"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kabul kararının Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine, İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde; Alaplı ilçesi Alioğlu Köyü 101 ada 19 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın muris ...'dan intikal eden taşınmaz olup mirasçılar arasında taksim edilmediğini belirterek, miras payları oranında adlarına tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, kardeşi ... ile arasındaki alacak davasını kazandığını, alacağını kardeşinden almaması karşılığında babasının dava konusu taşınmazı kendisine hibe ettiğini ve 1983 yılında zilyetliğini devraldığını, o tarihten beri kullandığını, muris ...'ın diğer kardeşlerine farklı yerler verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/11/2014 tarihli ve 2013/102 E. - 2014/489 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın muris ...'dan intikal ettiği ve mirasçılar arasında yöntemine uygun şekilde taksim edilmediği belirtilerek davanın kabulüne, 50/260 payın iptali ile hüküm yerinde gösterilen paylar ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, 210/250 payın davalı üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23/02/2017 tarihli ve 2016/8159 E., 2017/1036 K. sayılı kararıyla “ Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, taşınmazların kök muris ...’dan kaldığı ve mirasçıları arasında usulüne uygun taksim yapılmadığı belirlendiğine göre davalının sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak davalı ..., ... ... mirasçısı ...’ın miras payını ölünceye kadar bakma akdiyle kendisine devredildiğine dair sözleşmeye dayandığı, davalı tarafın dayandığı 28.02.1995 tarihli sözleşmenin uygulanmadığı, içeriğinin doğruluğu hakkında araştırma yapılmadığı belirtilerek senet uygulanmadan ve pay devrine değer verilip verilmeyeceği araştırılıp değerlendirilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin isabetsiz” olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, karar verilmiştir.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar
Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/04/2019 tarihli ve 2018/322 E., 2019/180 K. sayılı kararıyla; Yargıtay bozma ilamında belirtilen ölünceye kadar bakma vaadi sözleşmesi içeriğinin davacılar tarafından kabul edilmiş olması nedeniyle davanın kabulüne 150/1040 payın iptali ile hüküm yerinde gösterilen paylar ile davacılar adına 890/1040 payın ise davalı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin yeterli araştırmayı yapmadığını, bozma ilamı gereklerinin yerine getirilmediğini, alınan beyanlar doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerekirken Mahkemece kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığını, yargılama aşamasında belirttiği üzere kardeşi ...'dan olan alacağını almaması karşılığında taşınmazın 1983 yılında babası tarafından kendisine devredilip o tarihten beri kendisinin kullandığını, bu nedenle Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
6.3.2. Ancak; dava konusu taşınmazda tapu kaydının her bir davacının miras payı oranında iptali ile aynı oranda adlarına tescile karar verilmesi, kalan payın ise davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği halde Mahkemece 890/1040 payın edinme sebebi değişecek şekilde davalı adına tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. SONUÇ:
1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (IV/6.3.1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle reddine,
2. (IV/6.3.2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle hükmün (1) fıkrasındaki “bakiye 890/1040 payın davalı 72880027408 T.C. kimlik numaralı ... adına kayıt ve tesciline” cümlesinin hüküm yerinden çıkartılmasına, yerine, "890/1040 payın davalı ... üzerinde bırakılmasına" cümlesinin yazılmasına, davalı vekilinin temyizi ve re'sen yapılan inceleme sonucu hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.