Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2406 E. 2023/7116 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine'ye ait olduğu iddia edilen bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Hazine'nin dayandığı tapu kaydının tesisi tarihinden itibaren tüm tedavüllerinin, komşu parsellerin durumunun ve diğer ilgili kayıtların incelenmemesi, tapu uygulamasının usulüne uygun yapılmaması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca gerekli incelemelerin yapılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/646 E., 2021/2123 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/44 E., 2019/23 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle, ... Köyünde bulunan 150 ada 9 parsel sayılı taşınmazın Hazineye ait tapu kaydı içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava konusu ettiği yerin Ardahan ili Merkez İlçe ... Köyü 150 ada 9 parsel sayılı taşınmaz olduğu, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazın ...'e ait olduğunu ve geçmişten beri dava konusu taşınmazda davalının oturduğunu bildiklerini beyan etmeleri, mahalli bilirkişi ...'ın keşifte vermiş olduğu ayrıntılı beyanda dava konusu taşınmazın babası Kaydı Yılmaz'a ait olduğunu, uzun yıllar bu taşınmazda oturduklarını, sonrasında bu taşınmazı davalının babası olan Fariz Deniz'e sattığını ve Fariz Deniz'in çocuklarından evlerini ayırdığı tarihlerde bu taşınmazı İlbey Deniz'e verdiğini, uzun yıllardan beri bu taşınmazı davalının kullandığını bildiği yönündeki tutarlı ve samimi beyanları, ayrıca fen bilirkişi raporunda da dayanak tapu kaydının hudutları itibariyle en az 3 hududunun net bir şekilde mahalli bilirkişilerce beyan ve gösteriminin yapılamadığı bu haliyle dayanak tapu kaydının dava konusu parseli doğrulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya delil olarak sundukları dayanak tapu kaydında dava konusu taşınmaza uygulandığında doğu hududunun zemine uyduğunu, batı hududunda okunan Muzaffer harmanının mevcut olduğunu, fakat dava konusu taşınmazın kuzey sınırında olduğunu, güney hududunda okunan yolun zeminde mevcut olduğu ancak dava konusu taşınmazın güney komşusu olan 150 ada 11 parsel numaralı taşınmazın güneyinden geçtiğinin görüldüğünü, dayanak tapu kaydının üzerinden geçen zaman dikkate alındığında hem zemin üzerinde değişikliklerin meydana gelebileceğini, hem de o yıllardaki teknoloji ile günümüzdeki ölçüm tekniklerinin aynı olmadığını göz önüne alındığında yön farklılıklarının ve zemin üzerinde değişikler olmasının doğal olduğunu, bu nedenlerle dayanak tapu kaydımızda belirtilen sınırların zeminde mevcut fakat farklı yönde çıkabileceği ve taşınmaza tam sınır olamayabileceği gözetilmeden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmemesine göre davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 20 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu , Ardahan ili, Merkez İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 150 ada 9 parsel sayılı taşınmaz 321,91 metrekare kargir ev ahır ve arsası vasfıyla kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle ... adına senetsizden 25.10.2007 tarihinde tespit ve tescil edilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince, davacı Hazinenin dayandığı tapunun dava konusu taşınmazı kapsamadığı, uzun yıllardır davalının kullanımında olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve uygulama eksik olup hüküm vermeye elverişli değildir. Davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve komşu taşınmazların tutanak örnekleri ile oluşumuna esas olabilecek tapu kayıtları dosya arasına alınmamış, usulüne uygun şekilde tapu uygulaması yapılmamıştır.

3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının tesislerinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve dayanağı olan belgeler birlikte getirtilmeli, bu kayıtların dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorulup saptanarak revizyon görmüşlerse revizyon gördüğü taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ve dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa oluşumundan itibaren dayanakları olan kayıtlar dosya arasına alınmalı, bu şekilde dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, tüm tespit bilirkişileri, tarafların gösterecekleri tanıklar ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmak suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20 nci maddesi göz önüne alınarak tapu kaydının sınırları ve kapsamı varsa haritası uygulanmak suretiyle haritasının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde kayıtların sınırlarına göre tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanmalı, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı tanınmalı, tapu kaydı değişir sınırlı olması halinde miktarına itibar edilmesi gerektiği düşünülmeli ve kayıtların kapsamı belirlenirken varsa dava dışı revizyon gördüğü taşınmazlar göz önüne alınmalı; fen bilirkişisinden yapılan keşfi ve tapu kayıt uygulamasını takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; taşınmazların tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, hangi süreyle ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazların babaları tarafından davacılara hibe edilip edilmediği, edilmiş ise zilyetliklerinin devredilip devredilmediği ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmazın kaçak-yitik kişilerden kalıp kalmadığı, dava konusu edilen yerin mübadele köylerinden olup olmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulup saptanmalıdır.

4.Öte yandan, taşınmazın Hazine'ye kalan emvali metruke sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.