"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : YENİŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 09/02/2022 tarihli, 2021/925 Esas ve 2022/174 Karar sayılı kararın yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 18/03/2022 tarihinde davacılar vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin reddine ilişkin olarak verilen ek karar yasal süresinde davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 18/10/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat .... geldiler, duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...’in maliki olduğu 164 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 8/32 payını satış göstermek suretiyle davalı oğluna temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında mirasçılar adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, murisin 2011 yıllarında torunu ....'nun düğününün yapılması için taşınmazı kendisine sattığını ve elde edilen bu parayı da düğün için kullandığını, kendisinin (davalının) geçimini küçükbaş sürüsü ile hayvancılık yaparak sağladığını, taşınmazı annesinden alırken kendisine ait koyunlardan 80 adet sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/02/2022 tarihli ve 2016/463 E., 2018/633 Karar sayılı kararıyla;mirasbırakanın yaptığı temlik işlemindeki asıl amacın bağış olduğu, ancak muvazaalı hareket ederek bu devir işlemini satış yolu ile yaptığı, satış işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemenin 19.12.2018 tarihli karar celsesinde tahkikatın neticelenmesini müteakiben sözlü yargılama için gün talepleri sorulmaksızın ve/veya dikkate alınmaksızın karar verildiğini, dava konusu 164 ada 5 parselde sayılı taşınmazın ifrazen 164 ada 68, 69 ve 70 parsel olarak üç parçaya ayrıldığını, tapu kaydı incelendiğinde 3/16 hissenin dava dışı ....adına kayıt ve tescilli olduğunu, dolayısı ile bu hissenin hiçbir şekilde dava konusu olamayacağını, yine aynı şekilde müvekkili ...'in annesinden satın almadığı kısmın da dava konusu olamayacağını, yerel mahkemenin alınması gerekli harç ve vekalet ücretini hatalı hesapladığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazı annesinden satın aldığı tarihte 80 adet küçükbaş hayvanını sattığını, bu hususta tanık beyanları bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin davacı ...'ın kızı .....'nun düğününün yapılması için annesine para vererek dava konusu taşınmaz hissesini satın aldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 09/02/2022 tarihli 2021/925 Esas, 2022/174 Karar sayılı kararıyla, murisin devir işlemini uzun yıllar kendisine bakan davalıya olan minnet borcunu ödemek, diğer oğlu davacının kızının düğününe yaptığı yardımları karşılıksız bırakmamak amacıyla gerçekleştirdiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine (kesin olarak) karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf mahkemesince HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, murisin esas amacının bağış olduğunu,ancak muvazaalı hareket ederek bu devir işlemini satış yoluyla yaptığının sabit olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından muvazaanın varlığının hiçe sayıldığını, murisin taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi, köyde çobanlık yaparak geçimini sağlayan davalının da alım gücünün bulunmadığını, davalının murise yaptığı baskılar sonucu devrin gerçekleştiğini,minnet duygusunun söz konusu olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin Temyiz İsteminin Reddine İlişkin Ek Kararı
Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin temyiz istemi 18/03/2022 tarihli ek karar ile; somut olayda; davacıların veraset ilamına göre miras paylarının dava konusu edildiği, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle tamamının değerinin 1.128.342,90 TL, dava konusu 8/32 hissenin değerinin ise 211.654,29 TL olduğunun tespit edildiği, ...'in vefatı ile miras paylarının 6/32 ve dava değerinin 39.685,17 TL olduğu,bu itibarla belirtilen dava değerinin temyiz incelemesi kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davacılar vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
4.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuş ve ek kararın yasaya aykırılık teşkil etmesi sebebiyle bozulmasını istemiştir.
5. Gerekçe
5.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
5.2. İlgili Hukuk
5.2.1. Muris muvazaasında; 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
5.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
5.2.3. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."düzenlemelerine yer verilmiştir.
5.2.4. Öte yandan6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde; " (1) Bölge Adliye Mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvrulamaz: a) Miktar veya değeri 107.094,06 Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükümleri düzenlenmiştir.
5.3. Değerlendirme
5.3.1. Hemen belirtmek gerekir ki, davacıların dava dilekçesinde (kendi payları oranında değil) tüm mirasçıların payları oranında (terekeye iade istekli olarak) tapu iptali ve tescil isteminde bulundukları, bu durumda dava konusu edilen 8/32 payın değerinin dava değeri olacağı, çekişme konusu 164 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 8/32 payın keşfen belirlenen değerinin 211.654,29 TL olduğu ve bu değerin de 2022 yılı kesinlik sınırı olan 107.094,06 TL’nin üzerinde kaldığı anlaşılmakla temyiz talebinin kesinlik sınırı nedeniyle reddine ilişkin ek kararın yerinde olduğu söylenemez.
5.3.2. Davacılar vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacılar vekilinin ek karara ilişkin temyiz taleplerinin kabulü ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/03/2022 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan esasa ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 09/02/2022 tarihli hükmünün ONANMASINA, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına, alınması gereken onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 18.10.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.