Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2267 E. 2022/5677 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 240 parsel sayılı taşınmazdaki 13/11520 payını (yeni 744 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 211/597 pay) 06.01.1989 tarihinde sosyal tesis yapılarak tesise adının verilmesi ve Kızılay Bayrampaşa Şubesi tarafından kullanılması şartıyla davalı Derneğe bağışladığını, ancak aradan 25 yıl geçmesine rağmen davalının bağış koşulunu yerine getirmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili, davacı tarafından devredilen kısmın sadece 13/11520 pay olduğunu, bu pay üzerine tesis kurulmasının mümkün olmadığının davacıya anlatıldığını, davacının payını kayıtsız ve şartsız olarak bağışladığını, taşınmaz kaydında İSKİ’nin istimlak şerhi bulunduğunu, bu nedenle taşınmazda bağımsız bir bölünmeye gidilemediğini, diğer paydaşlarca açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucu taşınmazın derneklerine ihale edildiğini ve taşınmazın tamamının sahibi olduklarını, taşınmazın Askeri Güvenlik Bölgesinde olması nedeniyle tasarrufi işlem yapılmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın koşullu olarak bağışlandığı, davalı tarafça koşulun yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/06/2020 tarihli ve 2019/668 E., 2020/630 K. sayılı kararıyla; resmi akitte bağışın koşulsuz olduğunun yazıldığı, bağış tarihi ile dava tarihi arasındaki geçen süre dikkate alındığında davacının iradesinin kayıtsız, şartsız bağış niteliğinde olduğunun kabulü gerekeceği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 14/06/2021 tarihli ve 2020/2229 E., 2021/3257 K. sayılı kararıyla; “...Somut olayda, davacının (dava konusu taşınmazın kök parseli olan) 240 parsel sayılı taşınmazdaki 13/11520 payını 06.01.1989 tarihli, 57 yevmiye no.lu akitle bağış suretiyle davalıya temlik ettiği, her ne kadar resmi akitte şartsız bağış olduğu yazılmış ve TBK’nın 290. maddesi gereğince bir koşul belirtilmemişse de, davacı tarafından davalı Derneğe hitaben yazılan 19.10.1988 tarihli dilekçe ve bu dilekçeye davalı Derneğin verdiği 22.11.1988 tarihli cevabi yazı birlikte değerlendirildiğinde, bağışın sosyal tesis yapımı, davacının adının tesise verilmesi ve anılan tesisin Kızılay Bayrampaşa şubesi uhdesinde kullanılmak için yapıldığı, bu durumda bağışın koşullu olduğunun kabulü gerekmektedir. Öte yandan, dava konusu taşınmaz imar planında sağlık alanı olarak ayrıldığı, payın temlik edildiği tarihte taşınmazın tamamı üzerinde İSKİ lehine kamulaştırma şerhi bulunmakta ise de, anılan şerhin 23.05.1991 tarihinden önce terkin edildiği, taşınmazın 23.05.1991 tarihinde ifraz ile 744 ada 2 parsel sayılı taşınmaz olarak 211/597 payının davalı ..., 386/597 payının dava dışı Hüsniye Bayraktar adına tescil edildiği, Hüsniye mirasçıları tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucu yapılan ihale ile davalının kalan payları alarak 14.05.2012 tarihinden itibaren taşınmazda tam malik olduğu, bu tarihten dava tarihi olan 14.07.2014 tarihine kadar taşınmaz üzerinde hiç bir yapı yapılmadığı keşfen belirlenmiş olup, taşınmazdaki Askeri Güvenlik Bölgesi şerhinin de taşınmaz üzerinde inşaat yapılmasına engel bir durum teşkil etmediği açıktır. Tüm bu nedenlerle, davalı Derneğin taşınmazda tam malik olduğu tarihten itibaren taraflarca kararlaştırılan koşulu yerine getirme yönünde herhangi bir işlem tesis etmediği ve TBK ‘nın 297/1. maddesi gereğince geri alma hakkının süresi yönünden, öğrenme olgusunun daha önce gerçekleştiği davalı tarafça iddia ve ispat edilmediğine göre, bağıştaki koşulun yerine getirilmediği ve rücu koşullarının gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca; bağışın koşullu olduğu ve koşulun yerine getirilmediği gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararı bozulmuştur.

3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 23/12/2021 tarihli ve 2021/1499 E., 2021/1802 K. sayılı kararıyla; bozma kararındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili; taşınmazda davacının sadece 13/11520 payının olduğunu, paylı mülkiyet olan taşınmazın tamamı üzerine tesis kurulabilmesinin mümkün olmadığı konusunda davacıya bilgi verildiğini, davacının resmi senette hiçbir kayıt ve şart bulunmaksızın davalı kuruma bağışladığını, taşınmazda İSKİ tarafından istimlak şerhinin mevcut olduğunu, bu hisse satış ve devrinin ifraza imkan vermediğini, yasal gereği yapılmadan müstakil bir bölünmeye ve yapılaşmaya gidilemeyeceğini, davacının kötüniyetli olarak dava açtığını, Gaziosmanpaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/1927 Esas sayılı dosyasıyla diğer paydaşlar tarafından davalı Kuruma karşı izale-i şuyu davası açıldığını ve icrada satış sonrası taşınmazın tamamının davalı Kurum tarafından alındığını, taşınmaz üzerinde Askeri Güvenlik Bölgesi olduğuna dair şerh bulunduğundan ve bu şerhin taşınmaz üzerinde tasarruf edilmesini doğrudan etkileyen bir durum olduğunu, tüm bu hususlara rağmen Bölge Adliye Mahkemesince davanın kabulüne karar vermesinin hatalı olduğunu, kaldı ki davanın zamanaşımına uğradığını, bağışın 1989 yılında yapıldığını, eldeki davanın ise 2014 yılında açıldığını, aradan 25 yıl geçtiğini ve bu süre zarfında davacının davalı kuruma başvurmadığı gibi dava da açmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bağış koşulunun yerine getirilmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK.'nin 244/3. TBK.'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir.

6.2.2. Hemen belirtmek gerekir ki; resmi sözleşmede yer almamakla ve sözleşme eki olmamakla birlikte mülkiyetin naklinin dayanağını teşkil eden idari karar veya sair belgelerden temlikin koşula bağlandığı anlaşılabiliyorsa bu olgulara değer verilmesi de zorunludur. Bu itibarla tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir.

6.3. Değerlendirme

(V./2.) no.lu paragrafta yer verilen, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 13/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.