"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/148 E., 2021/282 K.
HÜKÜM : Kısmen kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı ... vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyünde bulunan103 ada 21 parsel sayılı taşınmazın ...’ye ait olduğunu, kadastro tespiti sırasında davacının arazisinin bir kısmının ...’ye ait 103 ada 18 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edildiğini, bir kısmının ise yol olarak tespit harici bırakıldığını belirterek tapu iptali ve tescil ile yol olan kısımın tescili isteminde bulunmuştur.
Davacı ... birleşen dosyada dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyünde bulunan 103 ada18 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 103 ada 21 parsel sayılı taşınmazın maliki olan ... ile anlaştıklarını, kendi taşınmazlarının bir kısmının yol olarak bırakılmasına karar verdiklerini, buna rağmen ...’in kendi parselinden geçen yola ilişkin dava açarak anlaşmayı bozduğunu, kendi parselinde gözüken yolun da bir anlamı kalmadığını bildirerek yola ilişkin kaydın iptali ile bu bölümün ayrı parsel numarası ile adına tescilini talep etmiştir. Yargılama sırasında ..., davacının kardeşi olduğunu, çekişmeli taşınmazın yarı hissesinin kendisine ait olduğunu belirterek davaya müdahil olmuştur.
II. CEVAP
Davalı ... vekili birleşen dosyada cevap dilekçesinde; davanın yersiz olduğunu, davalının kendi parselinde fiilen olmayan yolun iptali için dava açtığını ve davanın kabul edildiğini, dava konusu taşınmaz bölümünün yol niteliğinde olması nedeniyle ...’ye husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili asıl ve birleşen dosyada cevap dilekçesinde; taşınmazın değerinin eksik gösterildiğini, çekişmeli taşınmazda davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığını, Hazine aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 24.04.2015 tarihli ve 2014/93 Esas, 2015/283 Karar sayılı ilamı ile; asıl davada, zilyetlikle edinim koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesi ile bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen ve yol kısmında kalan taşınmaz bölümünün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.11.2017 tarihli ve 2015/19701 Esas, 201777603 Karar sayılı ilamı ile; davacının tapu iptal ve tescil talebi ile ilgili olumlu- olumsuz bir karar verilmediği, buna rağmen ... aleyhine yargılama giderlerine hükmedildiği, ...’nin açtığı davaya ilişkin dava dosyasının getirilmediği, bu davaların birlikte görülmeleri gerektiğinin düşünülmediği, tescil harici bölüm yönünden gerekli yasal ilanların yapılmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda A ve C ile gösterilen bölümlerin yol niteliğinde olmadığı, zilyetlikle edinim koşullarının taraflar lehine gerçekleştiği kabul edilerek asıl davanın kabulüne, bilirkişi raporunda C harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün son parsel numarası verilmek suretiyle ... adına tesciline, B harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün ... adına kayıtlı olan 103 ada 18 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tesciline, birleşen davanın kısmen kabulü ile A harfi ile gösterilen bölümün eşit paylarla davacı ... ile asli müdahil ... adlarına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen dosya davacısı/davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümünün müstakilen ... adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, asli müdahilin talebinin ilk duruşmada reddedilmesine rağmen sonraki duruşmalarda yeniden müdahilliğin kabulüne karar verildiğini, müdahilin dava konusu taşınmazda hiçbir hakkı bulunmadığını, dava konusu taşınmazın Vural’a ait olduğunu belirterek kararın bozulmasını isemiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olup eksik incelemeye dayandığını, birleşen davada kısmen kabul kararı verilmesine rağmen Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil ve tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda Zonguldak ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 18 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, davaya konu taşınmazın bir bölümü yol olarak tespit harici bırakılmıştır.
2. Mahkemece zilyetlikle edinim koşullarının davacılar lehine oluştuğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmuş, hüküm bilirkişi raporunda A ve C harfi ile gösterilen ve kadastro paftasında yol olarak gösterilen bölümler yönünden davalı ..., A bölümünün tam hisse olarak davacı ... adına tespit edilmesi gerektiği iddiasıyla davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olup A bölümünün taksime konu olup olmadığı hususunda çelişik beyanlar bulunmasına rağmen çelişki giderilmemiş, taşınmazın taksime konu olup oladığı ve çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetlik durumu kesin olarak belirlenmemiş, usulünce senetsiz araştırması yapılmamış, dosya arasında yerel ilanlara rastlanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
3. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için çekişmeli A ile gösterilen taşınmaz bölümüne komşu 22 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağı ile varsa dayanakları getirtilip dosya arasına alınmalı, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ile fen (teknik) bilirkişisi ve ziraat mühendisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
4. Yapılacak keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümünün önceki niteliğinin ne olduğu, yol olup olmadığı, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, taksime konu olup olmadığı, dava tarihine kadar davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı, taşınmaza komşu parsel maliklerinin yol olarak nereyi kullandığı, dava konusu taşınmaz bölümleri haricinde alternatif yolların bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır.
5. Fen bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, taşınmaza komşu parselleri de göstermek sureti ile hazırlanmış ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; ziraat bilirkişisinden dava konusu taşınmazın eğimi, bitki deseni, toprak yapısı itibariyle yol niteliğinde olup olmadığı, zeminde hangi amaçla kullanıldığı, üzerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
6. Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenerek Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalıdır.
7. Öte yandan; TMK'nın 713/5'inci maddesinde belirtilen gerekli ilanların mutlak surette yapılarak yararı olan kişilere itiraz hakkı tanınması gerektiği düşünülmelidir.
Mahkemece, yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Birleştirilen davada davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.02.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.