Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3001 E. 2022/7401 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, hataya düşürülerek yapılan sözleşme nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının hataya düşürüldüğünü iddia ettiği sözleşmenin karşı tarafı olmayan davalıya karşı açılan davanın, bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması ve davacının iradesinin sakatlanmasında davalının herhangi bir etkisinin bulunmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : KUŞADASI 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 1050 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki birinci katta yer alan 7 no.lu bağımsız bölümü görerek satın aldığını ve taşındığını, ancak tapu kaydında 4 no.lu bağımsız bölümün adına kaydedilmiş olduğunu öğrendiğini, davalının da aslında zemin katta yer alan 4 no.lu bağımsız bölümü satın alıp oturduğu halde 7 no.lu bağımsız bölümün adına kaydedildiğini, 4 no.lu bağımsız bölüm üzerindeki ipotek nedeniyle haciz işlemi yapıldığını, bunun üzerine davalının kendilerini evden çıkarıp eşyalarını zemin kata taşıdığını, kendisi de 7 no.lu bağımsız bölüme taşındığını, haciz işlemini kaldırmak için icra borcunu ödediğini ve eski malike karşı açtığı davanın derdest olduğunu ileri sürerek, 7 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına, 4 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacı ile hukuki ilişkisi bulunmadığını, kredi kullanarak taşınmazı satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.05.2019 tarihli ve 2017/496 E., 2019/316 K. sayılı kararıyla; davacının dava konusu taşınmazı hataya düşürülerek satın aldığı yönündeki iddiasının muhatabının davalı olmadığı, davacının iradesinin hata sebebiyle sakatlanmasında davalının hiç bir etkisinin bulunmadığı, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra ve sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişiye karşı açıldığı ve takas talebini karşılıklı borç ve alacak bağı olmayan davalıya yöneltmesinin hukuki dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, müvekkilinin davaya konu 7 no.lu bağımsız bölümü gezip, görerek satın alıp taşındığını, Almanya’da yaşadığı için tapu kayıtlarında gerekli inceleme ve araştırmayı yapamadığını, davalının da 4 no.lu bağımsız bölümü satın alıp taşındığını, hataya düşürüldüğünü 2017 yılı Şubat ayında öğrendiğini, İlk Derece Mahkemesince davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı yönündeki gerekçesinin hatalı olduğunu, davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmiş olması nedeniyle açılan davanın doğru kişiye yöneltildiğini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 22.02.2022 tarihli 2019/2278 E., 2022/439 K., sayılı kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hata hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere sözleşmenin konusu, niteliği ve ödenecek miktar gibi hususlarda dikkatsizliği veya bilgisizliği sonucu gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle esaslı hataya düşen tarafın sözleşme ile bağlı sayılamayacağı kuşkusuzdur. Kısaca iç irade ile açıklanan irade arasındaki bilmeyerek yapılan uyumsuzluk olarak tanımlanan hatanın (yanılmanın) esaslı kabul edilebilmesi için, uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa benimsendiği gibi, girişilen taahhüdün başlıca sebebini teşkil etmesi, daha açık söyleyişle hem yanılgıya düşen taraf, yönünden (sübjektif unsur), hem de iş hayatındaki dürüstlük kuralları (objektif unsur) açısından, hataya düşülmese idi böyle bir sözleşmenin hiç veya açıklanan biçimde yapılmayacağının ispatlanması zorunludur.

Bu koşulların varlığı halinde hataya düşen taraf, isterse iptal hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırılabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Yeter ki hatanın ileri sürülmesi TBK'nın 35. ve TMK'nın 2. maddesinde hükme bağlanan dürüstlük kuralına aykırı olmasın.

Hemen belirtmek gerekir ki, sözleşme yapılırken hataya düşen tarafın kusurlu bulunması sözleşmenin iptaline engel değildir. Ne var ki, TBK'nın 35. maddesinde öngörüldüğü gibi hatayı bilmeyen veya bilecek durumda bulunmayan ve kusursuz olan karşı tarafın menfi, gerektiğinde müspet zararının ödenmesi gerekir.

Öte yandan, iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. TBK'nın 39. maddesinde öngörüldüğü gibi hatanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde, sözleşmenin karşı tarafına yöneltilecek tek taraflı bir irade açıklaması ile bildirilebileceği gibi def'i veya dava yoluyla da kullanılabilir. Ayrıca hatanın varlığı her türlü delille ispat edilebilir.

3.2.2. TMK.nın 6. maddesinde;"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür", ...nın 190/1. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir " düzenlemeleri yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın dayanağı olan, (V/3.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince, (IV/3) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 10.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.