"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.12.2021 tarihli ve 2019/8 Esas - 2021/496 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 13/09/2022 Salı günü saat 10:45 de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, dava konusu 1000 parsel sayılı taşınmazı 02.05.1997 tarihinde satın aldığını, 12.10.2011 tarihinde Tapu Müdürlüğüne gittiğinde taşınmazın 22.05.1998 tarih 3261 yevmiye numaralı işlemle hiç tanımadığı davalı ...’a satıldığını öğrendiğini, davalı adına işlemi vekaleten davalı ...’ın yaptığını, satış işleminin sahte belgeler ile yapıldığını ve tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davacının bizzat satış işlemine katılıp okudum diyerek resmi senedi imzaladığını, 25.09.1998 tarihinde emlak beyannamesinin verildiğini ve düzenli olarak vergisinin ödendiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, resmi senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 24.10.2018 tarihli ve 2015/11337 Esas - 2018/13842 Karar sayılı kararı ile “...sahteliği iddia olunan davaya konu resmi senedin fotokopisi üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle sonuca gidildiği görülmektedir. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazda davacıya ait çekişmeli payın davalıya temlikine ilişkin 22.05.1998 tarih 3261 yevmiye no.lu resmi senetteki imza ve yazının davacıya ait olup olmadığı hususunda alanında uzman bilirkişi görevlendirilerek resmi senedin aslı üzerinde, yerinde inceleme yaptırılmak suretiyle denetime açık, bilimsel metotlarla hazırlanmış, hükme yeterli bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 10.12.2021 tarihli ve 2019/8 Esas - 2021/496 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak resmi senetteki imzaların davacının eli ürünü olduğu, davacı iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Kararı Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, raporun içerisinde kendi ile çelişki olduğunu, mevcut bilirkişi raporunda "...belirgin farklılıklar saptandığı hususunun göz önünde bulundurulması gerektiği..." şeklinde açık bir ifade olduğunu, imzaların farklı olduğunun aşikar olduğunu, ilgili ihtisas dairesinin en az yedi uzmanının katılımı ile oluşan genişletilmiş uzmanlar heyetince inceleme yapılarak ve sorunun hallinin kesin olarak karara bağlanması talep edilmesine rağmen talebin reddedildiğini, adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, duruşmada karşı karşıya gelen davacı ve davalının birbirini tanımamasının normal olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”, 1022. maddesinin 1. fıkrasında “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
6.2.2. TMK’nın 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.”, 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1024/3. maddesinde; “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
(IV/2.) numaralı paragrafta belirtilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.