"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/131 E., 2021/690 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul Kısmen Ret
Taraflar arasında görülen kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesin'ce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Halkaçayırı köyünde bulunan ve sınırları dava dilekçesinde gösterilen 5500 m2'lik taşınmazı ev ve tarla olarak 25 yılı aşkın bir zamandır nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile zilyet olarak kullandığını, Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği ile diğer üçüncü şahısların bu yerle bir ilgilerinin bulunmadığını belirterek anılan taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.10.2014 tarih, 2012/482 Esas ve 2014/723 Karar sayılı kararı ile; zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle; "Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Fenni bilirkişiler ... ve ...'ın 28.03.2014 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 2408,00.m2 mesahalı yerin son parsel numarası verilerek ... ve ... 10.02.1942 doğumlu ... T.C. kimlik numaralı davacı ... adına tesciline," karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince 10.11.2017 tarih, 2015/21364 Esas ve 2017/7759 Karar sayılı kararıyla; Büyükşehir Belediyesine husumet yöneltilmesi gerekçesiyle karar bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda aynı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.10.2020 tarih, 2018/3681 Esas 2020/4448 Karar sayılı kararıyla; "... taşınmaz bölümü imar planı kapsamında ise imar planının onay tarihinden, değilse dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafının Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmesi, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğraflarının da celbedilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması ve yapılacak bu keşifte taşınmazın önceki niteliği tespit edilerek imar ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde taşınmaza ev yapmanın imar-ihya anlamına gelmeyeceği, ancak önceki keşifte dava konusu taşınmazın ev ve bahçesi olarak kullanıldığının belirtildiği dikkate alınarak çekişmeli taşınmazın sınırlarının ve niteliğinin, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcının, şeklinin ve süresinin tespit edilmesi ve bu hususları irdeler şekilde rapor düzenlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği..." gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yasa'nın öngördüğü 20 yılı aşkın fasılasız ve nizasız zilyetliğin fen bilirkişi raporunda (A) ile işaretli alan açısından sübut bulduğu, ancak bozma ilamı öncesinde fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen ve talep konusu edilen alan ile ilgili olarak ise (B) alanının Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/461 Esas sayılı dosyasında dava konusu yapıldığı ve bu alan açısından fasıla ve nizanın dava ile kesildiği, davacının bu alana ilişkin olarak TMK'nun 713/1 inci maddesinde öngörülen şartları karşılamadığı ve bu alana ilişkin davasının sübut bulmadığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne; 20.10.2021 tarihli Fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2355,47m2 yüz ölçümlü alanın "Ev ve Bahçesi" vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri- Süresinde
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, kazandırıcı zamanaşımı şartlarının davacı lehine oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddelesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.
2. Çekişmeli taşınmaz yörede 1963 yılında yapılan kadastro sırasında tescil harici bırakılmıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, bozmaya uygun şekilde karar verilmesine göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve Kanun'a ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
15.01.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.