Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3224 E. 2022/5754 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, taşınmazını eşine devretmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın temlikteki asıl irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırmak olmadığı ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, birleştirilen davada yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. Asıl davada ise vekalet ilişkisinin mirasbırakanın ölümüyle sona ermesi nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 14/12/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, dosyadaki eksikliklerin ikmali için geri çevirme kararı verilmesi üzerine dosya tekemmül etmiş olmakla dosya incelenedi gereği görüşüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakanları ...'ın 126 ada 32 parsel sayılı taşınmazını eşi olan davalıya mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, taşınmazı 250.000,00 TL karşılığında aldığını, mirasbırakanın Ankara'da da bir taşınmazı bulunduğunu, davacıların Ankara'daki taşınmaz karşılığında dava konusu taşınmazı kendisine bıraktıklarını, temlikin mal kaçırmak amaçlı yapılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, Yargıtay İçtihadı Birleştireme Kararı uyarınca eldeki davada mirasbırakanın iradesinin önem taşıdığı ve mirasbırakanın iradesinin mirasçılarından mal kaçırmaya yönelik olmadığı, temliki işlemin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. TemyizYoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakanın amacının dava konusu taşınmazda diğer mirasçıların, yani çocuklarının hak sahibi olmalarını önlemek olduğunu, Mahkemenin; davalının, mirasbırakan ile evlendiği 1999 yılından mirasbırakanın öldüğü 2007 yılına kadar mirasbırakanın yanında kaldığını, bütün ev işlerini ve mirasbırakanın bakımını yaptığını gerekçe göstererek devri ölünceye kadar bakma akdi gibi yorumlayarak davayı reddettiğini, kanunen eşlerin birbirlerine yardımcı olmak zorunda olduğunu, mirasbırakanın gerçekten ölünceye kadar bakma koşuluyla taşınmazı verseydi, tapuda satış işlemi değil, ölünceye kadar bakma akdi düzenleyeceğini, temlikin gerçek bir satış akdi olmadığını davalının da ikrar ettiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca gerçek kişilerin medeni haklardan yararlanma ehliyeti ölümle sona erer. Bu durumda ölen kişi ile vekili arasındaki vekalet ilişkisi son bulacağı gibi, ölmüş olan kişinin taraf ehliyeti de sona erer. Davanın taraflarından birisinin ölümü ile mirasçıları davada o tarafın yerini alırlar.

3.2.2. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Asıl davada davacı ...’ın 23/04/2016 tarihinde öldüğü, ölüm ile vekalet ilişkisinin son bulduğu, Dairenin geri çevirme kararı ile asıl davada davacı ...’ın mirasçılarına gerekçeli kararın tebliğ edildiği, anılan davacının mirasçıları tarafından kararın temyiz edilmediği, kararı temyiz eden vekile verilmiş bir vekaletname de bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca; ölümle vekalet ilişkisi sona eren asıl davada davacı ... vekilinin, kararı ... mirasçıları adına temyiz yetkisi bulunmadığından, asıl davada davacı ... adına verilen temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmektedir.

3.3.2. Birleştirilen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakanın temlikteki asıl irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırmak olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1-Asıl davada vekilliği sona eren Av. ...’nın asıl davaya yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2-Birleştirilen davada davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, asıl ve birleştirilen davada davalı vekili duruşmaya katılmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden birleştirilen davada davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.