"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/103 E., 2021/232 K.
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN 2011/102 ESAS SAYILI DAVADA
BİRLEŞTİRİLEN 2009/102 ESAS SAYILI DAVADA
DAVA TARİHİ: 19.02.2009
HÜKÜM : Asıl dava kabulü- Birleştirilen davalar Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kabulüne birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı;...ilçesi,... Mah., cilt no:16, sahife no:49, sıra no:17'de kayıtlı taşınmazı 18.10.1995 yılında satın aldığını, taşınmazın yüz ölçümünün 2146 m² olduğunu, satın alınmasından itibaren zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, kadastro çalışmaları sonrası sehven bu taşınmazın dilekçe ekindeki krokide kırmızı kalemle taranmış kısmının davalı kurum adına tespit ve tescil edildiğini, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/3 değişik iş sayılı dosyasında tapu kaydının sınırlarını tespit ettirdiğini, bu nedenlerle kadastro çalışmaları sırasında sehven davalı kurum adına tespit ve tescil edilen ve 101 ada 7 parsel, 132 ada 2 parsel ile 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan, dava dilekçesine ekli krokide kırmızı kalemle taranmış olan kısmın tapu kaydının iptal edilerek adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş; 30.03.2011 tarihli dilekçe ile dava devam ederken... mahallesi 101 ada 6 nolu parsel ile 101 ada 26 nolu parsellerin birleştirilerek 101 ada 29 parsel olduğu daha sonra bu parsel de ifraz edilerek 101 ada 30 ve 101 ada 31 nolu parsellere ayrıldığı, 101 ada 30 nolu parselin davalı ... Genel Müdürlüğü adına kayıtlı olduğu,101 ada 31 nolu parselin ise davaya dahil edilmesine karar verilen ... ve ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek keşifte gösterilen yerin tapusunun iptali ile adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen 2009/102 Esas sayılı dosyada; davacı davasını aynı sebeplerle Orman İdaresine karşı yönelterek...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/3 değişik iş sayılı tespit dosyasına göre taşınmazının bir kısmının davalı Kuruma ait bulunan 101 ada 5 ve 6 parsellerin içinde kaldığını, davalı Kurumun zilyet ve tasarrufunu haklı kılacak herhangi bir kamu yararının bulunmadığını belirterek tapu iptal ve tescil kararı verilmesini istemiş; hukuki irtibat nedeniyle dosya 2009/101 esas sayılı dosya ile birleştirilmiştir.
Birleştirilen 2011/102 Esas sayılı dosyada; davacı taraf davasını aynı sebeplerle Hazine ve...Belediyesine karşı ikame etmiş ve kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici bırakılmış alanın tapusunun iptal edilerek adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiş, dosya hukuki irtibat nedeniyle dosya 2009/101 esas sayılı dosya ile birleştirilmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazineye izafeten...Mal Müdürlüğü; davacının açtığı davanın haksız olduğunu, zilyetlik iddia edilen yerin Hazineye ait olduğunu, davacının söz konusu taşınmazlarda vergi kaydının bulunmadığını, bu tür yerlerin zilyetlik veya zamanaşımı yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazineye izafeten...Mal Müdürlüğü 2011/102 Esas sayılı dosya için; taşınmazın satın alındığı iddia edilen tarihte aktif dere ve yol olan kısımda zilyetliğin mümkün bulunmadığını, tapu kaydının geçersiz olduğunu, derelerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup tapuya tescillerinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dahili Davalı ... ve ...; davacının 101 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağındaki imzalı beyanı ile kadastro tutanağında belirtilen kısım dışında başka yeri kalmadığını kabul ettiğini, yaptığı işin karşılığı olarak trampa ile Orman Genel Müdürlüğünden devraldığı taşınmazda davacı tarafın hiçbir hakkı bulunmadığını, söz konusu taşınmazın davacının dayandığı 1975 tarihinden evvel Orman Genel Müdürlüğüne ait olduğunun kayıtlarla sabit olduğunu, kadastro tutanağında 101 ada 6 parseldeki Orman Genel Müdürlüğünün mülkiyet hakkına 14.04.1960 tarihli tapu kaydının dayanak gösterildiğini, yine 10.10.1955 tarihli vaziyet planına da bakıldığında, belirtilen sınırların kendilerinin mülkiyet hudutlarını gösterdiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, yapılan keşifler sonucunda davacının dayanağı tapu kaydı ile çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerine esas tapu kayıtlarının kapsamının belirlenemediği, yerel bilirkişi beyanlarının esasa ilişkin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davacının imzalı beyanı ile keşif delilinden vazgeçtiğini bildirmesi karşısında mevcut delil durumuna göre davacının iddiasının sübut bulmadığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili ile davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28.02.2013 tarih ve 2012/9830 Esas, 2013/1449 Karar sayılı kararıyla; davacının 18.10.1995 tarih 17 nolu tapu kaydına dayandığı, tapu kaydının miktarı 2.146 metrekare olmasına rağmen revizyon gördüğü 101 ada 7 sayılı parsel 197 metrekare yüz ölçümüyle davacı adına tescil edilmiştir. 101 ada 7 sayılı parselin tespit tutanağına da “18.10.1995 tarih 17 numaralı tapu kaydı kapsamında kalan fiili zemindeki 197,13 metrekare kısımdan başka yerim kalmadığına dair imzamla muvafakat ediyorum” şerhi ve ...’in imzası alınmıştır....Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2012/417 nolu soruşturma kapsamında ... Kriminal Polis Laboratuvarında yapılan inceleme sonucunda imzanın ...’e ait olmadığı belirlendiği, Mahkemece davacının dayandığı tapu kaydını 197,13 metrekare ile sınırlayan beyanı altındaki imzanın sahteliği üzerinde de durulmadığı ve eksik incelmeyle karar verildiği belirtilerek komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler, davacı dayanağı olan 18.10.1995 tarih 17 nolu tapu kaydı ile çekişmeli taşınmazların dayanağı olan 22.02.1989 tarih 2, 14.04.1960 tarih 19, 11.09.1989 tarih 1 numaralı tapu kayıtları iktisap sebepleri de belirtilecek şekilde tesisinden itibaren tüm tedavülleri, oluşumlarına esas tüm belgeler, haritaları ve ifraz haritaları ile birlikte getirtilmesi gerektiği, çekişmeli taşınmazların kamu hizmetine tahsis edilip edilmediği ile davacı ve davalı taraf tapu kayıtlarının revizyon durumu araştırılmalı, taşınmazların sınırındaki yol nedeniyle yapılan ve dosya kapsamına alındığı halde önceki keşiflerde uygulanmayan kamulaştırma haritası da uygulanmak ve davacı dayanağı olan tapu kaydının revizyon gördüğü taşınmazlar da nazara alınmak suretiyle davacının tapu kaydının kapsamı belirlenmesi gerektiğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; fen bilirkişisi raporuna göre taşınmazın geldisinin 22.02.1989 tarih ve 1 sıra nolu 2.146,00 m2 yüz ölçümlü tapu kaydı olduğu, bunun da kök kaydının 05.04.1960 tarihli 5 sıra nolu tarla vasıflı, toplam alanı 6.300,00 m2 olan kayıt olduğu, hesaplamanın eski usullerle yapılması nedeniyle sağlıklı olmadığının tespit edildiği, dinlenen mahalli bilirkişi ve dosyadaki rızaen istimlaki yapılan kamulaştırma dosyasına ait krokinin tahliline göre hazırlanan müşterek fen bilirkişileri raporuna ekli krokiye göre eski 130 ada 1 parsel ile yeşil derik caddesi (istimlaki yapılan yol) ve davacıya ait 101 ada 7 parseli içerisine alan taşınmazın kuzeyinden su arkının (101 ada 7 parsel bitişiğinden) geçtiği, batı yönünde iki yolun kesiştiği, güney yönünde tenzi yolunun, doğusunda ise Yakışan ailesine ait tarla bulunduğu, sonuç itibariyle belirlenen taşınmaz parçasının ölçülen güncel alanının 4.556,00 m2 olduğu, yeşil derik caddesinin (rızai istimlaki yapılan) yaklaşık 2.190,00 m2 yüz ölçümlü olduğu ve davacının maliki olduğu 101 ada 7 parsel sayılı taşınmazın da (197 m2) düşülmesi sonucu 2.169,00 m2'lik kalan taşınmazın davaya konu ve dayanak 18.10.1995 tarih ve 17 sıra nolu 2.146,00 m2 yüz ölçümlü tapu kaydıyla uyum gösterdiği, aradaki cüzi farkın raporda da belirtildiği gibi eski hesaplama hatasından kaynaklandığının kabulü gerektiği, gözlem ile hazırlanan inşaat bilirkişileri raporuna göre dava konusu taşınmazın kamu hizmetine tahsisli olmadığı ve boş alan olarak durduğu, yapılan güncelleme çalışmaları sonucu dava konusu 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 130 ada 11 ve 12 nolu parsel olarak tescillenmiş olduğu, keşif sonucu alınan bilirkişi raporları, dinlenen mahalli bilirkişi beyanları ve kriminal rapora göre taşınmazın davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 130 ada 11 ve 12 nolu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı olarak gösterilen ... ve ...'nın 101 ada 31 parsel sayılı taşınmazın maliki oldukları ve fakat çizilen sınır dışında kalan bölümler yönünden dava ile alakalarının olmadığı gerekçesiyle bu davalılar yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir; birleştirilen 2009/102 Esas sayılı dosyada davalı ... İdaresinin maliki olduğu 101 ada 30 parsel sayılı taşınmazın dava konusu taşınmaz sınırları dışında kaldığı, birleştirilen 2011/102 Esas sayılı dosyada Hazineye yöneltilen talebin esas dosyadaki taleple ayrı olduğu gerekçesiyle Hazine yönünden derdestlik nedeniyle, Orman İdaresi ve...Belediyesi yönünden ise husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... Mal Müdürlüğü temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz başvuru dilekçesinde; davalılar adına kayıtlı taşınmazın tamamı üzerinde iddia da bulunulmadığını belirterek, tapu kaydı sınırları dikkate alınarak davalılar lehinde hükmedilmiş vekalet ücreti yönünden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi temyiz başvuru dilekçesinde; taşınmaz ile ilgili olarak milli emlak şefliğince yapılan idari tahkikat neticesinde taşınmazın Hazinenin özel mülkiyetindeki yerlerden olduğunun tespit edildiğini, mülkiyeti Hazineye ait olan 130 ada 11 ve 12 nolu taşınmazların Maliye Bakanlığınca askerlik şube işlemlerinde kullanılmak üzere Milli Savunma Bakanlığına 10.04.1989 tarihinde tahsis edildiğini, daha sonra İtfaiye Hizmetlerinde kullanılmak üzere tahsis edildiğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 20/a maddesi,
3. Değerlendirme
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra bir çok kez bilirkişi raporu alınmış ve aralarındaki çelişki giderilmeksizin son rapora göre karar verilmiştir.
Somut olayda; davacı 18.10.1995 tarihli 17 sıra nolu tapu kaydına dayanmıştır. Söz konusu tapu kaydının geldi kaydı...Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.1959 tarihli ve 1958/34 Esas, 1959/49 karar numaralı tescil davasına dayanmaktadır.
Anılan dosyada; şarken Mehmet Yakışan tarlası, şimalen su arkı, garben tezni çesmesine giden iki yol kesimi, cenuben yol olarak 6300 m2 sahasında sulu tarla vasfıyla 1/1000 ölçekli mülkiyet cephelerini gösterir kroki ile ilk mülkiyet oluşmuş; kararın infazı için...Tapu Sicil Müdürlüğünce 05.04.1960 tarihli 5 sıra nolu ilk tescil gerçekleştirilmiştir.
Kamulaştırma evrakına göre, ... Karayolları 9. Bölge Müdürlüğünün 07.02.1977 tarih 1977/21 sayılı kamu yararı kararı ile ilgili yer kamulaştırılmış ve kamulaştırma planında taşınmazın tamamının yüz ölçümü 4590 m2 olarak belirlenip kamulaştırılan 2190 m2 düşüldükten sonra arta kalan ve İbrahim oğlu ... adına bırakılan kısım 2400 m2 olarak belirlenmiş; 23.08.1978 tarihli tapu kaydında 2190 m2 Karayolları Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiştir.
Mazıdağı Mal Müdürlüğünce 19.10.1987 tarihli kararı ile taşınmazın 1964 m2'lik kısmı Askerlik Şubesi Başkanlığı yeri olarak kamulaştırılmıştır.Tapu Sicil Müdürlüğü, 1964 m2'lik kısmı kamulaştırma nedeniyle Hazine adına, 2146 m2'lik kısmı ise İbrahim oğlu ... adına tescil etmiştir. 18.10.1995 tarihinde satış yoluyla 2146 m2 davacı ... adına tescil edilmiştir.
Kadastro çalışmaları sonucunda; tapu kaydı uygulanarak 197,13 m2 lik alan davacı ... adına tescil edilmiştir. Davacı daha önce ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.12.1995 tarih
1995/50 Esas, 1995/77 Karar numaralı dosyasında, dava dışı ... aleyhine tapulu yerine tecavüz ettiğinden bahisle 02.06.1995 tarihinde el atmanın önlenmesi davası açmış ve dava dosyasında yer alan teknik bilirkişilerin hazırladığı raporda, dava konusu alanın ilk geldisinde 6300 m2 yazdığı ancak zeminde yapılan ölçümde söz konusu yerin 4400 m2 olduğu belirlenmiştir.
Buna göre ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.12.1995 tarih 1995/50 Esas,1995/77 Karar sayılı kararında yer alan rapor ve ... Karayolları 9. Bölge Müdürlüğünün 07.02.1977 tarih 1977/21 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırma planına göre dava konusu taşınmazın fiili zemindeki yüz ölçümünün 4590 m2 belirlenmesine göre tapunun yüz ölçümünün 4590 m2 olduğu konusunda şüphe kalmamıştır.
Bu durumda; taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üçlü fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Doğru sonucu varılabilmesi için, dava konusu taşınmazın 17.09.1959 tarihli ve 1958/34 Esas, 1959/49 karar sayılı tescil davası ile oluştuğu anlaşıldığından ilgili tescil haritası, ... Karayolları 9. Bölge Müdürlüğünün 07.02.1977 tarih 1977/21 sayılı kamu yararı kararına istinaden oluşan kamulaştırma haritası, 19.10.1987 tarihli kararı ile 1964 m2 lik alan Askerlik Şubesi Başkanlığı yeri olarak kamulaştırıldığına göre ilgili kamulaştırma haritası varsa getirtilerek ilgili haritalar ve sınır komşularının dava konusu taşınmazı ne okuduğu belirlenip yerel bilirkişi yardımı ve uzman teknik bilirkişi eliyle yöntemince yerine uygulanmalı, uygulama yapılırken haritası bulunan kayıtlarının kapsamlarının öncelikle haritasına göre belirleneceği gözetilmeli, haritası bulunmayan kayıtlardaki sınırların tespiti bakımından mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı ve keşfi izlemeye imkan veren, önceki raporları irdeleyecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı; taşınmazın ayrı ayrı tümünün ya da bir kısmının tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız tespit edilmeli; kayıtların hukuki değerini koruyup korumadığı değerlendirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verild