Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2405 E. 2022/5897 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait 145 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kök parsel olan 365 parsel sayılı taşınmazın ifraz işlemi çerçevesinde 27/03/1991 tarih ve 91 sayılı encümen kararı ifraz talebine konu olduğunu, Hadımköy Belediyesi'ne bağlı olan 365 parsel sayılı 101.055,00 m² yüzölçümlü taşınmazın maliklerinin talebi ile ifraz edildiğini, ifraz sonucunda 144 ada 1 parsel ile 145 ada 1, 2, 3 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, 144 ada 1 parselin 365 sayılı parselin maliki tarafından Hadımköy Belediyesine Belediye Hizmet Alanı olarak kullanılmak üzere şarta bağlı olarak bağışlandığını, davalı ... Belediyesince kabul edilen 27/08/2015 tarih ve 1475 sayılı encümen kararında ise müvekkiline ait 145 ada 9 ve 10 sayılı parsellerin de içinde yer aldığı sahada Ömerli Sanayi Bölgesi İmar Uygulaması İşi kapsamında 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18.maddesi uyarınca imar uygulaması yapılmasına karar verdiğinin belirtildiğini, müvekkilinin encümen kararına itirazına cevap verilmediğini ancak anılan kararda daha önceki planların mahkeme kararı ile iptal edildiği ve mer'i imar planı fonksiyonlarında değişiklikler olması nedeniyle taşınmazın bağış amacının yerine getirilemediğinin belirtildiğini, 144 ada 1 parselin 5 farklı parsele dönüştürülerek kullanım fonksiyonunun değiştirildiğini, sanayi fonksiyonunun esas alındığını ileri sürerek 28/05/1991 tarihli bağış senedine aykırı şekilde kullanılan 114 ada 1 parselde müvekkilinin mülkiyet hakkının tespiti ile müvekkili adına tesciline, olmazsa taşınmazın değerinin senet tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığını, ifraza konu olan 365 parsel numaralı taşınmazın davacının mülkiyetinde olmadığını, ifraz edilen taşınmazlarda sonradan hak sahibi olan kişilerin halefiyet yoluyla eski maliklerin haklarına sahip olduğunun düşünülemeyeceğini, davacının İstanbul 7. İdare Mahkemesinde açılan 2014/1489 esas sayılı dava nedeniyle davaya konu işlemlerden haberdar olduğunu ve davanın zamanaşımı nedeniyle redde mahkum olduğunu, davacı tarafın dava konusu taşınmaza ilişkin bağışlama şartından vazgeçtiğine belediyece yapılacak işlemlere muvafakat ettiğine dair noter tasdikli belge bulunduğunu, 144 ada 1 parselin bağış amacı gerçekleştirilemeden imar planlarının iptal edildiğini, mer'i imar planlarında parselin bir kısmının sanayi alanında bir kısmının da imar yolunda kaldığını, parselin bulunduğu yerde bağış amacına uygun olarak değerlendirilememesi ve bağış amacının Kamusal Ortak Payından karşılanacak alan olan belediye hizmet alanı olması nedeniyle söz konusu parselin sonraki tarihli encümen kararlarıyla imar uygulama bölgesinde KOP parsellerine tahsis edilerek uygulama KOP oranı düşürüldüğünü, böylece parselin bağış amacına uygun olarak değerlendirilmesinin amaçlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04/01/2019 tarihli ve 2016/264 E., 2019/6 K. sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazın ifraz ve bağış akdinin tarafının davacı olmadığı, davacının taşınmazı ifraz işleminden sonra satın aldığı, bağışlayan sıfatının bulunmaması nedeniyle bağıştan rücu hakkının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve aşamadaki beyanlarını tekrarla davalı belediyenin taşınmazı bağışlayan mal sahiplerinin onayını almaksızın imar uygulaması yaparak bağış şartının aksine davrandığını, KOP alanının yerini değiştirerek taşınmazı 5 farklı alana dağıttığını, dava konusu taşınmazı ise özel mülkiyete konu ettiğini, eldeki davada malikin değil taşınmazın dikkate alınması gerektiğini, son malikin bu konuda dava hakkının bulunduğunu, davalı belediyenin bağışlanan bu alanı dikkate almaksızın müvekkiline ait alandan da imar uygulaması nedeniyle kesinti yaptığını, böylelikle 2. Bir kazanç elde ettiğini, bu şekilde müvekkilini zarara uğrattığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22/04/2021 tarihli ve 2020/566 E., 2021/621 K. sayılı kararıyla; davacının hakkının çap kaydı ile sınırlı olduğu, davaya konu 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından bağış işlemine konu edilmesinin söz konusu olmadığı, idarece yapılan imar düzenlemesi ile davacının oluşan bir zararı söz konusu ise buna ilişkin ancak idari yargı yerinde dava açması gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir.

3.2.2. Hemen belirtilmelidir ki, bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. O hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu ise tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Başka bir anlatımla, davada taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Bu durumda, dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (V/3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (III) ve (IV/3.) paragraflarda gösterilen gerekçeyle ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40- TL onama harcının temyiz edem davacı taraftan alınmasına, 19/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.