"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : GEBZE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 06.04.2022 tarihli ve 2021/1811 Esas, 2022/503 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, maliki olduğu 2446 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümü 1988 yılından itibaren yazlık olarak kullandığını, yurt dışından gönderdiği ürünlerle ilgili sorun yaşanması üzerine teminat olması amacıyla birlikte iş yaptığı .....’ın gösterdiği .....’ı vekil tayin ettiğini, 2013 yılında davalı tarafından kendisine kira alacağı için gönderilen ihtarname ile taşınmazının 2009 yılında davalı tarafından satın alındığını öğrendiğini, kendisine bedel ödenmediğini, ..... ile davalının birlikte iş yaptığını ve vekalet görevini iş birliği içerisinde kötüye kullandıklarını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde, iyi niyetli olarak tapuya güvenerek taşınmazı edindiğini, davacıya tahliye davası açtığını ve kazandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından muvazaaya ilişkin hiç bir araştırma, inceleme yapılmadığını, bilirkişi incelemesinde dava konusu gayrimenkulün değerinin çok altında bir değere satıldığının ispatlandığını, kendisinin satıştan ve satış miktarından haberdar olmadığını, satışın bilgisi dışında olduğunu, kendisine satış bedeli ödenmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 06.04.2022 tarihli ve 2021/1811 Esas, 2022/503 Karar sayılı kararı ile tanıkların davalıyı hiç tanımıyor olduklarını beyan ettikleri, davalının tapu kaydının aleniliği ilkesine dayanarak iyiniyetli satın alan olamayacağına dair davacı tarafından iddiasının ispatına yarayacak delil ve belge sunulamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, dava dilekçesini ve aşamadaki beyanlarını tekrarla vekalet yetkisinin kötüye kullanıldığını, davalının bunu bilecek durumda olduğunu, davalının ..... ile birlikte iş yaptığını, Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince muvazaanın araştırılmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
3.2.2. TMK’nın 1023'üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2'nci maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3'üncü maddesinde; “Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V/3.2.) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 09.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.