Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1788 E. 2022/5085 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, taşınmazını torunlarına devretmesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı muvazaalı işlem olup olmadığı ve davalıların iyiniyetli sayılıp sayılamayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, bakımını üstlenen gelini yerine torunlarına taşınmazı devretmesi, davalıların taşınmazı kullanmamaları ve köyde ikamet etmemeleri gibi olgular, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini ve davalıların da bu muvazaalı işlemden haberdar olduğunu gösterdiğinden, ilk derece mahkemesinin tapu iptali ve tescil kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen, tapu iptali ve tescil-bedel istekli davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalılar ..., ... ve ...vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan ...'ın 1720 parsel sayılı taşınmazını torunları davalılardan ... ile ...’e eşit oranda satış yoluyla devrettiğini, bilahare ...’in payını bağış suretiyle, ...’in ise payını satış suretiyle 28.01.2004 tarihinde ...’in eşi davalılardan ...’e temlik ettiklerini, ...’in de çekişmeli taşınmazı 02.07.2013 tarihinde satış yoluyla diğer davalı ...’a satış suretiyle devrettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle miras payları oranında adlarına tesciline, olmazsa taşınmaz bedelinin payları oranında davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., iyi niyetli olduğunu, bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Diğer davalılar, mirasbırakana 25 yıl boyunca dava dışı oğlu ... ile eşi ... ve torunları davalılardan ... ile ...’in baktığını, mirasbırakanın sağlık ve diğer ihtiyaçlarını karşıladıklarını, mirasbırakanın sosyal güvencesinin olmadığını, temlikin bakım karşılığında yapıldığını, mirasbırakanın başka bir taşınmazının satışından elde ettiği geliri de davacı kızlarına paylaştırıdığını, davalılardan ...’in maddi ihtiyaçları nedeniyle taşınmazı davalı ...’a bedeli karşılığında sattığını, davanın mirasbırakanın ölümünden 16 yıl sonra kötüniyetle açıldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, temlikin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla yapılmadığı gerekçesiyle, davanın redddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, temlikin muvazaalı olduğunu, iddialarını sundukları delillerle ispatladıklarını, taşınmazın çok sayıda el değiştirmesinin muvazaanın kanıtı olduğunu ve davalıların iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2020 tarihli ve 2018/1681 E., 2018/2008K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın mirasçılarından mal kaçırma kastı ile hareket etmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1. maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 25.11.2020 tarihli ve 2019/201 E., 2020//6274 K. sayılı kararıyla; ‘‘....dışındaki davalılar mirasbırakan tarafından dava konusu taşınmazın bakım karşılığında verildiğini savunmuş iselerde, dinlenen tanık anlatımlarından mirasbırakanın bakımının torunları davalılardan çok gelini ... (davalılardan ... ve ...’in annesi) tarafından yapıldığının anlaşılmasına karşın mirasbırakanın çekişmeli taşınmazı bakımını üstlenen ... yerine torunları ... ve ...’e devretmesi yanında, mirasbırakanın mirasçılardan mal kaçırmak kastıyla çekişmeli temliki gerçekleştirdiğinin davacı tanıkları tarafından ifade edilmesi karşısında, anılan bu olgular yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Öte yandan; yapılan ilk temlik muvazaalı olduğuna göre, sonraki devirde iyiniyet ilkesinin gözetilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Davalılardan ...’in mirasbırakanın torununun eşi olması itibariyle mirasbırakanın yaptığı temliki işlemin muvazaalı olduğunu bilen yada bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu tartışmasızdır. Kayıt maliki davalı ...’ın ise; taşınmazı satın aldıktan sonra kullanmaması, murisin gelini ...’nin taşınmazı kullanmaya devam etmesi, ...’in taşınmazın bulunduğu köyde değil ilçe merkezinde ikamet etmesi, taşınmazın bulunduğu köyden taşınmaz almasını gerektiren olgunun ortayakoyulamaması karşısında, ...’a yapılan temlikin muvazaalı temlikleri gizlemek amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır.O halde, davalılardan ... ile ...’ın mirasbırakan tarafından yapılan temlikin muvazaalı olduğunu bilmesi gereken kişiler olduklarından iyiniyetli olarak kabul edilemeyeceği, başka bir ifadeyle, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacakları açıktır. Hal böyle olunca, iddianın ispatlandığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 05.07.2021 tarihli ve 2021/65 E., 2021/514 K. sayılı kararıyla; temlikin muvazalı olduğu ve davalıların iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ..., ... ve ...vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar ..., ... ve ...vekili temyiz dilekçesinde özetle, mirasbırakanın oğlu, gelini ve davalı torunları ile birlikte yaşadığını, kızların evlenerek ayrı yerlere gittiklerini, mirasbırakanın ölmeden önce yatalak kalıp bakımının davalı torunları ve gelini tarafından yapıldığını, devredilen taşınmaz dışında başka taşınmazlarının olduğunu, muvazaanın varlığının tespitinde içtihadı birleştirmede yer alan bütün ilkelerin değerlendirilmesi gerektiğini, devredilen taşınmazın mirasbırakanın geride kalan taşınmazlarının değerinin % 17,22'sini oluşturduğunu, mal kaçırma amacının bulunmadığını, temlikin minnet duygusuyla yapıldığını, davacılarla arasında husumet bulunmadığını, kızlarada mal satarak parasını verdiğini, tanıklarla iddialarını ispatladığını, davalı ...’ın ise iyiniyetli olduğunu, satın aldıktan sonra taşınmazı onun kullandığını ve kiraya verdiğine dair kanıtları dosyaya sunduklarını ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Hükmüne uyulan ve (V/2.) bu paragrafta belirtilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak özellikle iptal-tescil hükmünün mirasbırakan ...'ın dosya içerisindeki Babaeski Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.10.2013 tarihli ve 2013/712 E., 2013/760 K. sayılı veraset ilamı gözetilerek davacıların miras payı oranında verildiğinin anlaşılmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VII. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalılar ..., ... ve ...vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.941,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ..., ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

..