Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3134 E. 2023/5081 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi harici satın alma ve zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel veya alacak talebiyle açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitlerinin kesinleşme tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/722 E., 2021/258 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ :... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/679 E., 2019/543 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel, ya da alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, ... ili,... ilçesi, ... Mahallesi 146 parsel sayılı taşınmazı davalıların mirasbırakanı olan ...’dan muhtar senedi ile satın aldığını, kadastro tespitinde taşınmazın tamamını satın almasına rağmen yarısının kendi adına kalan yarısının da davalıların mirasbırakanı adına tescil edildiğini, ... Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi uyarınca kazanım koşulları oluştuğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, mümkün olmazsa keşifte belirlenecek bedelin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, ya da muhtar senedinde belirtilen 150.000 TL’nin günümüzde ulaştığı değerin davalılardan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... ve Aysel cevap dilekçelerinde, hak düşürücü sürenin geçtiğini, muhtar senedine dayalı olarak talep edilen alacak yönünden de zamanaşımının geçtiğini, muhtar senedinde ...’in babasından kendisine miras kalan payı sattığını, kalan payın ...’in kardeşi olan Naile’ye ait olduğunu, Naile’nin ölümü ile de kendilerine intikal ettiğini, ayrıca muhtar senedinin de muhtar tarafından tasdik edilmediğini, davacının dava konusu taşınmazdaki evde birkaç yıl kiracı sıfatıyla oturduğunu, sonrasında kendi evine taşındığını, kesintisiz malik sıfatıyla zilyetliğinin de söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1979 tarihli satış senedinde ...’ın kendi payının satıldığının belirtildiği, kadastro tespitinin kesinleşmesi üzerinden 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, tapulu bir taşınmazın olağan üstü zamanaşımı ile kazanılamayacağı gerekçeleriyle davacının taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf isteminde özetle; dava konusu taşınmazın tamamını ...'dan satın aldığını, kadastro tespitinde taşınmazın yarısının adına tescil edildiğini, 1979 yılından bugüne kadar taşınmazı kullanmasına itiraz edilmediğini, kiracı değil malik sıfatıyla taşınmazı kullandığını, TMK'nin 713 üncü maddesindeki kazanım şartlarının oluştuğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği; 1979 tarihli senet ile ...’in, babası Osman’dan kendisine kalan payı sattığı, kalan payın da Osman’ın diğer mirasçısı Naile adına tespit edildiği, Naile’ye ödeme yapılmadığı, satışa konu olmayan payın bedelinin tazmininin söz konusu olmayacağı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki nedenleri ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi harici satın alma ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel, ya da alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda, ... ili,... ilçesi, ... Mahallesi 146 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu askı ilanlarının 18.12.1986-19.01.1987 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitlerinin 20.01.1987 tarihinde kesinleşerek taşınmazın tapuya tescil edildiği, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 18.12.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.