Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2290 E. 2023/6977 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/158 E., 2022/38 K.

DAVA TARİHİ : 06.02.2009

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmasına hükmedilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; tapulama sırasında taşlık olarak tespit dışı bırakılan ve dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmaz bölümlerinin imar-ihya, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescili istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; taşınmazın kamu malı niteliğinde meradan açma olduğunu ve davacı yararına mülk edinmeyi sağlayan zilyetlik koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, TMK’nın 713/6 ıncı maddesi uyarınca taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 07.12.2012 tarih, 2009/22 Esas, 2012/315 Karar sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlik yolu ile mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 25.10.2011 havale tarihli rapor ve eki haritada; (A) harfiyle gösterilen 22.857,20 metrekare bölümün davacı adına tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 4.329,06 metrekare ve 24.09.2007 tarihli rapor ve eki haritada (R) harfi ile gösterilen 4.211,42 metrekare taşınmaz bölümlerine yönelik vazgeçme nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına, taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline yönelik talebin reddine, taşınmaz üzerinde elektrik nakil hatları bulunduğundan davalı Vedaş'ın bu husustaki haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.05.2013 tarihli ve 2013/3864 Esas, 2013/5084 Karar sayılı kararıyla; "Çekişmeli taşınmazın çevresindeki taşınmazların 4753 sayılı Kanun uyarınca Toprak Tevzii Komisyonu çalışmaları sonucu tapuya bağlanmış olduğu dikkate alınarak komisyon tarafından dava konusu taşınmaz bölümü hakkında ne gibi bir işlem yapıldığının, yöntemine uygun hava fotoğrafı incelemesi yapılarak taşınmazın niteliğinin ve çekişmeli taşınmaza ilişkin mera tahsisinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve iktisabı mümkün yerlerden olması halinde imar-ihya ve zilyetlik koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması" gereğine değinilerek kararın bozulmasına hükmedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma ilamına uyarak 03.03.2016 tarihli, 2013/222 Esas, 2016/40 Karar sayılı hükümle; davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi tarafından hazırlanan 17.11.2015 havale tarihli rapor ve eki haritada (C) harfi ile gösterilen 23.164,29 metrekare yüz ölçümündeki bölümünün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21.10.2020 tarihli, 2016/16876 Esas- 2020/4509 Karar sayılı kararıyla; " Yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek dava tarihinden 20, 25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde çekilmiş farklı tarihlere ait en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ve çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilerek dosyanın ikmal edilmesi, bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması ve yapılacak keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmesi; bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmeye çalışılması; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, önceki ziraat bilirkişi raporlarını da irdeler şekilde, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da eklendiği, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir ve önceki jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde rapor düzenlemeleri istenilmesi; teknik bilirkişiye ise keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlettirilmesi, böylelikle zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine oluşup oluşmadığının kesin olarak belirlenmesi ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi'' gereğine değinilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin, bozma ilamına uyarak yaptığı yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 23.06.2021 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 16.216,76 metrekarelik bölüm ile (C) harfi ile gösterilen 2.877,79 metrekarelik bölümün tarla vasfı ile davacı adına tesciline, aynı raporda (D) harfi ile gösterilen 8.693,42 metrekarelik bölüm yönünden ise davacının mülkiyetinin tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; açılan davanın süresinde olmadığını, bir an için davacının zilyetliğinin 25-30 sene öncesine dayandığının kabul edilmesi halinde ise bu durumda davacının zilyetliği kadastro öncesi nedene dayandığından 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 1974 tarihinde kadastro çalışmaları tamamlanmış olup kadastro tutanaklarına davacının babasının zilyetliği şerh düşürülmediği gibi davacının zilyetliğinin de kadastro öncesi sebebe dayandığı, dava konusu taşınmazın imar-ihya edilerek kültür arazisi haline getirilmediği, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık ve kıraç yerlerden olması nedeniyle tapulama esnasında tescil harici bırakıldığı; bu yerin imar-ihya yolu ile iktisap edilebilmesi için öncelikle kültür arazisi haline getirilmesi gerektiği, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihin doğru bir şekilde tespiti ve kazandırıcı zamanaşımı sebebiyle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerektiğini belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1'inci ve 713/6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, tüm dosya kapsamından davaya konu edilen taşınmazın 24.01.2011 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 22.857,20 metrekare yüz ölçümündeki bölüm olduğu, davacı vekilinin 07.12.2012 tarihli celsede açıkça davalarının bu bölüme yönelik olduğunu beyan ettiği anlaşıldığına göre Mahkemece yalnızca bu bölüm yönünden davacı adına tescile karar verilmesi gerekirken 6100 sayılı HMK'nın 26 ncı maddesinde yer alan, hâkimin tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğu ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği şeklindeki düzenlemeye aykırı şekilde talep aşılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.

2. Hal böyle olunca; Mahkemece mahallinde fen bilirkişi marifetiyle yeniden keşif yapılarak 24.01.2011 tarihli rapor ile hükme esas alınan 23.06.2021 tarihli raporun çakıştırılması suretiyle davanın konusu olan ve 24.01.2011 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün nereye isabet ettiği tereddütsüz belirlenip iddianın kapsamı ile bağlı kalınmak suretiyle bu taşınmaz bölümü hakkında davanın kabulüne hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin talebin aşılması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.