"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2562 E., 2021/1876 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/151 E., 2018/724 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Şanlıurfa ili . ilçesi, ... Köyü 356 parsel sınırları içerisinde yer alan, 040-A-03-B paftasında kayıtlı, dava dilekçesine ekli krokide (A), (B) ve (C) harfi ile gösterilen taşınmazın maliki ve zilyedi olduğunu, taşınmazı uzun yıllardır kullanmakta olduğunu, 20 yıldan daha önce imar ve ihyasının tamamlandığını, bu yerin TMK'nın 713 üncü maddesi uyarınca kazanılma şartlarının oluştuğunu, ancak söz konusu yerlerin davalı Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek 356 parsel nolu taşınmazdan ekli krokide belirtilen yerlerin iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, katıldığı duruşmada davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.09.2018 tarihli ve 2017/151 Esas, 2018/724 Karar sayılı kararıyla; celb edilen müzekkere cevapları, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi, mahalli bilirkişisi ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; kadastro ve jeodezi ve fotoğrametri bilirkişisinin raporlarında Şanlıurfa ili ... İlçesi ... köyü 356 parsel üzerinde (A), (C) ve (D) rumuzu ile belirtilen taşınmazın davacı tarafından işlemeli tarım yapılarak arpa,buğday ekerek kullandığı, daha öncesinde boş ve kıraç arazi niteliği taşıyan taşınmazların davacı tarafından emek ve para sarfıyla bugünkü hale getirdiği, mera, otlak, veya köyün ortak kullanımına ait bir yer olmadığı, imar- ihya çalışmalarının 20 yılı aşkın süredir tamamlandığı, hava fotoğrafları ile birlikte dava tarihinden geriye doğru uydu görüntülerinin incelenmesinde tarımsal faaliyetlerin düzenli bir şekilde devam ettiğinin görüldüğü, burayı kendisinin malik sıfatıyla kullandığı, dava konusu taşınmaza ilişkin davacının zilyetliğine veya malikliğine herhangi bir kimsenin müdahalede bulunmadığı, davacın taşınmazı emek ve para harcayarak tarım arazisi haline getirdiği, mevcut ziraat bilirkişisi raporu ve fotoğraflardan da bu durumun teknik olarak anlaşıldığı, somut olayda yasanın belirlediği anlamda yoğun çaba ve emek gösterildiğinin ispatlandığı, bu anlamda imar, ihya olgusu gerçekleştiği," böylelikle Türk Medeni Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddelerinde aranan şartların taşınmaza zilyet olan davacı yararına gerçekleştiği, taşınmazların her ne kadar idari yoldan maliye hazinesi adına tescil edildiği anlaşılsa da; öncesinde davacı tarafından kanunun aradığı şartların sağlandığı ve mülkiyete hak kazandığı anlaşıldığından Şanlıurfa ili ... İlçesi ... köyü 356 parsel üzerinde (A) ve (C) rumuzlu alanların tamamı ve (B) rumuzlu alanın 9.671,19 m2 lik kısmı 1985 yılında imar ihya işleminin tamamlandığı, ancak (E) ile gösterilen alanın imar ihyasının 2007-2018 yılları arasında olduğu, daha öncesinde tarımsal faaliyetlerin olmadığı, bu alan yönünden kanunun aradığı şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufları altındaki yerlerden olduğunu, imar ihya nedeniyle zilyetlik koşullarının oluşmadığını belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.12.2021 tarihli ve 2019/2562 Esas, 2021/1876 Karar sayılı kararıyla; mahkemenin dava konusu 356 parsel sayılı taşınmazın (A), (C) ve (D) harfiyle gösterilen bölümlerine ilişkin "kabul" kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalı Hazine temsilcisinin belirttiği istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 inci maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... köyünde 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazların olduğu kısımların 766 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince tespit harici bırakıldığı, daha sonra 12.05.2015 tarihinde 356 parsel sayılı, 1.456,087,21 metrekare yüzölçümlü, hali arazi vasfıyla ve kayıt dışı kalmış yerlerin tescili işlemi ile davalı Maliye Hazine adına kayıtlı hale geldiği, çekişmeli 356 parsel sayılı taşınmazın ada-parsel (parselsorgu.tkgm.gov.tr) sorgulamasında 08.02.2022 tarihinde 3083 sayılı yasa kapsamında yapılan toplulaştırma işlemi neticesinde ... ilçesi ... mahallesi olarak 154 ada 2- 150 ada 2 ve 4- 151 ada 2 ve 4- 152 ada 2 parsellere gittiği anlaşılmaktadır.
2. Mahkemece, (A), (C) ve (D) harfiyle gösterilen bölümler üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
3. Şöyle ki; Mahkemece temyize konu teşkil eden ve teknik bilirkişi raporunda (A), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde imar-ihyanın ne zaman başladığı ve ne zaman tamamlandığının belli olmadığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı anlaşılmaktadır.
3. O halde sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle dava konusu taşınmaz bölümünün ihdasen Hazine adına tescil edildiği 2015 tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi katılımı ile ( önceki bilirkişilerden farklı olacak şekilde) yeniden keşif yapılmalıdır.
4. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalıdır.
5. Teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, infaza elverişli hüküm kurulabilmesi amacıyla 2022 yılında yapılan toplulaştırma işlemi de dikkate alınarak, dava konusu taşınmazı toplulaştırma sonucu oluşan güncel pafta üzerinde gösterir şekilde taşınmazın hangi toplulaştırma parseli/parselleri içerisinde kaldığını belirten, krokili rapor alınmalı, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
6. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir, dava konusu taşınmaz bölümünün ilgili hava fotoğrafı üzerinde konumunu gösterir, rapor içeriğinde belirtilen kanaatin denetlenmesi imkanı sağlar şekilde rapor alınmalıdır.
7. Bu suretle keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.