"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/706 E., 2021/1090 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/375 E., 2017/63 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleştirilen davaların davalısı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... vekili, birleştirilen davaların davacısı ... vekili ile asıl ve birleştirilen davaların davalısı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davanın davacısı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 144 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın miras yoluyla atalarından müvekkiline kaldığını ve eklemeli şekilde 1940 yılından bu yana zilyet edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davanın davacısı ... vekili 01.12. 2015 tarihli dilekçeyle; dava konusu 144 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde ise uygun bir bedel karşılığında müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Mahkemenin birleştirilen 2016/124 Esas sayılı dosyasının davacısı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 144 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın miras yoluyla atalarından müvekkiline kaldığını ve eklemeli şekilde 1940 yılından bu yana zilyet edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
3. Mahkemenin birleştirilen 2016/149 Esas sayılı dosyasının davacısı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 144 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın miras yoluyla atalarından müvekkili ile müvekkilinin kardeşi olan asıl davanın ve Mahkemenin birleştirilen 2016/124 Esas sayılı dosyasının davacısı Hanife’ye kaldığını, taksimen eldeki davanın konusu olan 144 ada 7 parselin Hanife’ye, dava dışı 144 ada 10 parselin ise müvekkiline düştüğünü ancak Hanife’nin 144 ada 7 ve 10 parsel sayılı taşınmazların adına tescili istemiyle dava açtığı için eldeki davayı açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek dava konusu 144 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
4. Mahkemenin birleştirilen 2016/150 Esas sayılı dosyasının davacısı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 144 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın miras yoluyla atalarından müvekkili ile müvekkilinin kardeşi olan asıl davanın ve Mahkemenin birleştirilen 2016/124 Esas sayılı dosyasının davacısı Hanife’ye kaldığını, taksimen dava dışı 144 ada 7 parselin Hanife’ye, eldeki davanın konusu olan 144 ada 10 parselin ise müvekkiline düştüğünü ancak Hanife’nin 144 ada 7 ve 10 parsel sayılı taşınmazların adına tescili istemiyle dava açtığı için eldeki davayı açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek dava konusu 144 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davaların davalısı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacıların mirasbırakan Hasibe’nin taşınmazlarda fuzuli işgalci olduğunu, taşınmazlardaki zilyetlik malik sıfatıyla olmadığından davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğundan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazların davacıların mirasbırakanı olan babaları tarafından belediyeden satın alındığı, ölene kadar babaları tarafından, öldükten sonra da mirasçıları tarafından zilyet edildiği, taşınmazlarda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı kabulüne, dava konusu 144 ada 7 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile eşit paylarla davacılar ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde asıl ve birleştirilen davaların davalısı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davaların davalısı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, Mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verildiğini ileri sürerek re’sen gözönünde bulundurulacak sebeplerle istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davaların kadastro öncesi nedene dayalı olarak açıldığı, dava konusu 144 ada 7 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleştiği 04.03.1994 tarihinden eldeki asıl dava ile birleşen davaların açıldığı 17.09.2015, 17.03.2016 ve 30.03.2016 tarihlerine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde yazılı bulunan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, bu halde mahkemece asıl dava ve birleştirilen davaların 3402 sayılı Kanunun 12/3 üncü maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek kabul kararı verilmiş olmasının doğru olmadığı, asıl davanın davacısı ... vekilinin 01.12.2015 tarihli dilekçesindeki talebi yönüyle ise, dava konusu taşınmaz üzerine davacıların mirasbırakan ... tarafından 1970-1980’li yıllarda ahır inşa edildiği, TMK’nın 724 ve devamı maddeleri uyarınca talepte bulunulabilmesi için yapıyı yapan kişinin iyiniyetli olması gerektiği, iyiniyetin varlığının ise re’sen araştırılması gerektiği, yerleşik Yargıtay içtihatlarıyla Hazine mallarında iyiniyet iddiasının dinlenme olanağının bulunmadığının kabul edildiği, açıklanan nedenlerle asıl davada terditli talep olan TMK’nın 724 ve devamı maddelerinin koşullarının oluşmaması sebebiyle bu talep yönünden de davanın reddi gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların davalısı Hazine temsilcisinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 356/2 nci maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kadastro öncesi nedenler yönüyle 3402 sayılı Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle, davacı ...'nin TMK 724 ve devamı maddeleri uyarınca ileri sürdüğü talebin koşullarının oluşmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... vekili, birleştirilen davaların davacısı ... vekili ile asıl ve birleştirilen davaların davalısı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1. Asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eldeki davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediğini, taşınmazların 60-70 yıldır eklemeli şekilde müvekkili tarafından kullanıldığını, öte yandan TMK’nın 724 üncü maddesi şartlarının da somut olayda gerçekleştiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Birleştirilen davaların davacısı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eldeki davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Asıl ve birleştirilen davaların davalısı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesindeki duruşmalara başkaca mahkemelerde davacı oldukları duruşmalar sebebiyle katılamadıklarını, eldeki davada Bölge Adliye Mahkemesince mazeretleri kabul edilmiş olmasına rağmen lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek vekalet ücreti yönüyle kararın düzeltilerek onanmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 724 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda Konya ili, Çumra ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 144 ada 7 parsel sayılı 593,20 metrekare ve 144 ada 10 parsel sayılı 709,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine ayrı ayrı üzerindeki yapıların ... oğlu ... ’a ait olup onun işgalinde bulunduğu şerhi yazılarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/3 üncü maddesi uyarınca Hazine adına tespit ve 04.03.1994 tarihinde tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... vekili, birleştirilen davaların davacısı ... vekili ile asıl ve birleştirilen davaların davalısı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... vekili, birleştirilen davaların davacısı ... vekili ile asıl ve birleştirilen davaların davalısı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15'şer TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan ayrı ayrı alınmasına,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.