"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/884 E., 2021/2473 K.
DAVA TARİHİ : 14.06.2016
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü / Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/217 E., 2019/168 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu ...ilçesi ... köyü 101 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın davacının 2-3 yıl önce ölen eşi Sabri'nin zilyetliğinde iken, Sabri'nin sağlığında bu taşınmazı eşi davacıya bıraktığını, eklemeli zilyetlik süresi ile birlikte 60 yılı aşkın zamandır davacının zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek, 101 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davacının çok uzun zamandır dava konusu taşınmazı zilyetliğinde bulundurduğunu iddia ettiği takdirde vergi kayıtlarını ibraz etmesi ve taşınmazın kendisine ne şekilde intikal ettiğini somut belgelerle ispat etmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın 1963 yılı 53 numaralı Toprak Tevzi Komisyonu'nun 9 parsel numaralı taşınmazından revizyon gördüğünü, Hazine'nin özel mülkiyetindeki taşınmazlardan olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı Hazine adına 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşan tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı ancak tapunun tesisinden geriye doğru davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46 ncı maddelerinde öngörülen 20 yıl süre ile malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle, Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde aranan şartlar gerçekleşmeden davacı lehine hüküm kurulduğunu, davacı adına senetsizden tespit edilen taşınmazlar olup olmadığının araştırılmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılılık görülmemesi nedeniyle davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacı tarafın uzun süre zilyetlik iddiasına dayanması halinde bunu vergi kayıtları ile ispatlaması gerektiğini, dava konusu taşınmazın sulu arazi olup olmadığının tespiti gerektiğini, taşınmazın Hazine'nin özel mülkiyetinde olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46 ncı maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Kadastro sırasında, ...ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 11 parsel sayılı 1.116,77 metrekare yüz ölçümündeki iki adet kerpiç ev ahır ve arsası vasıflı taşınmaz, tutanağın beyanlar hanesinde davacının eşi Sabri Demir'in işgalinde olduğu gösterilmek suretiyle Toprak Tevzi Komisyonu çalışmaları sonucunda oluşan 08.11.1963 tarih, 426 sıra no.lu tapu kaydına dayanılarak Hazine adına tespit edilmiştir.
2. Hazinenin tapu kaydının dayanağını teşkil eden 20.07.1963 tarihli belirtmelik tutanağının 9 belirtmelik numaralı 41 parsel sayılı taşınmazın Muhittin Timur adlı kişinin icarında bulunduğu, 28 ila 61 parsellerin kaçak kişilerden Hazine'ye kaldığı, 1937 tarih 3-8 tahrir numaralı vergi kayıtları Hazine adına kayıtlı olduğu, 1951 yılında köye gelen ve yerleşen şahısların Hazineden icar ile kullandıkları, bu yerlerin kimseyle alakasının olmadığı, vergi kayıtlarının tam olarak yerlerine uygulanamadığı, belirtilmek suretiyle Hazine adına tapu kaydı oluşturulmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesince, davacı lehine 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 46/1 inci maddelerinde belirtilen koşulların oluştuğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf talebi esastan reddedilmiştir.
4. Ne var ki; Mahkemece, hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Dava konusu 101 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas alınan Hazinenin dayanağı tapu kaydının oluşumuna esas alınan belirtmelik tutanağında 41 parsel ile 33 ila 38 belirtmelik parsellerine 3-8 numaralı, aynı adada yer alan 28 ila 32, 39 ve 40, 42 ila 61 belirtmelik parsellerine 9-16 numaralı Hazine adına oluşturulan vergi kayıtları gösterilerek ve taşınmazların firari kişilerden hazineye kaldığı ve 1951 yılında köye gelenlerin icarla kullandığından söz edilerek hazine adına tapu kaydı oluşturulmuştur. Belirtmelik tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu göz ardı edildiği gibi, dava konusu taşınmazın kuzey sınırında 101 ada 1 parsel sayılı mera vasıflı kamu orta malı bulunmasına rağmen yöntemince mera araştırması yapılmamış, komşu mera parselinin kadim mera mı yoksa Toprak Tevzii Komisyonunca oluşturulan mera parseli mi olduğu yöntemince araştırılmamıştır.
5. Hal böyle olunca; dava konusu 101 ada 11 parsel ile komşu 28 ila 61 belirtmelik parsellerinin gittiği kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları tapu kayıtları oluşumuna ait varsa dayanak kayıtları, varsa mahkeme kararları ve belirtmede sözü edilen hazineye ait vergi kayıtları getirtilmeli dosyada mevcut değilse çekişmeli taşınmazın Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.
6. Daha sonra, elverdiğince yaşlı (taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının oluşum tarihinden 20-25 yıl öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazların bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik mahalli bilirkişi kurulu, belirtmelik tutanağında imzası bulunan bilirkişi ve muhtar ile azalardan sağ olanlar ve taraf tanıkları ile fen (teknik) bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır.
7. Yapılacak keşifte vergi kayıtları ada bazında uygulanmaya çalışmalı dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, mera vasfında olup olmadıkları ya da mera niteliğindeki taşınmazdan kazanılıp kazanılmadıkları, mera vasfında değil ise veya komşu mera parselinden kazanılmamış ise kime ait bulundukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim ya da kimler tarafından, hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldıkları, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten (1963 yılından) geriye doğru davacı taraf ve bayilerinin maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunup bulunmadığı, belirtmelik tutanağında icarcı olarak adı geçen kişinin kim olduğu ve icarcı olup olmadığı, taşınmazın belirtmelik tutanağında bahsedildiği üzere kaçak kişilerden kalıp kalmadığı, varsa komşu kadastro tutanaklarında dava konusu taşınmazı ne okuduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalıdır.
8. Fen (teknik) bilirkişisinden, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kadastro paftası ile toprak tevzii paftasının ölçekleri çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan, dava konusu taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığı, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı, meradan açılan bir yer ya da meranın devamı niteliğinde olup olmadığı, üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü açıklatılıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilere tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlettirilmelidir.
9. 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve ilgili Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmeli, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.