"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı - karşı davalı ... ve karşı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı- karşı davalı ..., kayden maliki olduğu dava konusu 699 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölüme davalı ... tarafından haksız yere elatıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, taşınmazın tahliyesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, karşı davada yetki itirazında bulunup, taşınmazı bedel karşılığında iyiniyetle temlik aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı-karşı davacı ..., asıl davanın reddini savunmuş, Birsen ile açtıkları karşı davalarında; dava konusu taşınmaz yarı payla adlarına kayıtlı iken bankadan kredi alabilmesi için karşı davalı ...'a devrettiklerini, ... hakkında üçüncü şahıslar tarafından icra takibi başlatılması üzerine taşınmazın önce davalı ...'a devredildiğini fakat daha sonra alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı bir işlem gibi görünmesin diye aralarında akrabalık bağı bulunmayan diğer karşı davalı ...'a temlik edildiğini, devirlerin hepsinin bedelsiz olduğunu, ancak bir süre sonra davalı ...'in taşınmazı davacı/karşı davalı ...'a muvazaalı şekilde devrettiğini öğrendiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Karşı davalı ..., derdestlik itirazında bulunmuş, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18/07/2014 tarihli ve 2012/48 E., 2014/203 K. sayılı kararıyla; iddianın sabit olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, kendi muvazaalarına dayanamayacakları ve resmi satış işlemlerinin iptalini gerektirecek bir hukuki sebebin bulunmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı - karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. İlk Bozma Kararı
Dairenin 08/06/2017 tarihli ve 2014/22443 E., 2017/3341 K. sayılı kararıyla; ''...Somut olaya gelince; karşı davacılar Musa ve Birsen'in 13.02.2012 tarihli karşı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandıkları, ancak Mahkemece, kendilerine yemin delilinin hatırlatılmadığı görülmektedir.
Hâl böyle olunca, ispat külfeti kendisinde olan karşı davacıların, dava dilekçesinin deliller bölümünde açıkça yemin deliline dayanmış oldukları gözetilerek, yemin delili hatırlatılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.'' gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
3. Mahkemece İlk Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 29/01/2019 tarihli ve 2017/396 E., 2019/34 K. sayılı kararıyla; asıl davanın kabulüne, ispatlanamadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
4. İlk Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı - karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 07/09/2020 tarihli ve 2019/1503 E., 2020/3787 K. sayılı kararıyla; ''...Somut olayda, ilk el konumundaki davalı ... ve ikinci el konumundaki davalı ...’in yemin beyanlarında inançlı işlemi ikrar ettikleri gözetildiğinde karşı dava davacıları ile davalı ... arasında inançlı işlem olduğu tartışmasızdır. Bu durumda inançlı işlemin tarafı olan ...’den sonra taşınmazı devralan ve devraldığı kişileri önceden tanıyan diğer davalıların inançlı işlem ilişkisinden haberdar oldukları ve iyi niyetli olmadıkları da tüm dosya kapsamı ile sabittir.
Hal böyle olunca, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Kabule göre de; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında dava değeri olan el atılan taşınmazın değeri ve hükmedilen ecrimisil değeri toplamı üzerinden harç alınması gerekirken kabul edilen davada sadece ecrimisil bedeli üzerinden harca hükmedilmesi de doğru değildir.'' gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
6. Mahkemece İkinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 27/09/2021 tarihli ve 2021/20 E., 2021/349 K. sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
7. İkinci Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı - karşı davalı ... vekili ve karşı davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
8.1. Davacı - karşı davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; hukuka aykırı Mahkeme kararının bozularak, haklı davalarının kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı- karşı davalının iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, dosya kapsamında davacı- karşı davalının iyi niyetli olmadığını, söz konusu ilişkiyi bildiğini gösterir hiçbir delil mevcut olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
8.2. Karşı davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme sonucu, eksik karar verildiğini, karşı dava yönünden karşı davalı ... hakkında karar verilmediğini, karşı davalı hakkında husumet yönünden ret kararı verilmesi gerektiğini, karşı davalı ... yönünden hiçbir hüküm kurulmadığını, somut olayda diğer davalıların inançlı işlemi ikrar etmesinin karşı davalı lehine oluşan kesin delili (yemin) ortadan kaldırmadığını, karşı davalı ... yönünden karşı davanın reddedilmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl davada, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; karşı davada ise, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
9.2.1. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır.
9.2.2. Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
9.3. Değerlendirme
9.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (IV/5.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (IV/6.) no.lu paragrafta yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
9.3.2. Ancak, somut olayda birleştirilen davada alınması gereken harç da nazara alınarak hüküm kurulduğu halde, fazladan harç alınmasına neden olacak şekilde, harca ilişkin mükerrer hüküm tesisi doğru değil ise de anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekir.
V. SONUÇ
1. (IV/9.3.1.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davacı - karşı davalı ...'ın ve karşı davalı ...'ın yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddine,
2. (V/9.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davacı - karşı davalı ...'ın ve karşı davalı ...'ın temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulüne;
Hükmün 6. bendi olan ''Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 4.803,04 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.209,98 TL toplam harcın (170,78 TL peşin harç + 1.039,20 TL Tamamlama harcı) MAHSUBUNA, bakiye 3.593,06 TL harcın davalı ...'tan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,'' cümlesinin hükümden çıkarılmasına,
6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harçların temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.