Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3017 E. 2022/6484 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Şartlı bağışta, koşulun yerine getirilmemesi sebebiyle bağıştan rücu davası açılmış, davalı belediye ise davanın hak düşürücü süreye tabi olduğunu ve koşulun yerine getirildiğini savunmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, dava tarihi itibariyle şartlı bağış koşulunun yerine getirilmediği ve davacının hak düşürücü süre içinde dava açtığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı, vekalet ücreti ve harca ilişkin hususlarda düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının, bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucunda; Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi;

I. DAVA

Davacılar, 7269 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını, semt spor sahası yapılması koşuluyla davalı ... Belediyesine bağışladıklarını, çekişmeli taşınmazda bugüne değin bağış koşulunun gerçekleşmediğini ve koşulun yerine getirilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazdaki çekişme konusu payların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, bağışın kayıtsız ve şartsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14/12/2015 tarihli ve 2014/355 E., 2015/378 K. sayılı kararıyla; bağışla ilgili koşulun davalı ... tarafından yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili, temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 30.10.2019 tarihli ve 2016/8957 E., 2019/5497 K. sayılı kararıyla; “...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kabul edilmiş olması doğrudur. Davalının işin esasına yönelik temyiz itirazlarının reddine. Davalının sair temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece ek rapor alınmak ya da gerekirse yeniden oluşturulacak alanında uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla mahallinde keşif yapılmak suretiyle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, mahkeme, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olarak alınacak rapor uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 23/02/2022 tarihli ve 2020/126 E., 2022/148 K. sayılı kararıyla; bozma kararı doğrultusunda yeniden yapılan keşifte dava konusu taşınmaza imar planına uygun olarak semt spor sahası yapıldığı tespit edilmiş ise de; dava tarihi itibariyle şartlı bağışın yerine getirilmediğinin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, raporlarda tespit edilen değerlerin nasıl belirlendiğinin açıklanmadığını, dava konusu taşınmazda imar planındaki amacına uygun olarak semt spor sahası yapılmış olduğunu davanın konusuz kaldığını, ayrıca kararın gerekçe kısmında dava konusu taşınmaz değerinin 1.530.110,28 TL olduğu açıklanmış ise de hüküm kısmında bozma kararından önceki karardaki değer olan 2.528.334,00 TL üzerinden vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerinin belirlendiğini, ayrıca lehlerine reddedilen kısım yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir.

6.2.2. Bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca amacın gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren BK'nın 246., TBK'nın 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur.

6.2.3. Öte yandan HMK’nın 297/2. maddesine göre, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verildiği de açıktır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/2.) no.lu paragrafta yer verilen yasal ve hukuksal gerektirici nedenler ile hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.

6.3.2. Davalının vekalet ücreti ve harca yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Somut olayda, dava 70.000 TL değer gösterilerek açılmış, keşfen dava konusu taşınmazın dava tarihinde değeri 2.528.334,00 TL tespit edilerek harç ikmal edilmiş, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairenin bozma kararı üzerine dava konusu taşınmazın dava tarihinde değeri 1.530.110,28 TL tespit edilerek, Mahkemece kararın gerekçesinde bu değer üzerinden davanın kabulüne karar verildiği belirtilmiş ise de hükümde hatalı olarak 2.528.334,00 TL üzerinden harç ve vekalet ücretine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Ancak değinilen hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekmektedir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin vekalet ücreti ve harca ilişkin temyiz itirazının kabulüne; hükmün 2. paragrafının hüküm yerinden çıkarılarak 2. paragraf olarak “Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 104.521,83 TL harcın, peşin alınan 1.195,45 TL harcın ve 41.982,17 tamamlama harcının mahsubu ile kalan 61.344,21 TL bakiye karar harcı davalıdan tahsil edildiğinden başkaca harç alınmasına yer olmadığına, fazla tahsil edilen harcın iadesine” hükmün 3. paragrafı hükümden çıkarılarak 3. paragraf olarak “Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince belirlenen 86.353,85 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine'', cümlelerinin yazılmasına, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.