"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/355 E., 2021/887 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.10.2020 tarih, 2017/714 Esas, 2020/4433 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; kararın dahili davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Kocaeli ili, ... ilçesi, ...va köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 51 ve 77; 113 ada 63; 115 ada 7, 11, 17, 54, 79, 81 ve 90; 116 ada 19; 146 ada 69, 71, 83 ve 114; 160 ada 35 ve 60; 177 ada 22 ve 126; 182 ada 74 ve 188 ada 24 parsel sayılı taşınmazların davalı ile ortak mirasbırakanı ...’dan intikal ettiğini, taşınmazların hatalı olarak davalı ... adına tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına miras payı oranında tesciline karar verilmesini talep etmiş, aşamada dava konusu 146 ada 71 ve 83 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davadan feragat ettiğini belirtmiş, yargılama sırasında davacının ölmesi üzerine mirasçıları davaya dahil olmuşlardır.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının, mirasbırakandan intikalen gelen dava konusu taşınmazlardaki miras payını kadastro tespitinden önce erkek kardeşi olan davalı ...'a harici senet ile hibe ettiğini, aynı şekilde dava dışı annesi ...'ın da taşınmazlardaki miras payını oğlu olan davalıya bağışladığını, bu hibe senetlerinin kadastro tespitlerini yapan görevli memurlara ibraz edildiğini ve hibe senedi uyarınca tespitin yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.07.2016 tarih, 2014/215 Esas, 2016/358 Karar sayılı kararı ile; dava konusu 146 ada 71 ve 83 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle, çekişmeli 113 ada 63, 115 ada 11 ve 81, 182 ada 74 ve 188 ada 24 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ...’dan gelmediği, tarafların anneleri olan ...’ın üst soyundan intikal ettiği ve bu taşınmazların davalıya bağışlandığı; çekişmeli 112 ada 51 ve 77, 115 ada 7, 17, 54, 79 ve 90, 116 ada 19, 146 ada 69 ve 114, 160 ada 35 ve 60, 177 ada 22 ve 126 parsel sayılı taşınmazların ise, ortak mirasbırakan ...’dan geldiği, ancak davacının bu taşınmazlardaki miras payından davalı lehine feragat ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.10.2020 tarih, 2017/714 Esas, 2020/4433 Karar sayılı kararı ile; dava konusu 146 ada 71 ve 83 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kararın onanmasına; diğer taşınmazlar yönünden ise keşif sırasında tanık olarak dinlenen tarafların annesi ...’a taşınmazların tek tek gösterilmediği, taşınmazların hangilerinin kök mirasbırakan ...’den, hangilerinin ise ...’a kendi üst soyundan intikal ettiği ve kök mirasbırakan ...’den taraflara intikal eden taşınmazlar varsa davacı ...’nin bu taşınmazlardaki miras payını davalıya bağışlayıp bağışlamadığı hususları açıklığa kavuşturulmadan ve dava konusu 115 ada 90 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı ekleriyle birlikte getirtilmeden eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu 146 ada 71 ve 83 parsel sayılı taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu 115 ada 11 ve 81, 113 ada 63, 188 ada 24 ve 182 ada 74 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ...’e değil, tarafların annesi olan ...’ye ait olduğu ve davalıya hibe edildikleri, mirasbırakandan geldiği saptanan kalan taşınmazlar yönünden ise davacı ...'ın davalı lehine taşınmazlardaki miras hakkından feragat ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde dahili davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Dahili davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk karardaki gerekçe ile davanın reddedildiğini, sadece mahalli bilirkişi ...'nın beyanlarına itibar edilerek karar verilmesinin doğru olmadığını, bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verildiğini, bozma kararından önce tanık olarak dinlenen ...’nin beyanları ile davanın reddedildiğini, anılan tanığın davalı ile birlikte yaşadığını, tarafsız beyanda bulunmadığını, mirastan feragate ilişkin adi senet düzenlendiğine dair savunmanın kanıtlanamadığını, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı, 640 ıncı, 701 inci ve 713/1 inci maddeleri
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 1985 yılında öldüğü, geride yargılama aşamasında ölen eşi ... ile davacı kızı ... ve davalı oğlu İsmail’in mirasçı olarak kaldığı, davacı ...’nin aşamada ölmesi üzerine mirasçılarının davaya dahil oldukları, davalı ...’in ise karar tarihinden sonra 08.09.2023 tarihinde öldüğü; dava konusu toplam 21 parça taşınmazın senetsizden, intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalı adına tespit edildiği, tespitin 20.08.2007 tarihinde kesinleştiği, davacının aşamada 146 ada 71 ve 83 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davadan feragat ettiği anlaşılmaktadır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Somut olaya gelince; bozma kararı öncesi yapılan keşifte dinlenen ortak tanık ...’nın dava konusu taşınmazların bir kısmının mirasbırakan ...’den, bir kısmının ise tarafların annesi ...’den geldiğini, dava konusu 115 ada 81 ve 11, 113 ada 63, 188 ada 24 ve 182 ada 74 parsel sayılı taşınmazların ...'ye kendi üst soyundan intikal ve taksimen kalan yerler olduğunu, kalan tüm taşınmazların mirasbırakan ...’e ait olup ölene kadar taşınmazların mirasbırakan tarafından, ölümünden sonra ise davalı ... tarafından kullanıldığını, mirasbırakanın sağlığında ya da ölümünden sonra mirasçıları arasında yapılmış bir taksim olduğunu ve davacının miras payını davalıya devrettiğini duymadığını, ancak davalının kadastro tespiti kesinleştikten sonra davacıya taşınmaz devredeceğini duyduğunu, davacı tanığı ve tespit bilirkişisi ...’in ise davalının tespit sırasında harici bir senet sunmadığını, davacının dava konusu taşınmazlardaki payını istemediğini davalıdan duyduğunu, davalı tanığı ...’nin de dava konusu 115 ada 81 ve 11, 113 ada 63, 188 ada 24 ve 182 ada 74 parsel sayılı taşınmazların kendisine ait olduğunu, bu taşınmazları davalıya haricen hibe ettiğini, kalan taşınmazlar yönünden ise davacının miras payını talep etmediğini, davalı tanığı ...’nin davacının miras payını istemediğini davalıdan duyduğunu, aralarında düzenlenmiş adi yazılı bir belge görmediğini ifade ettiği, bozma kararından sonra yapılan ikinci keşifte davalı tanığı ...’nin dinlenemediği, diğer mahalli bilirkişi ve tanıkların da önceki beyanları ile benzer şekilde beyanda bulundukları görülmüş olup özellikle tarafların ortak tanığı ...’nın ve davalı tanığı ...’nin biribiri ile örtüşen beyanlarından dava konusu 115 ada 81 ve 11, 113 ada 63, 188 ada 24 ve 182 ada 74 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ...’dan intikal etmediği ve anılan taşınmazlar yönünden iddianın kanıtlanamadığı, Mahkemece bu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı sonucuna varılmaktadır. Dahili davacılar vekilinin dava konusu 115 ada 81 ve 11, 113 ada 63, 188 ada 24 ve 182 ada 74 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Dahili davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davalı; davacının mirasbırakandan intikalen gelen dava konusu taşınmazlardaki miras payını kadastro tespitinden önce kendisine harici senet ile hibe ettiğini, bu hibe senedinin kadastro tespiti yapılırken görevli memurlara ibraz edildiğini savunmuş ise de dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların belirtildiği şekilde taraflar arasında düzenlenmiş bir harici senet görmedikleri, davalının savunmasında geçen olguyu sadece davalının kendisinden duyduklarını ifade ettikleri; diğer taraftan bu taşınmazların mirasbırakan ...’dan intikal ettiği, ölene kadar mirasbırakan tarafından kullanıldığı gözetildiğinde dava konusu 112 ada 51 ve 77, 115 ada 7, 17, 54, 79 ve 90, 116 ada 19, 146 ada 69 ve 114, 160 ada 35 ve 60, 177 ada 22 ve 126 parsel sayılı taşınmazlar yönünden iddianın kanıtlandığı açıktır.
5. Hal böyle olunca; dava konusu 112 ada 51 ve 77, 115 ada 7, 17, 54, 79 ve 90, 116 ada 19, 146 ada 69 ve 114, 160 ada 35 ve 60, 177 ada 22 ve 126 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dahili davacılar vekilinin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,21.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.