"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1062 E., 2021/2809 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/193 E., 2019/783 K.
Taraflar arasındaki kadastro harici bırakılan yerin tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli Arnavutköy İlçesi ... Köyünde kain, tapuda davacılar adına kayıtlı 1359 parsel sayılı taşınmazın Güney ve Güney Doğusuna doğru uzanan ve 1360 parselin batısında kalan, 1357 parselin kuzey doğusunda, 1358 parselin kuzey batısında bulunan toplam 17.000,00 m2 alana sahip tapusuz taşınmazın müvekkilleri davacıların babası mirasbırakan ... tarafından ihya edilerek tarım toprağı haline getirildiğini, ekilip biçildiğini, arasız ve nizasız malik sıfatıyla zilyet olunduğunu, yaklaşık 17.000,00 m2 alana sahip tapusuz taşınmazın 1945 yılından bu tarafa zilyetlik koşullarının tam olarak oluştuğu gerekçesi ile dosyadaki veraset ilamında belirtilen hisseleri oranında davacılar adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir
II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle davanın reddi ile TMK'nın 713/6 ncı maddesi gereğince Hazine adına tescilini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu ... köyünün 2008 yılında yürürlüğe giren 5747 sayılı Kanun ile müvekkil Belediyeye katıldığını, ancak ... köyü orman köyü niteliğinde olduğundan köy defterlerinin de celbi ilc köy tüzel kişiliğine ait bir tasarrufun olup olmadığı hususun incelenmesi, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında hangi sebeple tescil harici bırakıldığı hususunun incelenmesi gerektiğini öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
3.Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını, zamanaşımı itirazları olduğunu, dava konusu taşınmazın imar-ihya edilip edilmediğinin, özel mülkiyete konu olup olamayacağının araştırılması ve ispatlanması gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu edilen yer 21.04.1987 tarihinde havza koruma alanına alındığından bu tarihten kadastro tespitinin yapıldığı 22.12.1971 tarihine kadar TMK.nun 713/1 inci maddesinde ön görülen 20 yıllık malik sıfatı ile zilyetliğe dayalı kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacıların, dava konusu edilen yerin havza koruma alanı ilan edilmesinden sonraki zilyetliklerine ise değer verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1987 yılı Havza Koruma Yönetmeliği'nin zilyetlikle mülk edinme koşullarını kestiği şeklindeki hükmün tamamen hayal mahsulü bir hüküm olduğunu, çünkü 1987 Havza Koruma Yönetmeliği'nde böyle bir madde olmadığını, İSKİ'nin dava konusu taşınmazların bulunduğu alanda ihdas ettiği 23.01.2011 tarihli "İSKİ İçmesuyu Havzaları Yönetmeliği" ile bu alanda Sazlıdere Barajı Mutlak, Kısa, Orta ve Uzun Mesafeli Koruma alanları haritası hazırlandığını ve bahsi geçen alanlarda Sazlıdere Barajı mutlak koruma bandı içine alınan taşınmazlarda mülkiyet ve mülkiyetin kullanılmasının sınırlandırılmasına yönelik ve aynı zamanda yönetmeliğin uygulamasına yönelik 08.06.2015 tarihli "İSKİ İçmesuyu Havzaları Yönergesi" hazırlandığını, fen bilirkişisi ... 'ın raporunda belirlenen A, B ve C parçalarından B parçasında tarım yapılmamış olduğunun tespit edildiğini, A ile gösterilen 5285,19 m2 alan ile C ile gösterilen 7004,47 m2 alanın toplamının 12.289,66 m2 olduğunu, dosyaya derc edilmiş resmi kurumlardan gelen evraklar, yazışmalar ile keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve davacı tanık beyanları, keşif sonunda dosyaya sunulmuş fen ve teknik bilirkişi raporları ve tüm dosya münderecatı dikkate alındığında davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken hukuka, konu ile ilgili mevzuata, hak ve adalete aykırı olarak verilen davanın ret kararının istinaf incelemesi sonunda ortadan kaldırılması gerektiğini bildirerek istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zilyetliğin başlangıcı olduğu iddia edilen tarihten koruma alanı kapsamına alındığı tarih olan 1984 yılına kadar zilyetlik süresi dolmadığına, dava konusu taşınmazlar bakımından davacılar yararına kazanmayı sağlayan zilyetlikle iktisap koşulları davacı taraf lehine gerçekleşmediğine göre, Yerel Mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, Kadastro sırasında 766 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi gereğince tespit harici bırakılan taşınmazın tescili talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Çekişmeli taşınmaz bölümünün 1972 yılında yapılan kadastro sırasında 766 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi gereğince tescil harici bırakıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.