Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1036 E. 2022/4440 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 15/09/2021 tarihli 2021/394 Esas 2021/1204 Karar sayılı direnme kararı, davacı ... (duruşma istekli) ile davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 02/06/2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili gelmedi. Temyiz edilen asli müdahil Hazine vekili Avukat Hikmet Kutman Ulusoy geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili v.d. gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Davacı ... vekili, Belediyeye ait 1990 ada 3; 1530 ada 1, 2, 3, 4, 5; 1537 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların sahte Encümen kararları ile davalı S.S. Pazarcılar Arsa ve Konut Yapı Kooperatifine satış suretiyle temlik edildiğini, Kooperatif tarafından da taşınmazların bir kısmının tahsisen 3. kişilere devredildiğini, sonradan yapılan imar uygulamaları ile bu parsellerin 6032 m²'sinin 2035 ada 3, 150.0426 m²'sinin ise çekişme konusu 2347 ada 1 parsele gittiğini, 2347 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına kayıtlı olduğunu, sahte Encümen kararı ile yapılan satış işleminin mutlak butlanla malul olduğunu, davalıların kazanımlarının korunamayacağını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiştir.

Asli müdahil Hazine vekili, mülkiyeti Hazineye ait, imar planında “gecekondu önleme bölgesi” olarak ayrılan ve Çalkaya Belediyesi hudutları içerisinde bulunan 1174, 1175 ve 3803 parsel sayılı taşınmazların Bakanlık ve Çalkaya Belediyesi arasında düzenlenen protokol ve buna bağlı ek protokol ile 2942 sayılı Yasa'nın 30. maddesine göre Belediyeye satışının uygun görüldüğünü, ancak Belediyenin, yaptığı imar uygulaması sonucu oluşan çekişme konusu 2347 ada 1 parsel sayılı taşınmazı, protokol hükümlerine ve devir amacına aykırı olarak ve satış yetkisi Belediye Meclisinde olduğu halde sahte ve eksik Encümen kararıyla paravan olarak kullanılan davalı Kooperatife satış suretiyle temlik ettiğini, diğer davalı ...’un son kayıt maliki olduğunu, davalıların haksız kazanç elde ettiklerini, ayrıca taşınmaza ilişkin olarak yapılan imar uygulamasının İdare Mahkemesince iptal edildiğini, böylelikle imar öncesi parsellerin Belediye adına tescili işleminin de dayanaksız kaldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.

Davalı Kooperatif, taşınmazı bedelini ödeyerek iyiniyetli olarak satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuş; davalı ..., diğer davalı Kooperatifin üyesi olması nedeniyle taşınmazda adına tahsis yapıldığını, iyiniyetli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne, asli müdahilin davasının reddine karar verilmiş, asli müdahil vekilinin istinafı üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davacı Belediyeye ait taşınmazın, kesinleşen Ceza Mahkemesi ilamıyla sahteliği sabit olan Encümen kararına dayanılarak yapılan satışı neticesinde davalı Kooperatif adına oluşan kaydın yolsuz olduğu, yapılan devirler ve imar uygulaması ile tahsis sonucu taşınmazda 11/9600 paydaş olan davalı ...’un da, davalı Kooperatifin yönetim kurulu üyesi olması yanında olayın gelişim biçiminden davalı Kooperatif adına oluşan sicil kaydının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğunu bilen kişi konumunda olup, TMK.nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı, dava konusu taşınmazın geldilerinden olan 1530 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin Belediye Encümeninin 23.06.1997 tarih 230-a sayılı imar düzenlemesinin ve taşınmazın Belediye adına tahsis ve tesciline ilişkin idari işlemin Antalya 1. İdare Mahkemesinin 12.05.1999 tarihli 1998/591 Esas 1999/414 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verilip kararın kesinleştiği, ayrıca asli müdahil Hazine ile davacı ... arasında düzenlenen protokol ve ek protokol hükümlerine göre 775 sayılı Gecekondu Kanunu'nun öngördüğü şartlar içinde taşınmazın ihtiyaç ve hak sahibi kişilere devredilmesi gerekirken, ticari amaçla kurulan davalı Kooperatife usulsüz satışlarla devredildiği gerekçeleriyle asli müdahilin istinaf başvurusunun kabulüyle Yerel Mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davacı ... Başkanlığının davasının reddine, asli müdahil Hazinenin davasının kabulü ile çekişme konusu 2347 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına kayıtlı payların iptali ile asli müdahil Hazine adına tesciline karar verilmiş; kararın davacı ... tarafından temyizi üzerine Dairece, “...Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, davacı Belediyenin maliki olduğu çekişme konusu taşınmazın Belediye Meclis kararı olmaksızın, kesinleşen mahkeme kararı ile sahteliği sabit olan ... kararı gereğince davalı Kooperatife yapılan satış işlemi hukuken geçersiz olup, bu şekilde oluşan sicil kaydı 4721 sayılı TMK'nın 1025. maddesinde düzenlenen yolsuz tescil niteliğindedir. Ayrıca, davalı Kooperatif tarafından taşınmazda adına pay tahsis edilen diğer davalı ...'un da, Kooperatif üyesi olduğu, yolsuz tescili bilebilecek konumda bulunduğu, böylelikle TMK'nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, Hazine, davacı ... ile aralarında düzenlenen protokol ve buna bağlı ek protokol ile 2942 sayılı Yasa'nın 30. maddesine göre taşınmazın geldisinin Belediyeye satışının uygun görüldüğünü, ancak Belediyenin, yaptığı imar uygulaması sonucu oluşan çekişme konusu 2347 ada 1 parsel sayılı taşınmazı, protokol hükümlerine ve devir amacına aykırı olarak davalı Kooperatife devrettiğini, tahsis amacına aykırı hareket ettiğini ileri sürerek adına iptal-tescil isteğiyle davaya asli müdahil olarak katılmış ise de, Hazinenin protokol uyarınca taşınmazını devredip taşınmazı ile hukuki bağını kopardığı gözetildiğinde, çekişmeli taşınmazın sahte ... kararına dayalı olarak satış suretiyle davalı Kooperatife devredilmesinin, davacı Belediyenin protokolde öngörülen amaç dışına çıkarak tasarrufta bulunduğu şeklinde değerlendirilemeyeceği, sahtecilik eylemi Belediyenin tasarrufu olmayıp kurumda yer alan kişilerin sahtecilik eylemlerinin kurumların hukuki durumlarını etkilemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davacı ... Belediyesinin davasının kabulüne, asli müdahil Hazinenin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuş; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, bozma ilamına karşı DİRENİLMESİNE, davacı Belediyenin davasının reddine, asli müdahil Hazinenin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Somut olayda; asli müdahil Hazine, davacı ... ile aralarında düzenlenen protokol ve buna bağlı ek protokol ile 2942 sayılı Yasa'nın 30. maddesine göre taşınmazın geldisinin Belediyeye satışının uygun görüldüğünü, ancak Belediyenin, yaptığı imar uygulaması sonucu oluşan çekişme konusu 2347 ada 1 parsel sayılı taşınmazı, protokol hükümlerine ve devir amacına aykırı olarak davalı Kooperatife devrettiğini, tahsis amacına aykırı hareket ettiğini ileri sürerek adına iptal-tescil isteğiyle davaya asli müdahil olarak katılmış ise de, Hazinenin protokol uyarınca taşınmazını devredip taşınmazı ile hukuki bağını kopardığı gözetildiğinde, çekişmeli taşınmazın sahte ... kararına dayalı olarak satış suretiyle davalı Kooperatife devredilmesinin, davacı Belediyenin protokolde öngörülen amaç dışına çıkarak tasarrufta bulunduğu şeklinde değerlendirilemeyeceği, sahtecilik eylemi Belediyenin tasarrufu olmayıp kurumda yer alan kişilerin sahtecilik eylemlerinin kurumların hukuki durumlarını etkilemeyeceği, hal böyle olunca, davacı ... Belediyesinin davasının kabulüne, asli müdahil Hazinenin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

Bu durumda Dairenin 16/12/2020 tarihli 2019/107 Esas 2020/6764 Karar sayılı bozma kararı yerinde olduğu için, bozma kararının düzeltilmesine gerek görülmediğinden, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.