Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2010 E. 2022/2720 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi döneme ilişkin olarak, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin kimde olduğuna ve tapu kaydının iptali ile tesciline dair uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın, tarafların murisinden intikal etmediği, davacı ve davalı tarafından üçüncü kişilerden ortak olarak satın alındığı ve taraflarca 1/2 paylarla kullanıldığı hususları gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., ... ilçesi ... Mahallesi'nde bulunan davaya konu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının kadastro tespiti sırasında ve dava tarihine kadar kendisine, 1/2 payının ise davalıya ait olduğunu ve bu şekilde kullanıldığını, ancak taşınmazın tamamının davalı adına tespit ve tescil edildiğini, 1/2 paya ilişkin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde, davacı ile kardeş olduklarını, babalarının 2000 yılında vefatı sonrasında bir araya gelerek babalarından kalan gayrimenkulleri taksim ettiklerini, davacıya 72 dönüm kendisine ise 62 dönüm arsa kaldığını, kadastro tespitinin bu taksime göre yapıldığını, dava konusu parselin bitişiğinde bulunan diğer parsellerin davacı adına tapuya tescil edildiğini, davacının dava açmakta iyi niyetli olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08/03/2018 tarihli ve 2016/678 E. 2018/171 K. sayılı kararıyla; davaya ... ada ... parsel sayılı taşınmazın muristen gelen taşınmaz olmadığı, tarafların ortak olarak üçüncü şahıstan satın alıp halen 1/2 paylarla kullandıklarının tespit edilmesi nedeniyle davanın kabulü ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 1/2 payına ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı ... Ayaz adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davaya konu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın da ortak murisden kalan taşınmaz olduğunu, taksim edildiğini, bu taşınmazın tarafların birlikte satın alındığına yönelik dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün yersiz olduğu belirtilerek, Mahkeme kararını kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 11.04.2019 tarihli ve 2018/1426 E. 2019/ 495 K. sayılı kararıyla; istinafa konu olan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tarafların murisinden intikal eden taşınmaz olmadığı, üçüncü şahıslardan davacı ve davalının 1/2 paylarla satın alındığının anlaşılması nedeniyle verilen kararın yerinde olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Temyize konu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tarafların murisinden intikal eden taşınmaz olduğunu, alınan beyanlara göre muristen intikal eden taşınmazların taksim edildiğini, bu taşınmazın da davalıya isabet ettiğini, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Mahallinde yapılan keşifte alınan beyanlar ve sonrasında dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları neticesinde çekişmeli taşınmazın davacı ve davalı tarafından ortak olarak dava dışı 3. şahıslardan satın alındığı ve halen 1/2 paylarla kullandıklarının anlaşılması nedeniyle, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.3) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.153,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 04/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.