Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1631 E. 2023/4949 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu oluşan sınır değişikliği nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine yöneliktir.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1080 E., 2021/1061 K.

DAVA TARİHİ : 14.12.2017

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/310 E., 2020/227 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait 52 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının 2017 yılında yapılan uygulama kadastro çalışması sonucunda davalılara ait 51 ve 53 parsellere yazıldığını ileri sürerek hatanın düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yenileme kadastrosu ile müvekkiline ait taşınmazın yaklaşık 4.175 m2 azaldığını, Kadastro Kanunu'nda kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce resen düzeltileceğinin ve 12 nci madde de belirtilen hak düşürücü sürenin aranmayacağının düzenlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın yenileme kadastro tespitine itiraz davası olarak Kadastro Mahkemesinde açıldığı, Kadastro Mahkemesince 1991 tarihinde yapılan tesis kadastro çalışmasında 101 ada 51, 52, 53 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili sınırlandırma hatası yapıldığı, uygulama kadastro çalışması ile yapılan hatanın düzeltildiği gerekçesiyle 22/2-a maddesi uyarınca tespite itiraza ilişkin davanın reddine, davacının mülkiyet iddiasına yönelik talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verildiği, dava konusu taşınmazların kadastro tutanağının 1991 tarihinde kesinleştiği, bu tarih ile dava tarihi olan 14.12.2017 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Somut olayda, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanağının kesinleştiği 23.09.1991 tarihi ile davanın açıldığı 14.12.2017 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanununun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.