"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : DEVREK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili istemli dava sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 10.02.2022 tarihli, 2021/2278 Esas ve 2022/206 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakanları ....’nun 372 ada 1, 373 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarını 29.01.2013 tarihinde davalı ...’ye satış yoluyla devrettiğini, mirasbırakanın temlik tarihinde 76 yaşında olup, uzun zamandır hastalıklarla uğraştığını, ekonomik olarak zor ve sıkıntılı bir dönem yaşadığını, hakkında icra takipleri yapıldığını, davalı ... adına vekaleten işlem yapan .....’in“tapuları devret,ifraz yapalım, sonra geri senin adına tescil işlemi yaparız, küçük parselleri satıp borçlarını ödersin” şeklindeki beyanı nedeniyle temliklerin yapıldığını, taşınmazların gerçek değeri ile satış bedeli arasında aşırı fark olduğunu, bedelin ödenmediğini, temliklerin hata, hile ve gabin nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, yapılan temliklerde gabin bulunmadığını, taşınmazların öncesinde tapuya kayıtlı olmayıp, mirasbırakanın zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, mirasbırakanın dava konusu yerleri satış vaadi sözleşmesi ile kendisine sattığını ve zilyetliklerini devrettiğini ancak tapu devirlerini yapmadığını, bu nedenle aleyhine açılan Devrek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/345 Esas ve Devrek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/356 Esas numaralı tapu iptali ve tescil davalarında mirasbırakanın davaları kabul ettiğini ve devirleri yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, taşınmazların satışında ivazlar arasında açık ve aşırı oransızlık bulunduğu, mirasbırakanın borçları nedeniyle müzayaka halinde olup, davalı ve vekili ...’nin bu durumu bilerek ve yararlanmak kastı ile hareket ettikleri gerekçesiyle resmi senette belirtilen 119.500,00 TL satış bedelinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesi şartıyla iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 05.02.2021 tarihli, 2018/2300 Esas ve 2021/218 Karar sayılı kararı ile; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, gabin için gerekli sübjektif şartların gerçekleşmediği, mirasbırakan tarafından devirlerin aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davaları nedeniyle yapıldığı, bu durumda temliklerde hatanın varlığından da söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 20.11.2021 tarihli, 2021/1114 Esas ve 2021/5806 Karar sayılı kararı ile; “…Davacılar dava dilekçelerinde hata, hile ve gabin hukuksal nedenine dayandıklarını, ön inceleme duruşmasında ise sadece gabin hukuksal nedenine dayandıklarını belirtmişlerdir. İlk Derece Mahkemesince gerekçeli kararda gabin ve hile iddialarının değerlendirildiği, Bölge Adliye Mahkemesince davanın gabin ve hata hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği olarak nitelendirilerek inceleme yapıldığı, davalı tarafça istinaf dilekçesinde ise davanın hukuki sebebinin gabin olduğunun belirtildiği görülmektedir. Tüm bu hususlar göz önüne alındığında davanın hukuki sebebinin gabin olduğu kabul edilmelidir… Eldeki davada, mirasbırakan ...’nun ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup, davacılar dışında başka mirasçısının bulunduğu sabittir. Bu durumda gabin ve hile hukuksal nedenine dayalı olarak mirasçı olmayan kişiye karşı miras payları oranında açılan tescil istemli davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini mümkün hale getirmez. Hâl böyle olunca, pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esası hakkında inceleme yapılarak hüküm kurulmuş olması doğru değildir” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ve 2021/2278 Esas, 2022/206 Karar sayılı kararıyla; davanın usulden reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuşlardır.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar temyiz dilekçelerinde özetle, kararın usul ekonomisine aykırı olduğunu, HMK'nin 115 inci maddesi uyarınca giderilebilir bir eksik olduğunu, eksikliğin giderilmesi için kendilerine süre verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, gabin hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hata-hile-gabin vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekmektedir (TMK'nın 640, 701. maddeleri).
6.3. Değerlendirme
6.3.1. (V/2.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 02.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.