Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2217 E. 2022/5030 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ehliyetsiz bir kişinin vekili tarafından yapılan taşınmaz satışının iptali ve bedel tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, bozma ilamına uyduğunu belirtmesine rağmen, bozma öncesi kararında yer alan istinaf talebinin reddine ilişkin hükmü tekrarlayarak HMK'nın 297. maddesine aykırı ve infazı imkansız bir karar vermesi nedeniyle bozma kararına uyularak verilen karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ADANA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 21/06/2022 Salı günü saat 10:25'de taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.12.2016 tarih ve 2016/35 Esas (Tereke) - 2016/45 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan ...'ın terekesine temsilci olarak atandığını, mirasbırakanın maliki olduğu 436 parsel sayılı taşınmazın vekil Kemal tarafından davalıya satış suretiyle devredildiğini, vekaletname tarihinde mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunu, temlik tarihinde de ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek, satış ve tescilin iptali ile taşınmazın mirasbırakan ... (terekesine) adına tesciline, olmazsa bedele karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, vekaletnamenin geçerli olduğunu, sağlık raporu alındığını, iyiniyetli olduğunu, taşınmazın bedelinin ödendiğini, husumetin vekile yöneltilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığı, ancak taşınmazın davalı adına kayıtlı olmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin husumetten reddine, bedel isteğinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; davalının ödemiş olduğu bedel mahsup edilmemiş olup bu hususun sebepsiz zenginleşme sonucunu doğuracağı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2. bendi uyarınca kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın bedel istemi yönünden kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairece; "... Adli Tıp 4. İhtisas Kurulunun 28.01.2013 tarihli, mirasbırakanın vekaletname tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığına ilişkin raporu gözetilmek suretiyle davanın bedel yönünden kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.

Davacının temyiz itirazlarına gelince;

Eldeki davada, keşfen dava konusu taşınmazın değerinin dava tarihi itibariyle 590.167,50 TL olduğunun tespit edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince taşınmazın davalıya satışına ilişkin senette gösterilen 330.000TL’nin bu değerden mahsup edildiği anlaşılmakla, ilk el durumunda bulunan davalıya yapılan satışın kayıt malikinin ehliyetsizliği nedeniyle geçersiz olduğu, hukuken değer izafe edilmesine olanak bulunmadığı halde, bu belgede yazılan meblağın mahsup edilmesinin doğru olmadığı, bu hususun davalı ile vekil arasında görülmekte olan davada değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur.

Hal böyle olunca, davacının tazminat isteğinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerekirken, akitteki bedelin mahsubu ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.’’ gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi bozulmuştur.

3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesince; mirasbırakanın vekaletname tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığına ilişkin raporu gözetilmek suretiyle keşfen dava konusu taşınmazın değerinin dava tarihi itibariyle 590.167,50 TL olduğnun tespit edildiği, ilk el durumunda bulunan davalıya yapılan satışın kayıt malikinin ehliyetsizliği nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının temsil yetkisinin kötüye kullanıldığını bilebilecek durumda olmadığını, eksik değerlendirme ve gerekçelerle davalının iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğinin belirtildiğini, davalının 2009 yılında satış bedelini ödediğini, bu değerin güncellendiğini, taşınmazın dava tarihindeki değerinden daha yüksek bir meblağ ortaya çıktığını, davalının tekrar bu bedeli ödemesinin hukuka aykırı olduğunu, ödemenin vekaletnameye istinaden ahzu kabza yetkili...'ye yapıldığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Medeni Kanunu'nun 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyi niyetli olması o işlemi geçerli kılmaz. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 11.6.1941 tarihli ve 4/21 sayılı kararı) Bu ilke 11.06.1941 tarihli ve 4/21 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da aynen benimsenmiştir.

6.2.2. HMK'nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.

6.3. Değerlendirme

Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı HMK'nın 373/3. maddesi gereğince bozma ilamına uyulduğuna göre, bundan sonra yapılacak iş bozmaya ve HMK'nın 297. maddesine uygun yeni bir karar vermekten ibarettir. Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/11/2018 tarihli, 2017/150 E. 2018/605 K. sayılı kararının Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 27/15/2019 tarihli, 2019/489 E. 2019/607 K. sayılı kararıyla kaldırıldığı gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere istinaf isteminin reddi şeklinde hüküm oluşturulması usul hukukuna açıkça aykırılık oluşturmaktadır.

Hal böyle olunca HMK'nın 297. maddesine uygun biçimde yeni bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi gereğince Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.