Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1022 E. 2023/6646 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1004 E., 2021/1035 K.

DAVA TARİHİ : 27.09.2019

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bulancak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/600 E., 2021/44 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Giresun ili, Bulancak ilçesi, Büyükada köyü, 110 ada 94 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise 93 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında anılan komşu parseller arasındaki sınırın hatalı tespit edildiğini, ölçüm hatası yapıldığını, kendi parseline ait bir kısım yerin davalı adına kayıt taşınmaz sınırları içinde kaldığını ileri sürerek taşınmazlar arasındaki sınırın tespiti ile hatalı olarak davalının taşınmazına katılan kısmın tapu kaydının iptaline adına kayıtlı 94 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tesciline karar verilmesini istemiş; 02.10.2020 tarihli keşif sırasında; 93 ve 94 parselin dedesinin vefatından sonra 1954 yılında babası ve kardeşleri arasında fiilen paylaşıldığını, bu paylaşıma göre ihtilaf konusu 300 m2 de dahil olmak üzere yeri kendisinin kullandığını beyan etmiş, davacı vekili keşif sırasındaki beyanında, 93 ve 94 parsel sayılı taşınmazların 4 hisseye tekabül ettiğini, 4 mirasçı tarafından paylaşıldığını, davacının diğer iki paydaşın da yerini satın aldığından kendi payı ile birlikte toplam 3 hisseye sahip olduğunu bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından davacı adına kayıtlı dava dışı ve dava konusu taşınmazlar arasındaki sınırın fiilen gösterilemediği, bu sınırın tespit edilemediği, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme sonucu gerekçe bildirilmeksizin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının maliki olduğu 110 ada 94 parsel sayılı taşınmazın toplamda üç hisseyi içerdiğini, 1954 yılından bu yana davacının nizasız ve fasılasız olarak taşınmazı bu şekilde kullandığını, bu hususun tanık anlatımları ile ispatlandığını, bilirkişi raporunda davacı tarafından satın alınan A ve B harfi ile gösterilen iki hisseye tekabül eden alanlardan, dava konusu A harfi ile gösterilen kısmın yüz ölçümünün 301,35 metrekare, B harfi ile gösterilen kısmın yüzölçümünün ise 303,61 metrekare olarak ölçüldüğünü, yüz ölçümlerden de anlaşılacağı üzere davacı tarafından ayrı ayrı satın alınan krokide A ve B olarak gösterilen iki hissenin yüz ölçümlerinin yaklaşık olarak eşit olmasının krokide A harfi ile gösterilen dava konusu alanın davacıya ait olduğunu gösterdiğini, raporda hatalı değerlendirme yapıldığını, üç hisse toplandığında davacının toplamda 3.169,86 metrekarenin maliki olması, davalının da 642,84 metrekare yerinin olması gerektiğini, kadastro tespiti esnasında taşınmazları ayıran sınırın davalı tarafından yanlış gösterildiğini, bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesindeki açıklamaların Mahkemece dikkate alınmadan ve beyanlar doğrultusunda bilirkişi raporundaki hatalı kısımların ek rapor alınmak suretiyle düzelttirilmeden eksik ve hatalı bilirkişi raporuna dayalı hüküm kurulduğunu, Mahkemenin tanık Hamza Yavuz'un beyanda bulunmadığı bir konu hakkında eksik ve hatalı olarak davacının kadastro tespiti sırasında hazır olduğu anlamını çıkarttığını, dava konusu taşınmazların bulunduğu köyde sürekli olarak veya halihazırda ikamet eden herhangi mahalli bilirkişi bulunmadığını, yeniden bir mahalli bilirkişi listesi oluşturulmadığını, tespit bilirkişisi Halil Aydın Karaali'nin dinlenmediğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip eksik ve hatalı incelemeye dayalı kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik gerekçe ile hüküm kurulduğunu, istinaf sebeplerinin değerlendirilmediğini, davanın ispatlandığını bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu, Giresun ili, Bulancak ilçesi, Büyükada köyü, 110 ada 94 parsel sayılı, 2.868,51 m2 yüzölçümlü, fındık bahçesi vasıflı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı adına tespit edildiği; dava konusu 110 ada 93 parsel sayılı, 944,19 m2 yüzölçümlü, fındık bahçesi vasıflı taşınmazın ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edildiği, dava açılmadığından kadastro tespitlerinin 20.12.2011 tarihinde kesinleşmesi ile 94 parselin davacı, 93 parselin ise davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.