Logo

1. Hukuk Dairesi2022/402 E. 2024/1060 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/5 E., 2021/299 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin mirasbırakanı ... köyü ... mevkiinde bulunan 127 parselde tapuda kayıtlı 1542.17 m2 miktarında taşınmazı olduğunu, müvekkillerine mirasbırakanlarından kalan bu taşınmazın tahminen 3 dönüm olması gerekirken parselin arazideki yeri ve miktarının hatalı olduğunu, müvekkillerinin haricen yaptırdıkları ölçümde taşınmazlarının davalı adına kayıtlı ... ilçesi Boynuinceli köyü ... mevkii 126 parselde kaldığının tespit edildiğini, müvekkillerinin taşınmazlarının içerisinde mirasbırakanlarından kalan eski bir evleri ile müvekkillerinden bir miktar yer satın alan ...'na ait pansiyon olarak kullanılan binaların mevcut olduğunu ileri sürerek 126 nolu parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kesin hüküm itirazlarının olduğunu, aynı taraflar arasında aynı dava konusu hakkında ve aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamayacağını, açılırsa bu davanın dinlenemeyeceğini, çünkü dava konusu parsellerin 126 ve 127 nolu parseller olduğunu, bu parseller hakkında ... Kadastro Mahkemesi'nin 1997/17 esas ve 2004/17 karar sayılı dosyası ile dava açılıp karar verilerek kararın kesinleştiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi Başkanlığının 29.12.2014 tarih ve 2014/8748 esas 2014/16325 karar sayılı kararıyla hak düşürücü sürenin geçmediği, davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile 126 parselin (A) ile gösterilen bölümünün davacılar adına veraset ilamındaki hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karara karşı Davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.

3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin 12.11.2019 tarih ve 2016/11321 Esas 2019/7197 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, çekişmeli 126 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporu ekindeki 3 numaralı krokide (A) harfi ile sarı renkle taralı olarak gösterilen 2.011,87 metrekare yüzölçümündeki bölümü yönünden davanın kabulüne, davacılar adına olan veraset ilamındaki hisseler oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline şeklinde hüküm kurulmuş, ancak hükme esas alınan fen bilirkişisi raporu incelendiğinde raporda (A) harfi ile numaralandırılarak gösterilen birden fazla bölüm bulunduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle taşınmazın hangi kısımlarının iptal edildiği açık değildir. Ayrıca tapunun davacılar adına hangi oranda tescil edildiği de belirsiz olup hangi veraset ilamına atıf yapıldığı belirtilmemiştir. HMK'nın 297/2 nci maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmelidir gerekçeleriyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın ifrazı mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlandığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, kararda emsal alınan kararın emsal olamayacağını, vekalet ücretinin fahiş hesaplandığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14'üncü maddesi, 5403 sayılı Kanunu'nun 8'inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu ... İlçesi, Boynuinceli köyündeki 126 parsel sayılı 8850 metrekare taşınmaz senetsizden vergi kaydı kapsamında kaldığı belirtilerek ... adına hükmen 06.04.2006 tarihinde tescil edilmiştir.

2. Mahkemece 5403 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri gereğince taşınmazın ifraz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, taşınmazın arsa vasfında olup olmadığı belirlenmemiş, imar planı içerisinde olup olmadığı sorulmamış, kadastro öncesi nedene dayalı davalarda mülkiyet hakkının belirlendiği dolayısıyla taşınmazın ifraz edilip edilmediğinin bir öneminin bulunmadığı göz ardı edilerek karar verilmiştir.

3.Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığının Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili İlçe Belediye Başkanlığından sorulması, taşınmazın arsa vasfında olmadığının anlaşılması halinde ise 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8 inci maddesinde düzenlenen tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesine ilişkin 30.04.2014 tarihinde yapılan değişiklik öncesinde açılan dava yönünden kanunun geriye yürümeyeceği dikkate alınarak kazanılmış haklara müdahale edilemeyeceği, öte yandan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davalarında mülkiyet hakkının belirlendiği ve taşınmazın ifraz edilip edilemeyeceğinin bir öneminin olmadığı hususu da gözetilerek iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı gerekçelerle karar verilmesi isabetsiz olup bozmaya gerektirniştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1.Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

2. Alınan peşin harcın davacılara iadesine,

3. Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.