"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükmün Dairece bozulması üzerine, verilen direnme kararı davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, çekişmeli 6 numaralı bağımsız bölümün 800.000 USD karşılığında satışı konusunda davalı ile anlaştıklarını, taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırdıktan sonra taşınmazı devrettiğini, ne var ki davalının satış bedelini ödemediğini, davalıya ihtarname göndermesine rağmen davalının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil olmazsa faiziyle birlikte bedel isteğinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı, taşınmazı bedel karşılığında satın aldığını, taşınmaz üzerinde iş merkezi yapmayı düşündüklerini öğrenen davacının haksız kazanç peşinde olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 05/03/2019 tarihli ve 2018/2131 E. 2019/341 K. sayılı kararıyla; satış bedeli konusunda taraflar arasında ihtilaf olduğu, taşınmaza projesine aykırı olarak ilave edilip davacıya ait olan ve taraflar arasındaki protokole konu edilen bölümlerin tespiti ve resmi şekilde satışı yapılan davacıya ait 6 nolu bölüm için resmi senette belirtilen bedel dışında bakiye bedel toplamı satış bedelini talep hakkı bulunduğu, cezai şart yönünden ise davacının taşınmazı sözleşme hükmüne uygun teslim ettikten sonra tekrar el attığı dolayısıyla edimini yerine getirmediğinin kabulü ile, bu talebinin reddi gerektiği gözetilerek yapılacak araştırma sonucu bir karar verilmesi gerekirken yasal ve yeterli gerekçeye dayanmadan davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verilmiş, davalının temyiz isteği de 19.04.2019 ek karar ile reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 13/04/2021 tarihli ve 2019/2666 E. 2021/2209 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Eldeki davada, bölge adliye mahkemesince, taşınmaza projesine aykırı olarak ilave edilip davacıya ait olan ve taraflar arasındaki protokole konu edilen bölümlerin tespiti ve resmi şekilde satışı yapılan davacıya ait 6 nolu bölüm için resmi senette belirtilen bedel dışında bakiye bedel toplamı satış bedelini talep hakkı bulunduğu, cezai şart yönünden ise davacının taşınmazı sözleşme hükmüne uygun teslim ettikten sonra tekrar elattığı dolayısıyla edimini yerine getirmediğinin kabulü ile, bu talebinin reddi gerektiği gözetilerek yapılacak araştırma sonucu bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup, gönderme kararının yasal dayanağı HMK’nin 353/1.a.6. maddesi olarak gösterilmiştir...Oysa, ilk derece mahkemesince, İstanbul 16.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/59 Esas ve 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/257 Esas sayılı dosyaları celp edilmiş, mahallinde keşif yapılarak taşınmazın değerine ilişkin bilirkişi raporu alınmış ve tanıklar dinlenilerek tarafların dayandıkları deliller toplanılmıştır.Bilindiği üzere, HMK’nin 369/1. maddesinde; “(1) Yargıtay, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi tarafından tutunulan HMK 353/1.a maddesi gereğince verilen kararın kesin olabilmesi için, altı bent halinde sayılan durumlardan birinin eldeki davada bulunması gerektiği kuşkusuzdur. Yukarıda açıklandığı üzere, eldeki davada HMK’nin 353/1.a.6 maddesinin uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. O halde, uyuşmazlığın çözümünde etkili olan delillerin toplandığı gözetilerek bölge adliye mahkemesince belirlenen ihtilafın çözümüne ilişkin olarak delillerin değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesine aykırılık gerekçe gösterilerek hükmün ortadan kaldırılmasına HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin 19.04.2019 tarihli ek kararı ortadan kaldırılarak, 09.07.2020 tarihli asıl kararı bozulmuştur.
3. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 25/11/2021 tarihli ve 2021/1221 E., 2021/1818 K. sayılı kararıyla; HMK’nn 353/1.a bendinde 6 bent olarak sayılan hallere ilişkin istinaf mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu, yine 7251 sayılı Kanun ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesine eklenen (g) bendine göre “353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararlar” hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağının açıkça hüküm altına alındığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
4. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili; direnme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf mahkemesi kararının HMK’nın 356/b-2. maddesine aykırı olduğunu, yargılamada dosya kapsamı itibarıyla bir eksiklik bulunmadığını, keşif yapıldığını, HMK 200. ve 201. maddelerine aykırı olmasına rağmen tanıkların dinlendiğini ve neticeten tarafların tüm delillerinin toplandığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 6100 sayılı HMK’nın 373/5. maddesinde: “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır. Direnme kararı öncelikle incelenir. Daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir." düzenlemesine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (V./3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, HMK’nın 373/5. maddesi gereğince (V./2.) no.lu paragrafta yer verilen Daire kararının düzeltilmesine, Bölge Adliye Mahkemesinin usul ve yasaya uygun olan direnme hükmünün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 28/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.