"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davacının istinaf istemi vekalet ücreti ve harç yönünden HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereğince kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış ve davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; davalının istinaf isteminin ise HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar davalı vekili tarafından süresinde ve davacı vekili tarafından süresinde katılma yolu ile temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 3960 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölüm ile 102 ada 4 parsel sayılı taşınmazın icra takibi sonucu yapılan ihale ile alacağına mahsuben davalıya devredildiğini ancak anılan ihalenin feshedildiğini, davalı adına oluşan tescilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazların dava tarihindeki değerinin tahsiline karar verilmesini istemiş, aşamada 5 nolu bağımsız bölüme ilişkin olarak bedel istemini 120.000-TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazların dava dışı kişilere devredildiğini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, ihale ile ilgili davaların 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve bu sürenin geçtiğini, usulüne uygun şekilde tamamlanan ihalenin kesinleşmesi üzerine gerçekleştirilen tescilin yolsuz olamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ayvalık 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/02/2019 tarihli, 2015/162 E. 2019/55 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların davalı adına tesciline dayanak olan ihalenin feshedilmiş olması sebebiyle tescilin yolsuz hale geldiği gerekçesi ile 102 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptal ve tescil isteminin, 184 ada 2 parseldeki 5 nolu bağımsız bölüm yönünden ise terditli bedel isteminin kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın hükme en yakın tarihteki değerinin hesaplanması gerektiğini, bilirkişilerce taşınmazın hükme yakın tarihteki değeri, 120.000,00 TL olarak hesaplanmasına rağmen, 93.000,00 TL üzerinden hüküm kurulmasının yerinde olmadığını, reddedilen 27.000,00 TL üzerinden davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 45.000,00 TL üzerinden hükmedilmesinin yerinde olmadığını, kendi lehlerine dava değeri 141.000,00 TL olarak kabul edilip 14.030,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 10.190,00 TL hesaplanmasının yerinde olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların dava dışı kişilere devredildiğini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, ihale ile ilgili davaların 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve bu sürenin geçtiğini, usulüne uygun şekilde tamamlanan ihalenin kesinleşmesi üzerine gerçekleştirilen tescilin yolsuz olamayacağını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22/04/2021 tarihli, 2019/913 E. 2021/643 K. sayılı kararıyla; oluşan sicil kaydının hukuki mesnedi olan ihalenin feshine karar verildiği, mülkiyet hakkına dayalı bu tür davaların zamanaşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği, davalının, icra dosyasında hem alacaklı, hem de ihale alıcısı sıfatı bulunduğundan. iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği, davacı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin 12.990,00 TL olması gerekirken 10.190,00 TL’ye, davalı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin 4.750,00 TL olması gerekirken 5.300,00 TL’ye hükmedilmesinin yerinde olmadığı, karar ilam harcının da eksik takdir edildiği gerekçeleri ile davacının istinaf istemi, vekalet ücreti ve harç yönünden HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereğince kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış ve davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; davalının istinaf isteminin ise HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde ve davacı vekili tarafından süresinde katılma yolu ile temyiz edilmiştir.
2. Temyiz Nedenleri
2.1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının değerlendirilmediğini, davalı Bankanın alacağına mahsuben taşınmazların satış yoluyla maliki olduğunu, yasal süresi geçtikten sonra davacı tarafından ihalenin feshi davası açıldığını ve bu davaya ilişkin tedbir kararının tapu kaydına şerh edilmediğini, verilen bu karar ile davalı Bankanın haciz ve ipotek haklarının nasıl karşılanacağının açıklanmadığını, davalı Bankanın ihalenin feshine neden olacak bir işlem yapmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.2. Davacı vekili katılma yolu ile sunduğu temyiz dilekçesinde özetle; hükme en yakın tarihteki taşınmaz değerine göre karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın değer kaybının yasal faiziyle karşılanamayacağını, toplam 168.000 TL dava değeri üzerinden davanın kabul edilmesi gerektiğini, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmesinin ve davanın reddedilmesi nedeniyle 27.000,00 TL üzerinden davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; "Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.", 1023. maddesinde; "Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024.maddenin 1. fıkrasında "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3.2.2. Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır. (28/11/1956 tarihli ve 15/15 sayılı İBK)
3.2.3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca, taşınmazın aynına taalluk eden davalarda dava değerinin taşınmazın değerine göre belirleneceği öngörülmüş olup, dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın keşfen saptanacak dava tarihindeki değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı 7.155,47 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına, 14/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.