Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3740 E. 2022/6893 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediye adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğu ve tescilin yolsuz olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, ilk derece mahkemesinin idari işlemin iptali gerektiği gerekçesiyle davanın reddinin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapu iptali ve tescil talebinin mülkiyet iddiasına dayanarak yolsuz tescile karşı açılmış bir dava olduğu, idari işlemin iptaline ilişkin bir dava olmadığı gözetilerek mahkemenin işin esasını incelemesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : SAKARYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 6360 sayılı Yasa uyarınca dava konusu 852 parsel sayılı taşınmazın Devir, Tasfiye, Paylaştırma Komisyonunun 23.01.2014 tarihli ve 1 sayılı kararı doğrultusunda üzerinde sağlık evi bulunduğu gerekçesiyle ilgisi nedeniyle Hazineye devredildiğini, ancak sağlık evi kullanılmadığından Devir, Tasfiye, Paylaştırma Komisyonunun 02.07.2020 tarihli ve 2020/6 sayılı kararı ile davalı Belediyeye devredildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, ayrıca sağlık evinin hizmet vermediğini ve ileride sağlık hizmeti verilmesi yönünde plan bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2021 tarihli ve 2020/437 E., 2021/435 K. sayılı kararıyla; davalı adına tescilin dayanağı olan idari işlemin ayakta olduğu ve iptal edilmedikçe hukuki varlığını koruyacağı, davacı tarafından dayanak idari işlemlerin iptali için idare mahkemesinde iptal davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, davadaki istemin tapu kaydının iptali ve tescil olduğunu, Mahkemece idari yargının görevli olduğu düşünülüyorsa davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 14.04.2022 tarihli 2021/1941 E., 2022/565 K., sayılı kararıyla;davalı adına yapılan devrin hukuki dayanağı olan idari işlemin halen geçerli ve ayakta olduğu, bu nedenle tescilin yolsuz olmadığı, idari işlem ve kararların idari yargıda iptal edibileceği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”, 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " düzenlemelerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3.2.2. Öte yandan, 6360 sayılı sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa’nın geçici 1. maddesinin 8. fıkrasında, “Bu Kanunla büyükşehir ilçe belediyesi olan belediyelerce yürütülen su, kanalizasyon, katı atık depolama ve bertaraf, ulaşım, her çeşit yolcu ve yük terminalleri, toptancı halleri, mezbaha, mezarlık ve itfaiye hizmetlerine ilişkin olmak üzere personel, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine yönelik yatırım, alacak ve borçları, komisyonca ilgisine göre büyükşehir belediyesi ile ilgili bağlı kuruluş arasında paylaştırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 852 parsel (540,17 m2 150 m2 bina ve arsası) sayılı taşınmazın 6360 sayılı Yasa gereği oluşturulan Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu tarafından alınan tashihen devir kararı ile 01.11.2013 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, yine 6360 sayılı Yasa gereği oluşturulan Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu 02.07.2020 tarihli kararı ile 06.08.2020 tarihinde tashihen devir yapılarak davalı ... adına tescil edildiği, anlaşılmaktadır.

3.3.2. Hemen belirtilmelidir ki, davacı taraf 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna dayanarak çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, ancak davalı tarafından devrin gerçekleştirilmediğini iddia etmiştir. Bir başka ifade ile davalı adına olan kaydın yolsuz olduğu ileri sürülmektedir. Mülkiyet hususu tartışmaya açılmış olup, idari bir işlemin iptali dava konusu yapılmamıştır.

3.3.3. Hal böyle olunca, tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması, hükme elverişli olacak nitelikte gerekli araştırma ve incelemenin yapılması ve işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 saylılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın karar veren Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.