Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2025 E. 2022/5091 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait taşınmazın, davacı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle satışının ardından tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satışına dayanak teşkil eden icra takibinde borçlu olmadığının tespiti davasının reddi ve kesinleşmesi, taşınmaz satışının ve davalı adına tescilinin hukuka uygun olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: ERZURUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı, dava dışı ortak olduğu şirketin davalı şirketten un alımı konusunda anlaştıklarını, davalı şirkete teminat olarak 07.10.2009 tarihli 165.000,00 TL bedelli bir adet bono verildiğini, sonrasında teslim edilmeyen unlar için ödenmeyen bedeller nedeniyle bu teminat senedinin takibe konulduğunu, teminat senedinin iadesine karşın yeniden bonolar düzenlenerek davalı tarafa verildiğini, davalının aldığı tüm bonoları Erzurum, Gaziantep ve Antalya İcra Müdürlüklerinden takibe koyduğunu, Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2012/10124 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takip nedeniyle Erzurum 2. İcra Müdürlüğünün 2013/44 Talimat sayılı dosyasından maliki olduğu 4543 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki A-Blok 3. kat 15 no.lu bağımsız bölümün icra yolu ile satıldığını, davalının bu taşınmazı alacağına mahsuben aldığını, dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, Gaziantep 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/374 Esas, 2013/458 Karar sayılı kararı ile 95.797,05 TL'nin kayıt malikine ödenmesi şartıyla haczin devamına karar verildiğini, ancak davalı tarafça bu bedel yatırılmadan hacze devam edildiğini, tüm icra takiplerinin kaynağının aslında tek borç ilişkisine dayandığını ve davalıya hiç bir borcu olmadığı halde hukuka aykırı şekilde satış işlemlerinin yapılarak taşınmazının davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, taşınmazın kesinleşmiş icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucu adına tescil edildiğini, yapılan işlemlerde herhangi bir usulsüzlük olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davacıya ait dava konusu taşınmazın davalı tarafça başlatılan icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucu davalı adına tescil edildiği, davacı tarafça açılan ihalenin feshi davasının ise reddedildiği ve kararın kesinleştiği, eldeki davanın tasarrufun iptali davası olup , davacının alacaklı olmadığı gibi elinde alacağı gösteren ve dava şartı olan aciz vesikasının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinafı üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davanın cebri icra yolu ile satın alınan taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil davası olduğu, davanın niteliği gözetilerek davaya genel hükümler çerçevesinde genel mahkeme sıfatıyla karar verilmesi gerekirken Tüketici Mahkemesi sıfatıyla işin esasının incelenip karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince, taşınmazın satışına esas teşkil eden Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2012/10124 Esas sayılı dosyasında borçlunun haczedilmezlik şikayetinin bulunmadığı, haczedilmezlik şikayetinin davalının başlattığı başka bir icra dosyası için yapıldığı, haczedilmezlik şikayetinin her bir takip dosyası için ayrı ayrı ileri sürülmesi gerektiği, haczedilmezlik şikayeti ile ilgili Gaziantep 3. İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararın diğer icra takip dosyalarını bağlamayacağı, tescilin yolsuz olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı ile davalı arasındaki iş ilişkisi nedeni ile davalıya teminat senetleri verildiğini, davacının ödeme güçlüğü çekmesi nedeniyle davalının davacıya teslim etmesi gereken unları teslim etmediği gibi, teminat olarak verilen senedi de Gaziantep 9. İcra Müdürlüğünün 2010/2972 E. sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, tarafların tekrar anlaşarak, davacının davalıya muhtelif miktarlarda 25 adet senet verdiğini, davacının senetlerin büyük kısmını ödediğini, ancak davalının kendisine teslim edilen senetlerin büyük kısmı için icra takipleri başlattığını, Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2012/10124 E. sayılı dosyasından konulan hacizle Erzurum 2. İcra Müdürlüğünün 2013/44 Talimat sayılı dosyası ile davacının maliki olduğu 15 no.lu mesken niteliğindeki bağımsız bölümün satışının yapılarak davalı adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, Gaziantep 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 12.09.2013 tarih ve 2011/374 Esas, 2013/458 Karar sayılı kararı ile mezkur yerdeki haczin devamı için 95.797,05 TL'nin kayıt maliki davacı adına ödenmek şartı ile satış işlemlerinin devamına karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, kesinleşen Mahkeme kararı gereğince, davalı şirketin yatırması gereken 95.797,05 TL'yi yatırmadan, icra işlemlerine devam ederek dava konusu taşınmazın kendi adına tescilini sağladığını, davalının kanuna karşı hile yaptığını, haksız bir şekilde davacının aile konutunun elinden alındığını, ayrıca, dava konusu taşınmazın satışına ilişkin Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2012/10124 E. sayılı dosyasında takibe konu bonalar nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile senet iptali için açılan menfi tespit davasının derdest olduğunu, Mahkemece, belirtilen dosyanın sonucu beklenilmeden karar verildiğini, menfi tespit davasında borçlu olunmadığı tespit edildiğinde davalı adına oluşan tescilin yolsuz hale geleceğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 31/12/2021 tarihli ve 2019/1019 Esas 2021/1688 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2012/10124 Esas sayılı dosyasında konulan haciz nedeniyle Erzurum 2. İcra Müdürlüğünün 2013/44 Talimat sayılı dosyası üzerinden satışının gerçekleştiği, satışa dayanak icra dosyasında, Gaziantep 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/374 E. -2013/458 K. sayılı kararı doğrultusunda haczin devamı için depo edilmesi kararlaştırılan bedelin yatırılmadığı gerekçesiyle ihalenin feshine dair verilen kararın, alacaklı (davalı) tarafından şikayete konu edilmesi üzerine, Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/312 E. 2014/752 K. sayılı kararıyla, satışa dayanak Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2012/10124 E. sayılı dosyasında haczedilmezlik şikayeti bulunmadığından şikayetin kabulüyle ihalenin feshine dair memur işleminin iptaline karar verildiği, anılan kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1027. maddesinde, “İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca resen düzeltir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle davacı tarafça , davalı aleyhine dava konusu taşınmazın satışına dayanak Antalya 8.İcra Müdürlüğünün 2012/10124 Esas sayılı dosyasında takibe konu bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemi ile Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/409 E-2018/487 K sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasının reddine karar verildiği ve söz konusu kararın derecattan geçerek kesinleştiği görülmekle, kararın (III.) no.lu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının; kararın (IV/3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığında, 22/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.