Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1784 E. 2024/1009 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/228 E., 2020/368 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Ret

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak asıl davanın kabulüne, birleştrilen davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı birleştirilen dava davacısı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacılar; kadastro çalışmaları sırasında kök miras bırakandan intikalen gelen 109 ada 261 parsel sayılı taşınmazın sehven davalı adına tapuya kaydedildiğini, yapılan tespitin hatalı olduğunu belirterek tapu kaydının miras hisseleri oranında iptali ile kendileri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

Birleştirilen davada davacı ...; dava konusu ... ada 261 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında sınırlarının hatalı olarak tespit edilerek kendisine ait taşınmazın yaklaşık 5600 metrekare miktarında kısmının bu taşınmaz içerisinde gösterildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili 15.07.2015 tarihli celsede yer alan beyanında; 2014/181 Esas sayılı dava dosyasında davacıların talebini kabul ettiklerini, ancak 422 Esas sayılı dava dosyası kapsamında ... tarafından açılan davayı kabul etmeklerini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece; birleştirilen 2014/422 Esas sayılı dosyada davacı talebinin kabulü ile dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 07.07.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 5535,34 m2'lik kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile; iptal edilen kısmın davacı... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ifrazdan sonra oluşturulacak tapu kaydına aynı tarihli fen bilirkişi raporunda kırmızı boyalı olarak gösterilen 1099,80 ve 896,42 m2'lik alanlarda TEİAŞ Genel Müdürlüğü adına irtifak hakkı şerhine, 2014/181 Esas sayılı dosyada davacılar talebinin kabulü ile; dava konusu ... ada 261 parsel sayılı taşınmazın ifrazdan sonra kalacak olan ve 07.07.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13864,96 m2'lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının 192/960 hissesinin iptali ile; 48/960 hissesinin ... kızı ..., 48/960 hissenin ... kızı ..., 48/960 hissenin ... kızı ..., 48/960 hissenin ... oğlu ... adlarına olacak şekilde tapuya kayıt ve tesciline, bakiye 768/960 hissenin davalı ... üzerinde bırakılmasına, ifrazdan sonra oluşturulacak tapu kaydına aynı tarihli fen bilirkişi raporunda sarı boyalı olarak gösterilen 2078,27 ve 1767,98 m2'lik alanlarda TEİAŞ Genel Müdürlüğü adına irtifak hakkı şerhine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.06.2018 tarihli ve 2018/1139 Esas, 2018/3974 Karar sayılı kararıyla; birleştirilen 2014/422 Esas sayılı davada davacı ..., temyize konu olan 109 ada 261 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümünün tapuda adına kayıtlı 109 ada 220 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğu halde, 261 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tespit ve tescil edildiği iddiasında bulunduğu, davacının adına kayıtlı olduğunu ileri sürdüğü 109 ada 220 parsel sayılı taşınmazın dosya içerisindeki tapu kaydından taşınmazın davacı ...'in babası ... oğlu... adına kayıtlı olduğu, UYAP üzerinden alınan güncel nüfus kayıt örneklerine göre baba... 'in 27.01.1985 tarihinde öldüğü ve davacı haricinde dava dışı başka mirasçıların da bulunduğunun anlaşıldığı, davacı ..., taşınmaz bölümünün kendi adına tescili istemiyle terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olan davalı ...'a karşı dava açtığını, miras bırakandan intikal ettiği iddiasıyla üçüncü kişilere karşı açılan davalarda, uyuşmazlık konusu taşınmazın taksim, bağış vb. şekilde mirasçılardan birine veya bir bölümüne bırakıldığının kanıtlanamaması halinde mirasçılardan biri veya bir kısmı adına tescil isteyemeyeceğine ve dava dışı mirasçılar olması halinde tüm mirasçılar adına tescil istenilmediği için, dışarıda kalan mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci yoluyla da davanın yürütülmesi mümkün olmadığına göre işin esasına girilmeksizin davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği, temyiz isteminde bulunan davacılar ... ve arkadaşlarının açtığı dava hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu belirlenerek karar bozulmuş; bu karara karşı birleştirilen davada davacı ... karar düzeltme isteminde

bulunmuş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.12.2018 tarihli ve 2018/4577 Esas, 2018/8457 Karar sayılı kararıyla; birleştirilen dava davacısı ...'in karar düzeltme istemi reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma öncesi esası 2014/181 Esas sayılı dosyada davacının talep sonucunun davalı vekili tarafından 08.07.2015 ve 15.07.2015 tarihli celselerde açıkça kabul edildiği, kabulün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311 nci maddesi gereğince kesin hükmün sonuçlarını doğurması sebebiyle bağlayıcı olduğu belirlenerek asıl dava yönünden davanın kabulü ile dava konusu 109 ada 261 parsel sayılı taşınmazın ifrazdan sonra kalacak olan ve 07.07.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.864,96 m2 lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının 192/960 hissesinin iptali ile 48/960 hissesinin ... kızı ..., 48/960 hissenin ... kızı ..., 48/960 hissenin ... kızı ..., 48/960 hissenin ... oğlu ... adlarına olacak şekilde tapuya kayıt ve tesciline, bakiye 768/960 hissenin davalı ... üzerinde bırakılmasına, ifrazdan sonra oluşturulacak tapu kaydına aynı tarihli fen bilirkişi raporunda sarı boyalı olarak gösterilen 2078,27 ve 1767,98 m2 lik alanlarda TEİAŞ Genel Müdürlüğü adına irtifak hakkı şerhine karar verilmiş; birleştirilen dava yönünden ise birleştirilen davada davacının sadece kendi payına ilişkin olarak dava açtığı, uyulan bozma kararı doğrultusunda birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen dava davacısı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Birleştirilen dava davacısı temyiz başvuru dilekçesinde; taşınmazın... mirasından olmaktan çıktığı ve bir kısım hissedarların mülkü haline geldiğini, mahkeme kararının hukuki mesnedden yoksun hale geldiğini, dava konusu edilen parselim paylı mülkiyet olduğunu, davanın tapu iptali değil sınırların düzeltilmesi olarak algılanması gerektiği belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı, 701 nci, 702 nci ve 713/1 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'un geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro çalışmaları sonucunda; ... köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 219 parsel sayılı 19.481,65 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve 25.01.2005 tarihinde tescil edildikten sonra, 06.10.2010 tarihinde ifraz görerek taşınmazın bir kısmı 109 ada 261 parsel numarası ile 19.400 metrekare yüz ölçümlü olarak davalı ... adına, geriye kalan ve ifrazen oluşan 109 ada 262 parsel sayılı 81,35 metrekare yüz ölçümü ile TEİAŞ adına tescil edilmiş; 109 ada 220 parsel sayılı 6262,19 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ... oğlu... 'in ceddinden intakalen gelme malı olup kazandırcı zamanaşımına istinaden ölü... ... adına tespit edilmiştir.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve temyiz edenin sıfatına göre birleştirilen dava davacısının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Birleştirilen davanın davacısının temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...