Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3348 E. 2022/6634 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazlarını davalı oğluna temliki işleminin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, mirasbırakanın mal varlığının büyük kısmını davalıya devretmesi, temlikin bedelsizliği, davalının mirasbırakana bakmamış olması, satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark bulunması ve mirasbırakanın taşınmazları satıştan sonra da kullanmaya devam etmesi gibi olguları birlikte değerlendirerek temlikin muvazaalı olduğuna ve davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, usule ilişkin bir düzeltme yaparak yerel mahkeme kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, mirasçı Saime yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar, süresi içinde (dahili) davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...’in maliki olduğu 29 ve 31 parsel sayılı taşınmazları mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak oğlu olan davalıya satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek, dava konusu 29 ve 31 parsel sayılı taşınmazların devir işlemlerinin iptali ile tapu kayıtlarının eski hale getirilmesini istemişler; davacılar vekili 10.06.2016 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacıların miras payları oranında tescilini istemiş; 25.01.2017 tarihli dilekçe ile dava dışı mirasçı ....’nın davaya dahil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazları gerçek bir satış işlemiyle edindiğini, mirasbırakanın ölüm tarihinden uzun süre geçtikten sonra açılan davanın kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuş; davalının yargılamanın seyri sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19/04/2017 tarihli ve 2016/74 E., 2017/177 K. sayılı kararıyla; tüm mirasçılar adına ya da taşınmazın terekeye iadesi istemi ile dava açılmadığına göre bir kısım mirasçı tarafından pay oranında açılan tapu iptali ve tescil istemli davanın dinlenilebilir olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 17/11/2017 tarihli ve 2017/1331 E., 2017/1108 K. sayılı kararıyla; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak bir kısım mirasçı tarafından miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemli dava açılmasının mümkün olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 13/03/2019 tarihli ve 2017/682 E., 2019/187 K. sayılı kararıyla; temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

5. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin keşifte dinlediği tanıklar ... ve ...'in bizzat davacılardan ...'in oğulları olduğunu, menfaatleri bulunduğunu, diğer tanık ...'nın ise görgüye dayalı bir beyanı olmadığını, mahkemenin davalıların mirasbırakanı açısından tapu ve banka bilgilerini araştırma gereği duymadığını, gerek ...'in gerekse ...'in hesap hareketlerinin Merkez Bankası'ndan araştırılmaksızın ve talep etmeksizin hüküm verildiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, Merkez Bankası'na yazı yazılmış olsa idi gelen cevabın istinaf dilekçesi eklerinde sunulan delillerine kanıt olabileceğini, davalıların mirasbırakanının taşınmazların satış bedelini babası ...'e elden ödediğini, tapudaki satış bedelinin gerçek satış bedelinden düşük gösterildiğini, davalıların mirasbırakanının refah içinde olduğunu, maddi sıkıntısının bulunmadığını ancak mirasbırakan ...'in maddi bakımdan sıkıntı çektiğini, mahkemece eksik ve yetersiz araştırma yapıldığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

6. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05/12/2019 tarihli ve 2019/983 E., 2019/1739 K. sayılı kararıyla; temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı, öte yandan davacı olarak davaya dahil edilen mirasçı .... yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde onun yönünden de hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 29/09/2021 tarihli ve 2020/845 E., 2021/4880 K. sayılı kararıyla; ''... mirasçı ...’nın usulünce açılmış bir davası bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince bu hususta yazılı şekilde inceleme ve değerlendirme yapılması doğru olduğuna göre, davacılar vekilinin ... yönünden yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, ... yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına.

Davacılar vekilinin, davacılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Somut olayda, mirasbırakanın taşınmazlarının tamamına yakınını peyderpey davalı oğluna temlik ettiği, çekişmeli taşınmazların temlikinin bedel karşılığı yapıldığı ispatlanamadığı gibi, davalının yurt dışında çalışıp orada yaşadığı, tanık beyanlarına göre mirasbırakanla diğer çocuklarının ilgilendikleri gözetildiğinde mirasbırakanın minnet duygusuyla ya da paylaştırma iradesiyle de hareket etmediği, satış tarihindeki gerçek değerler ile resmi senette yazılı bedeller arasında fahiş fark bulunduğu, satış tarihinden sonra da dava konusu taşınmazların mirasbırakan tarafından kullanılmaya devam edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde davacılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu davacılar yönünden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.'' gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 23/02/2022 tarihli ve 2021/2200 E., 2022/254 K. sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davanın kabulüne, mirasçı ...’nın usulünce açılmış bir davası bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yeterli ve gerekli inceleme yapılmaksızın karar verildiğini, bir kısım davacı tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağını, davalının tapu ve banka bilgilerinin araştırılmadığını, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, Merkez Bankası'ndan bilgi ve belgelerin celbedilmesi gerektiğini, davalının ekonomik gücü bulunduğunu, taşınmaz bedelinin mirasbırakana elden ödendiğini, mal kaçırma ve muvazaanın bulunmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.2.2.Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (V./2.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (V./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

6.3.2. Ancak, bölge adliye mahkemesi tarafından 6100 sayılı HMK'nın 373/3. maddesi gereğince bozma ilamına uyulduğuna göre, bundan sonra yapılacak iş bozmaya ve HMK'nın 297. maddesine uygun yeni bir karar vermekten ibarettir. Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13/03/2019 tarihli ve 2017/682 E., 2019/187 K. sayılı kararının daha önce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 05/12/2019 tarihli ve 2019/983 E., 2019/1739 K. sayılı kararı ile kaldırıldığı gözetilerek, bölge adliye mahkemesince yeniden hüküm kurmakla yetinilmesi gerekirken Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin anılan kararının kaldırılmasına karar verilerek istinaf incelemesi yapılır gibi hüküm oluşturulması usul hukukuna açıkça aykırılık oluşturmaktadır. Ne var ki, değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. SONUÇ:

1.(V/6.3.1.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davalıların yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddine,

2.(V/6.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazının değinilen yönden kabulüne;

3.Hükmün 1. bendi ''1-Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13/03/2019 tarih ve 2017/682 Esas - 2019/187 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle KALDIRILMASINA,'' cümlesinin hükümden çıkarılmasına, hükmün bu şekli ile 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden tarafa geri verilmesine, 12/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.