"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun re’sen belirlenen sebeplere hasren kabulü ile kararın kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 141 parsel sayılı taşınmazdaki 1/31 payının satılması amacıyla satış yetkisi içerir vekaletname ile davalı Muhammet’i vekil tayin ettiğini, vekilin de taşınmazı gerçek bedelinin çok altında bir bedelle davalı ...’e satış suretiyle devrettiğini, bedelinin ödenmediğini, her iki davalının birbirini tanıdığını ve işbirliği içerisinde hareket ederek kendisini zararlandırdıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
2.1. Davalı ..., satışın gerçek olduğunu, bedelin ödendiğini, taşınmazın davacının bilgisi dahilinde satıldığını ve sözleşme imzalandığını, vekil ile davacının akraba olduğunu, kendisinin ise davacıyı tanımadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.2. Davalı Muhammet, davacının eniştesi olduğunu, onun bilgi ve talimatı ile satışı gerçekleştirdiğini ancak taşınmaz bedelini ödeyemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, taşınmazın gerçek bedeli ve satış bedeli arasında fark bulunduğu, davalı ...’in de tapuda yazan bedelden daha fazla bedel ödediğini iddia ve ispat edemediği, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığının kabulünde olduğu ve bedeller arası fark nedeniyle alıcı davalının durumu bilen ve bilmesi gereken kişi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın davacının iradesi ve bilgisi doğrultusunda vekil tarafından müvekkiline devredildiğini, davacının satış tarihinden üç yıl sonra kötüniyetle iş bu davayı açtığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2021 tarihli ve 2019/1880 E. 2021/1821 K. sayılı kararıyla; taşınmaz bedelinin davacıya ödenmediğinin vekilin de kabulünde olduğu ve vekilin sözleşmede yazan kişiden başka bir kişiye devir yapmak suretiyle vekalet görevini kötüye kullandığı, vekil ile sözleşmede imzası bulunan ...’ın tanışık oldukları, hatta başka bir taşınmazla ilgili olarak birlikte yargılanarak beraat ettikleri, kayıt maliki davalı ... ile sözleşmede ismi geçen ...’ın kardeş olduğu, bu itibarla davalı kayıt maliki ...’ın vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilen ve bilmesi gereken kişilerden olup, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ederek davacıyı zararlandırdıkları benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki, mahkemece kurulan hükümde dava konusu taşınmazın il, ilçe, ada, parsel, iptal edilen hisse bilgilerine yer verilmemiş olduğundan hüküm infaza elverişli olmadığı gerekçesiyle resen yapılan inceleme sonucu ve bu yöne hasren davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın yeniden kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece ve ... gerekçesinin birbirinden farklı olduğunu, satışın davacının bilgisi dahilinde yapıldığının sunulan 16.06.2014 tarihli sözleşme ile sabit olduğunu, aslında yerin vekil tarafından satın alındığını, vekilin de taşınmazı davalıya sattığını, sunulan sözleşme ve bonoların satışın davacının bilgisi dahilinde yapıldığını kanıtladığını, bu durumda vekalet görevinin kötüye kullanıldığından bahsedilemeyeceğini, dolayısıyla çıkar ve işbirliğinin de söz konusu olmadığını, bedelin ödendiğini, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, vekil tarafından bedelin ödenmediği kabulünde olduğuna göre yalnızca vekilden tazminat istenebileceğini, müvekkilinin davacıyı tanımadığını, davacı ve vekilin akraba olup birlikte hareket ettiklerini, taşınmaz bedelinin fahiş belirlendiğini, yerden imar geçtiğinde ... kesintisi olacağını, bedelin ... kesintisi düşünülerek hesaplanırsa bedelin 60.000,00 TL olacağını, arada fark kalmayacağını ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin
göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, (IV.3.) numaralı paragrafda belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.213,86 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’den alınmasına, 25/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.