"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/2630 E., 2021/275 K.
HÜKÜM/KARAR: Kabul / Kısmen Kabul Kısmen Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/65 E., 2018/170 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın davacı yönünden kabulüne, asli müdahil yönünden reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince bir kısım davalıların ve asli müdahilin istinaf isteğinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın davacı yönünden kısmen kabulü ile kısmen reddine, asli müdahil yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve asli müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı ile davalıların mirasbırakanı ... oğlu ... adına tespit edildiğini ancak mirasbırakan tarafından 25.08.1986 tarihli senetle taşınmazın davacıya devredildiğini, kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak mirasbırakan adına tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Asli müdahil ...; dava konusu taşınmazın kök mirasbırakan... oğlu ...'e ait iken, mirasçılarına intikal ettiğini, taksim yapılmadığını ve mirasçı olarak kendisinin de pay sahibi olduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında davacı ve davalıların mirasbırakanı ... oğlu ... adına taşınmazın tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... ve ...; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının iddialarının ispata elverişli olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuşlar, davalı ... ise davacı lehine kazanma koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacının iddiasının ispatlandığı, asli müdahil ...'ın iddiasını kanıtlayamadığı gerekçeleriyle davacının davasının kabulü ile 113 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, asli müdahil ...'ın davasının ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekili ile bir kısım davalılar ..., ... ve ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Asli müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kök mirasbırakan... oğlu ...'e ait iken mirasçılarına intikal ettiğini, taksim yapılmadığını ve mirasçı olarak kendisinin de pay sahibi olduğunu, keşifte dinlenen bir kısım mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, taşınmazın... oğlu ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; davacının sunduğu senedin gerçeğe aykırı olduğunu, böyle bir senet bulunmadığını, taşınmazda davalıların da hakkı olduğunu ve dedelerinden intikal ettiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davalı Gülsevim Kara istinaf dilekçesinde özetle, taşınmazın kök mirasbırakandan mirasçılarına intikal ettiğini, davacının hakkı yok ise de şayet mirasçı ise payı kadar hak sahibi olabileceğini, dayanılan köy senedinin adi yazılı olduğundan geçerli olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
4.Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle, kararın hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın 1935 yılında ölen kök mirasbırakan... oğlu ...'den kaldığı, sağlığında anılan taşınmazı torunu olan ve 2009 yılında ölen ... oğlu ...'e devrettiğinin ispatlanamadığı, kök mirasbırakanın terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup mirasçıların ancak kendi paylarını birbirlerine devredebilecekleri, mirasçı olan davacının taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ettiği, çoğun içinde azın da bulunduğu kuralı gereğince 25.08.1986 tarihli senet ile ... oğlu ...'e ait miras payını devraldığının gözetilmesi gerektiği, asli müdahil ...'in isteği bakımından ise dosya arasında yer alan mirasçılık belgesine göre, kök mirasbırakan... oğlu ... mirasçısı olduğu anlaşılan ...'in de miras payı oranında taşınmazın tapu kaydının iptali ile asli müdahil adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bir kısım davalılar ve asli müdahil vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın davacı yönünden kısmen kabulü ile kısmen reddine, asli müdahil yönünden kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve asli müdahil vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mirasbırakan ... oğlu ...’e ait olduğunu, bu hususun dosyaya sundukları 25.08.1986 tarihli senetle açık olduğunu, mirasbırakanın taşınmazın tamamını davacıya devrettiğini, artık taşınmazın... oğlu ...’ün terekesinde kabul edilemeyeceğini, taşınmaz üzerindeki evin davacı tarafından inşa edildiğini, davacının taşınmazı devraldığı tarihten kadastro çalışmalarının yapıldığı tarihe kadar geçen sürenin dikkate alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Asli müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın... oğlu ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesi gerektiğini, asli müdahil lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Kastamonu ili,... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... oğlu ... adına tespit edildiği, tespitin 01.07.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Somut olaya gelince, mirasbırakan... oğlu ...’ün 1935 yılında öldüğü ve geride 1981 yılında ölen oğlu ... ile dava dışı kızları Aişe, Azime, Kezban ve ...’nın kaldığı, asli müdahilin ...’nın torunu olduğu, mirasbırakan ... oğlu ...’ün 2006 yılında bekar ve çocuksuz ölümü üzerine geride yeğenleri olan davacı ile davalıların mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakan ... oğlu ...’ün mirasbırakan... oğlu ...’ün torunu olduğu, ... oğlu ...’ün 25.08.1986 tarihli hibe senedi ile dedesi ...’ten kendisine kalan taşınmazları davacıya hibe ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu taşınmazın 1935 yılında ölen kök mirasbırakan... oğlu ...'den kaldığının anlaşıldığı, anılan mirasbırakanın sağlığında taşınmazı torunu olan ve 2009 yılında ölen davacının mirasbırakanı ... oğlu ...'e devrettiğinin ise kanıtlanamadığı, bu durumda mirasbırakan ... oğlu ...’ün ancak dedesinden gelen miras payını 25.08.1986 tarihli senet ile davacıya devredebileceği gerekçesi ile davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, ... oğlu ...’ün... oğlu ...’ün terekesindeki miras payı oranında taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline; asli müdahilin davasının da kabulüne karar verildiği, mirasçılar arasında zamanaşımı zilyetliği ile kazanımın mümkün olmadığı, bir veya bir kaç mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına olduğunun kabulü gerektiği; öte yandan asli müdahilin ise 03.04.2017 tarihli dilekçesinde maktu harç yatırarak miras payı oranında talepte bulunduğu, istinaf ve temyiz aşamasında talebini genişleterek tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmesini talep edemeyeceği, asli müdahilin miras payına isabet eden değerin harcını yargılama aşamasında tamamlamadığı hususları gözetildiğinde; temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve asli müdahil vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ve asli müdahil vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden asli müdahil ve davacıdan ayrı ayrı alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.