"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacılar, mirasbırakan ...'in 4, 35, 49, 271, 364, 365, 380, 515 ve 556 parsel sayılı taşınmazlardaki payını davalılara devrettiğini, temlikin ölümünden beş gün önce yapıldığını, fiziki olarak işlemi yapamayacak bir halde olduğunu, sağlık durumunun ve iradesinin resmi senet yapmaya elverişli olmadığını, mal kaçırmak amaçlı temlik yapıldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescile, olmazsa tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
2. Birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan ... tarafından yapılan 18/01/1974 tarihli ve 53 yevmiye numaralı resmi senedin irade yokluğu nedeniyle batıl olduğunu, ayrıca muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, resmi senede dayalı temliklerin iptali ve miras payları oranında adlarına tescile, 515 ve 556 parsel sayılı taşınmazlardaki paylar üçüncü kişilere devredildiğinden tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
Dava konusu 271 parsel sayılı taşınmaza yönelik istek tefrik edilerek eldeki dosya esasına kaydedilmiştir.
II. CEVAP
Davalılardan ..., ..., ..., ... ve ... davayı kabul etmiş, diğer davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEMENİN İLK KARARI
Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/05/2016 tarihli ve 2010/730 Esas, 2016/781 Karar sayılı kararıyla; irade yokluğu nedeniyle açılan davanın reddine, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 25/06/2020 tarihli ve 2017/2622 Esas, 2020/3106 Karar sayılı kararıyla; “Hemen belirtilmelidir ki; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bir kısım davalılar vekilinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının reddine. Ancak, mirasbırakan Hatice’nin, her bir davalının mirasbırakanına temlik ettiği pay üzerinden davacıların miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, davalıların dava dışı kök mirasbırakanı...’dan gelen payların da kabul kapsamına alınarak HMK'nın 26. maddesine aykırı olarak fazlaya hükmedilmesi hatalıdır. Öte yandan, bir kısım davalılar davayı kabul etmelerine rağmen bu yön üzerinde durulmadan karar verilmesi ve karar ve ilam harcı hesaplanırken bu durumun gözetilmemesi de isabetsizdir. Hâl böyle olunca, kök mirasbırakan ....’den davalıların mirasbırakanları....ve ....’a 18.01.1974 tarihinde satış suretiyle temlik edilen paylar üzerinden davacıların miras payına isabet eden payların bilirkişi aracılığı ile tespit ettirilerek bu paylar üzerinden ve davayı kabul eden davalılar yönünden buna uygun karar verilerek karar ilam harcının hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; davalar birleştirilse dahi ayrı dava olma özelliklerini korurlar. Bu nedenle birleştirilen her bir dava bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Keza 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesine göre de hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. O halde, dava konusu taşınmaz imar ve yenileme işlemleri neticesinde bir çok taşınmaza gittiğinden bu taşınmazlarda keşif yapılmak ve dava tarihi itibariyle değerleri tespit edilmek suretiyle mirasbırakan tarafından davalıların mirasbıkanına devredilen paylar gözetilerek davacıların miras payına isabet eden bedel üzerinden harç ikmal ettirilmesi, asıl ve birleştirilen davalar yönünden harç ve yargılama giderlerinin de ayrı ayrı hüküm altına alınması gerekirken kaydı kapatılan 271 parsel sayılı taşınmazın dava değeri üzerinden tek karar ve ilam harcına hükmedilmesi de doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmamıştır.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Serik 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/02/2021 tarihli ve 2020/278 Esas, 2021/85 Karar sayılı kararıyla; temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalılar .....mirasçıları ve.... mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece, Yargıtay bozma kararına uyulmasına rağmen bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediğini, davalıların mirasbırakanı .....ve .....’in mirasbırakandan almaları gereken miras paylarını aldığını, fazladan aldıkları payların olmadığını, bu nedenle Mahkemece ....ve .....’e devredilen paylar yönünden de iptal-tescil kararı verilmesinin doğru olmadığını, öncelikle kardeşlerin gerçek miras paylarının hesaplanıp bu işlem sonrası fazla hisse almışlarsa iptal ve tescil kararı verilmesi gerekirken bu hususun göz önüne alınmadığını, davalıların mirasbırakanları .... ve ..... hisselerinin fazla olmayıp, gerçek miras hisseleri olduğunu, bu nedenle iptal-tescil kararı verilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Hükmüne uyulan (IV/2) no.lu paragrafta belirtilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3) no.lu paragrafta yer verilen şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bir kısım davalılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
6.3.2. Bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazına gelince;
Mahkemece doğru sicil oluşturma ilkesi uyarınca davacıların miras payı oranında iptal ve tescile, kalan payın ise davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davalılar yönünden de tapu iptali ve tescil hükmü kurularak, dava konusu olmadığı halde davalılar uhdesinde kalan payın tescil nedeninin değiştirilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, dava konusu 236 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 38/723 paydan iptal edilecek pay oranı ile 243 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalılar...,...,... ... adlarına kayıtlı paylardan iptal edilecek pay oranı eksik hesaplanarak hüküm altına alınmışsa da bu hususta aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir.
V. SONUÇ
1. Bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2. Serik 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/02/2021 tarihli ve 2020/278 E., 2021/85 K. sayılı kararında hükmün A fıkrasındaki 2.bendinin A, B, C fıkralarının hüküm yerinden tamamen çıkarılarak yerine;
- 2. bent A) fıkrası olarak “ Antalya ili, .... ilçesi, .... Mah. 337 ada ve 7 parsel numarasında davalı ... adına kayıtlı 7/32 paydan, 560/17920 payın iptali ile iptal edilen bu payın davacılar adına eşit hisse şeklinde tesciline, kalan 3360/17920 payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına,”
- 2.bent B) fıkrası olarak “ Antalya ili, ... ilçesi, .... Mah. 236 ada ve 5 parsel numarasında davalı ... adına kayıtlı 38/723 paydan, 1363/60732 payın iptali ile iptal edilen bu payın davacılar adına eşit hisse şeklinde tesciline, kalan 1829/60732 payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına,”
- 2.bent C) fıkrası olarak “ Antalya ili, .... ilçesi, ... Mah. 243 ada ve 2 parsel numarasında davalı ... adına kayıtlı 20/2122 paydan, 78/59416 payın iptali ile, iptal edilen bu payın davacılar adına eşit hisse şeklinde tesciline, kalan 482/59416 payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına”
Hükmün B fıkrası altındaki A, B, C, D-1, D-2 bentlerinin hüküm yerinden tamamen çıkarılarak yerine
- B fıkrası A bendi olarak “Antalya ili, Serik ilçesi, .... Mah. 337 ada ve 7 parsel numarasında davalı ....adına kayıtlı 5/32, ... adına kayıtlı 20/896, ... adına kayıtlı 20/896, ... adına kayıtlı 20/896, ... adına kayıtlı 20/896, ... adına kayıtlı 20/896, ... adına kayıtlı 20/896,..... adına kayıtlı 5/896, ..... adına kayıtlı 5/896, .... adına kayıtlı 5/896 ve ... adına kayıtlı 5/896 paylardan toplam 560/17920 payın iptali ile iptal edilen bu payın davacılar adına eşit hisse şeklinde tesciline, kalan 2520/17920 payın davalı .... uhdesinde, 360/17920'şer payların ayrı ayrı davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... uhdesinde, 90/17920'şer payın ayrı ayrı davalılar .....,...,...ve ... uhdesinde bırakılmasına,”
- B fıkrası B bendi olarak “ Antalya ili, .... ilçesi, .... Mah. 236 ada ve 5 parsel numarasında davalı ..... adına kayıtlı 113/723, ... adına kayıtlı 1360/60732, ... adına kayıtlı 1360/60732, ... adına kayıtlı 1360/60732, ... adına kayıtlı 1360/60732, ... adına kayıtlı 1360/60732, ... adına kayıtlı 1360/60732.... adına kayıtlı 340/60732, .....adına kayıtlı 340/60732,..... adına kayıtlı 340/60732 ve ... adına kayıtlı 340/60732 paylardan toplam ..... payın iptali ile iptal edilen bu payın davacılar adına eşit hisse şeklinde tapuya kayıt ve tesciline, kalan 8547/60732 payın davalı ....uhdesinde, 1224/60732'şer payların ayrı ayrı davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... uhdesinde, 306/60732'şer payın ayrı ayrı davalılar ....,... ve ... uhdesinde bırakılmasına,”
-B fıkrası C bendi olarak “Antalya ili, ... ilçesi, ... Mah. 243 ada ve 2 parsel numarasında davalı .... adına kayıtlı 15/2122, ... adına kayıtlı 60/59416, ... adına kayıtlı 60/59416, ... adına kayıtlı 60/59416, ... adına kayıtlı 60/59416, ... adına kayıtlı 60/59416, ... adına kayıtlı 60/59416, ..... adına kayıtlı 15/59416, .... adına kayıtlı 15/59416, .... adına kayıtlı 15/59416 ve ... adına kayıtlı 15/59416 paylardan toplam 76/59416 payın iptali ile iptal edilen bu payın davacılar adına eşit hisse şeklinde tapuya kayıt ve tesciline, kalan 378/59416 payın davalı .....uhdesinde, 54/59416'şer payın ayrı ayrı davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... uhdesinde, 14/59416'şer payın ayrı ayrı davalılar ....,.... ve ... uhdesinde bırakılmasına,”
- B fıkrası D-1 bendi olarak “Antalya ili, .... ilçesi, .... Mah. 235 ada ve 1 parsel numarasında davalı .... adına kayıtlı 462/2951, ... adına kayıtlı 1852/82628, ... adına kayıtlı 1852/82628, ... adına kayıtlı 1852/82628, ... adına kayıtlı 1852/82628, ... adına kayıtlı 1852/82628, ... adına kayıtlı 1852/82628, ... adına kayıtlı 463/82628, ....r adına kayıtlı 463/82628, ... adına kayıtlı 463/82628 ve ... adına kayıtlı 463/82628 paylardan toplam 2590/82628 payın iptali ile iptal edilen bu payın davacılar adına eşit hisse şeklinde tapuya kayıt ve tesciline, kalan 11640/82628 payın davalı ... uhdesinde, 1667/82628'şer payın ayrı ayrı davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... uhdesinde, 417/82628'şer payın ayrı ayrı davalılar....,...,... ve ... uhdesinde bırakılmasına,”
-B fıkrası D-2 bendi olarak “ Antalya ili, ... ilçesi, ... Mah. 236 ada ve 4 parsel numarasında davalı ... adına kayıtlı 224/1447, ... adına kayıtlı 900/40516, ... adına kayıtlı 900/40516, ... adına kayıtlı 900/40516, ... adına kayıtlı 900/40516, ... adına kayıtlı 900/40516, ... adına kayıtlı 900/40516, ... adına kayıtlı 225/40516, ... adına kayıtlı 225/40516, ... adına kayıtlı 225/40516 ve ... adına kayıtlı 225/40516 paylardan toplam 1260/40516 payın iptali ile iptal edilen bu payın davacılar adına eşit hisse şeklinde tapuya kayıt ve tesciline, kalan 5640/40516 payın davalı ... uhdesinde, 810/40516'şer payın ayrı ayrı davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... uhdesinde, 203/40516'şer payın ayrı ayrı davalılar ..., ..., ... ve ... uhdesinde bırakılmasına”cümlelerinin yazılmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.