19.10.2015 tarihinde ölümü ile eşi ... ile çocukları davalı ..., ... , ... ve ...’nın mirasçı olarak kaldığı, dava konusu ... köyü 213 ada 45 parsel sayılı 2.029,50 m2 miktarlı, 220 ada 11 parsel sayılı 300,99 m2 miktarlı, 222 ada 3 parsel sayılı 4.720,66m2 miktarlı, 337 ada 2 parsel sayılı 175,01 m2 miktarlı, 338 ada 8 parsel sayılı 1.425,43 m2 miktarlı, 346 ada 3 parsel sayılı 659,82 m2 miktarlı çay bahçesi nitelikli taşınmazların kadastro çalışmalarında senetsizden, ceddinden intikal ve taksimen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... ...’a ait iken 2010 yılında oğlu ...’a kayıtsız şartsız hibe ettiğinden davalı adına tespit edildiği, tespite davacının itiraz etmesi üzerine komisyonun 20.03.2012 tarihli kararı ile itirazın reddedildiği, 15.05.2012-14.06.2012 askı ilan süresinde dava açılmadığından tespitin 15.06.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...