Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1064 E. 2022/3039 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis davası sonunda Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan annesi ...’un 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazını davalı torunu ...’e bağış suretiyle, 371 ada 71 parsel sayılı taşınmazını da ölünceye kadar bakma akdiyle oğlu olan diğer davalı ...’e temlik ettiğini, ...’in daha sonra 371 ada 71 no.lu parseli davalı ...’e satış yoluyla devrettiğini, tüm temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, hasta olan mirasbırakana ölünceye kadar baktıklarını, davacının ise mirasbırakanla ilgilenmediğini, bağış yoluyla devredilen 105 ada 1 parsel yönünden muvazaa iddiasının dinlenemeyeceğini, ayrıca mirasbırakanın başka taşınmazlarının da bulunduğunu, tenkis yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu 105 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı, 371 ada 71 parsel sayılı taşınmaz yönünden de muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, tenkis isteği yönünden ise hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili; Almanya’da yaşaması sebebiyle anne ve babasına iyi bakılması için pek çok kez para gönderdiğini, hatta anne ve babasının kendi evinin alt katında oturmasından dolayı ikinci kata yeğeni ...'un taşınmasını istediğini, fedakarlıkta bulunduğunu, 22/10/2016 tarihli Jandarma tutanağında mirasbırakan ...'a kimsenin bakmadığını, yanında kimsenin kalmadığının açıkça belirtildiğini, davalı ... tarafından oğlu ...'a yapılan temlikin muvazaalı olduğunu, ...'un ölünceye kadar bakma sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediğini, ...'un 105 ada 1 parseldeki taşınmazı bağışlama yoluyla temlik aldığını, Almanya’da yaşadığı için Türkiye'ye geldiğinde yapılan bağış ve diğer muvazaalı işlemlerden haberdar olur olmaz da davayı açtığını, soyut bir gerekçe ile tenkis davasının reddedildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

Davalılar vekili, davanın reddine ilişkin kararın doğru olduğunu, ancak harç tamamlattırılmadan karar verildiğini ve vekalet ücretine eksik hükmedildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 15/04/2019 tarihli ve 2018/2399 E., 2019/847 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmamasına ve harcı yatan dava değeri üzerinden vekalet ücreti takdir edildiği gerekçesiyle HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 07/12/2020 tarihli ve 2019/3847 E., 2020/6515 K. sayılı kararı ile ‘‘...Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın 5.000,00 TL değer gösterilmek ve harçlandırılmak suretiyle açıldığı, yargılama sırasında yapılan keşif sonucunda dava konusu taşınmazların dava tarihindeki toplam değerinin 851.666,80 TL olarak saptandığı, keşfen belirlenen değer üzerinden harç tamamlattırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazların keşfen saptanan dava tarihindeki değerine göre davacının miras payına isabet eden değer üzerinden Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddeleri uyarınca harcın tamamlattırılması, harç tamamlandığı takdirde davaya devam edilerek işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararı bozulmuştur.

3.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Alaşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/09/2021 tarihli ve 2021/115 E., 2021/354 K. sayılı kararıyla; bozma ilamının gereklerinin yerine getiridiği ve bozma öncesi hükümdeki aynı gerekçelerle karar verildiği belirtilerek, bağış suretiyle devredilen dava konusu 105 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı, 371 ada 71 parsel sayılı taşınmaz yönünden de muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, tenkis isteği yönünden ise hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4.Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili; davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, Almanya’da yaşadığından dolayı dava konusu temliklerden hiçbir bilgisinin olmadığını, Türkiye’ye gelip temlikleri öğrenince hemen dava açtığını, mirasbırakan Zehra’nin ölünceye kadar tek başına yaşadığını, davalı ...’in ise tarikat şeyhi olup murisle ilgilenecek durumu olmadığını, ölünceye kadar bakma akdinin gereklerinin yerine getirilmediğini, mirasbırakanın geridi kalan mallarının değerleri hesaplanarak temlikin makul sınırda kalıp kalmadığının belirlenmesi gerektiğini, mirasbırakanın asıl amacının mal kaçırmak olduğunu, tenkis yönünden de hak düşürücü sürenin geçmediğini, saklı payın ihlal edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğini, ayrıca ıslah dilekçesinin dikkate alınmadığını, ıslah dilekçesinde mirasbırakanın kullandığı ilaçlar dahil her türlü araştırmanın yapılmasının talep edildiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.

6.2.2. TMK’nın 571. maddesinde, “Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.

Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (V/3.) numaralı bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 12/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.