"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davasında yapılan yargılama sonunda, dava konusu 401 ve 1719 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 244 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın babası olan ...’in adının 401 parsel sayılı taşınmazda hiç geçmediğini, 1719 ve 244 parsel sayılı taşınmazlarda ise ...’ın babasının adının ... olarak geçtiğini ileri sürerek dava konusu 401 nolu parselde ...’ın babasının adının... olarak yazılmasına, 1719 ve 244 nolu parsellerde ...’ın ... olarak geçen baba adının... olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23/05/2008 tarihli ve 2007/465 E. - 2008/203 K. sayılı kararıyla; dava konusu 401 ve 1719 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 244 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; yeterli ve detaylı inceleme yapılmaksızın verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Tapu kaydının düzeltilmesi davaları kaynağını Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre, ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, Tapu Sicil Tüzüğü kuralları uyarınca resen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazım hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça hiçbir düzeltmede bulunamaz.
3.2.2. Tapu Sicil Tüzüğü'nün 72/1. maddesinde; “Tapu sicilinde değişiklik, hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır.” hükmü düzenlenmiştir.
3.3 Değerlendirme
3.3.1. Bilindiği üzere, tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
3.3.2. Bu tür işlerde Mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2- Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4- İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5- Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
3.3.3. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
3.3.4. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahallinde keşif icra edilmediği, taşınmazların kim ya da kimlerin kullanımında olduğunun belirlenmediği, tanıkların keşif mahallinde dinlenmediği, Mahkemece yapılan kolluk araştırmasında aynen; “ ... ... ve ..oğlu 01.07.1872 doğumlu kişinin doğum tarihinin net olarak bilinmediği, ancak anne ve baba adına göre şahsın ... olduğu, diğer isim olan ...’in ise ... ve ...’in oğlu olduğu, ...’in soy isminin ... olduğu, bu sebeple adı geçen şahısların aynı kişi olmadıklarının tespit edildiği ...” ifadeleri yer almakta iken, mahkeme kararının gerekçesinde ise söz konusu kişilerin aynı kişiler olduğunun belirtildiği, bu durumda kolluk araştırmasının yenilenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
3.3.5. Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak, dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak mahallinde keşif yapılması ve davacılar tarafından bildirilen tanıkların keşif mahallinde dinlenmesi, kolluk araştırmasının yenilenmesi, taşınmazların kim tarafından kullanıldığının belirlenmesi, toplanan ve toplanacak delillerin bir arada değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.