Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3402 E. 2023/7611 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2783 E., 2022/196 K.

HÜKÜM/KARAR : Açılmamış Sayılmasına/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Siverek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/168 E., 2019/295 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi tarafından kaldırma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.12.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, taraf vekillerinin gelmedikleri, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Siverek ilçesi, Çanakçı köyünde bulunan, hile ve desise ile davalıların üzerlerine kaydettirdikleri taşınmazların davacıların mirasbırakanları adına kayıtlı Haziran 1297 tarih ve 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47 sıra numaralı kayıtlar ve gittileri ile birlikte Haziran 1939 tarih ve 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126 sıralı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı iddiasıyla 8 parça taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adlarına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların Siverek ilçesi, ... köyünde bulunan taşınmazlar üzerinde herhangi bir hak ve hukuklarının, mirasçılık durumlarının mevcut olmadığını, Çanakçı köyünde 1970 yıllarında kadastro tespit çalışmalarının yapıldığını bu çalışmaların 1975 yılında kesinleştiğini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden sonra kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanak itiraz olunamayacağını ve dava açılamayacağı hükmünü getirdiğini, bu hüküm dikkate alındığında davacıların taleplerinin işin esasına girilmeden ret edilmesi gerektiğini bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2017 tarih ve 2016/36 Esas, 2017/429 Karar sayılı kararı ile; davanın hak düşürücü süre nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 2018/110-161 E.-K. sayılı 20.03.2018 tarihli kararı ile; "Mahkemece HMK'nın 119/1-ğ'de düzenlenen açık bir şekilde talep sonucu tam olarak açıklattırılmamış ve dava konusu taşınmazların ada parsel numaralarını bildirmek, şayet tescil harici yer hakkında talepte bulunuluyorsa bu alanın sınırlarını bildirmek veya krokiyi sunmak üzere davacılara süre verilmemiştir. Bu şekilde eksik değerlendirme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; Mahkemece, davacıya hangi taşınmazların çekişmeli olduğunu bildirmesi için HMK'nın 119 uncu maddesi uyarınca süre verilmeli, davacı tarafından verilen süre içerisinde eksikliğin tamamlanması halinde davacılara davaları açıklattırılarak talepleri kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra hak düşürücü süre göz önüne alınmalı, hak düşürücü süre geçmemiş ise işin esasına girilip deliller toplanarak sonuca göre bir karar verilmeli ve davacı taraf kendisine verilen süre içerisinde dava dilekçesindeki eksikliği gidermezse davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir.'' gerekçeleri ile karar kaldırılmış ve dosya Mahkemesine gönderilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacılar vekiline 11.09.2018 tarihli celsede kaldırma kararı doğrultusunda HMK'nın 119 uncu maddesi uyarınca dava konusu taşınmazları bildirmek üzere 1 haftalık kesin süre verildiğini, süresinde sunulan dilekçede eksikliğin giderilmemesi sebebi ile bu sefer 27.12.2018 tarihli celsede yine ihtarın tekrarlandığını, ihtar gereğinin yerine getirilmediğini belirtilerek HMK'nın 119/2 nci maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

D. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili sunduğu istinaf dilekçesinde; eldeki davanın hileye dayalı tapu iptali davası olduğunu ve davacıların mirasbırakanına ait Osmanlı tapularının davanın dayanağını oluşturduğunu, tüm taşınmazların krokilerinin celp edildiğini ve dosyada olduğunu, gereksiz ara karar uyarınca krokilerin tekrar dosyaya sunulduğunu, davacılar vekili olarak resmi kayıt sunma yükümlülüklerinin olmadığını, kararın mesnetten uzak hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava ile ilgili tüm delillerin toplandığını, keşif yapılması gerektiğini, buna rağmen yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

E. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararıyla; davacıların davaya konu taşınmazların güncel ada ve parsel numaralarını bildirmedikleri, Yerel Mahkeme tarafından eski tapu kayıtlarının 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126 sıra no.larının sanki dava edilen ada parsel numaraları imiş gibi kayıtların ve krokilerinin celp edildiği, Mahkeme tarafından dava konusu taşınmazların bildirilmesi ihtar edilmesine rağmen davacı tarafça taşınmazların ada ve parsel numaraları bildirilmediği gibi dayanılan Haziran 1939 tarih ve 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126 nolu tapu kayıtlarının sıra numaralarının ada ve parsel numarası olarak dava konusu parsel olduğu yönünde ifadede bulunulduğu, sonuç olarak Yerel Mahkemenin dayanılan tapu kaydını uygulayarak dava edilen taşınmaz tespiti yapamayacağı, bildirilen numaraların dava edildiği ifade edilen taşınmazların ada parsel numarası değil dayanılan tapu kaydının sıra numarası olduğu, ihtara rağmen davacı tarafça dava ettikleri taşınmazların ada ve parsel numarasının bildirilmediği, Yerel Mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair kararının usul ve esas bakımdan hukuka uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119 uncu maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.