Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3214 E. 2022/6430 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, taşınmazını davalıya satış yoluyla devretmesinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının tapu iptali ve tescil talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının cevap süresi ve tanık bildirme süresine ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesinin muvazaalı satış işlemine ilişkin değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ADANA 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Adana 11. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan eşi ....'ın 21 parsel sayılı taşınmazdaki dava konusu 22 numaralı bağımsız bölümünü ilk eşinden olan davalı kızına satış göstermek suretiyle devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın sonradan pişman olduğunu, taşınmazını satma ihtiyacı bulunmadığını, mirasbırakan eşi ile birlikte 20 yıldır dava konusu taşınmazda ikamet ettiklerini, davalının ise Amerika'da yaşadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde miras payı oranında taşınmaz bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, satış işleminin muvazaalı olmadığını, mal kaçırma amacıyla hareket edilmediğini, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, davacının mirasbırakandan bir çok talebinin olduğunu ve sürekli para aldığını, iddiasını ispatla yükümlü olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25/02/2021 tarihli ve 2020/3 E., 2021/142 K. sayılı kararıyla; davacının davasının sübut bulduğu ve yapılan devrin muvazaalı olduğu, dava dilekçesinin 16/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki haftalık sürenin bitiminin ardından 11/02/2020 tarihinde süre uzatım dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilinin bildirdiği deliller süresinde sunulmadığından değerlendirmeye alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafın delillerinin değerlendirmeye alınmayarak adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının zedelendiğini, davaya süresi içinde cevap verilmemiş olmasının delil bildirme ve savunmayı ispat etme hakkını ortadan kaldırmayacağını, delillerinin özellikle tanık beyanlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini, yalnızca davacının delilleri ve tanık beyanlarının esas alınarak hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirilmediğini, eksik değerlendirme sonucu karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14/02/2022 tarihli ve 2021/843 E., 2022/235 K. sayılı kararıyla; davalının 2 haftalık cevap süresi geçtikten sonra süre uzatım talebinde bulunduğu, 28/02/2020 tarihinde de 2 tanık ismi bildirildiği, 2 haftalık süre geçtikten sonra tanık deliline dayandığı, davalının itirazının yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, tanık beyanlarının dikkate alınmadan usulsüz hüküm kurulduğunu, teminatsız şekilde verilen ve sürdülen tedbir kararının usulsüz olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan hükmün de İlk Derece Mahkemesi hükmü gibi eksik, genel, soyut ve gerekçesiz olduğunu, talepleri yönünden eksik değerlendirme ile karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 9.413,97 TL bakiye onama harcının hükmü temyiz eden davalıdan alınmasına, 05/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.