Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4468 E. 2022/7699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıların hileli davranışları sonucu taşınmazını düşük bedelle devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, hilenin varlığı ve davacının iradesinin sakatlanması hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacının yaşlı ve hasta olmasını fırsat bilerek, satış bedelini eksik ödemek suretiyle ve aracılık eden kişilerle işbirliği içinde hileli davranışlarda bulunarak davacıyı yanılttıkları, bu nedenle davacının iradesinin sakatlandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 29/03/2022 tarihli, 2021/1150 Esas ve 2022/466 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, yaşlı sağır ve hasta olduğunu, dava dışı kardeşi ....nin ise geçirdiği hastalıklardan dolayı rahatsız ve engelli olduğunu, (davacının) maliki olduğu 521 ada 15 parsel sayılı taşınmazını satışa çıkardığını, kardeşi Bekir Köse'nin kiracısı olan dava dışı .....'in, müşteri bulabileceğini ve bu arsanın satışına aracı olabileceğini söylediğini, daha sonraki günlerde aracı .....'in müşteri olarak ... isimli şahsı bulduğunu, ...'nun bu arsayı akrabalarına 270.000,00 TL bedelle alacağını, satış bedelinin banka yolu ile parça parça yurt dışından geleceğini söyleyip davacının yaşlı olması nedeni ile parayı çekemeyeceğinden paranın kendisine gönderilmesi gerektiği, kendisinin de parayı davacıya satıştan hemen sonra ödeyeceği konusunda davacıyı ve kardeşi Bekir Köse'yi ikna ederek kandırdıklarını, 27.08.2018 tarihinde tapu müdürlüğüne gidip adına kayıtlı 521 ada 15 parsel sayılı taşınmazını davalılar adına 14.000,00 TL bedel göstererek devrettiğini, davalılar adına vekaleten ... isimli şahsın hareket ettiğini, daha sonra ...'ün davacının kardeşi .....'ye telefon yolu ile 250.750 TL bedel yazan bir dekontun görüntüsünü gönderdiğini, bu dekontun gerçek olduğunu düşünen davacının parasını ...'ten talep ettiğini fakat ....'in ortadan kaybolduğunu, .....'ten şikayetçi olduğunu, nasıl olduysa bu görüntünün ....’in telefonundan iradesi dışında silindiğini, satış bedelinin dava dışı ....'e ödenmesi yönünde yazılı bir talimatının olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, dava konusu taşınmazın davacı ... tarafından satışa çıkarıldığını, davalı ...’ın babası olan dava dışı ...’nun taşınmazı kızı ve damadı adına satın almak istediğini, davacının komşusu olan .....'in durumu davacıya ilettiğini ve 270.000 TL bedelle arsanın satışı hususunda davacıyla anlaşıldığını kendilerinin (davalıların) paranın tamamını hemen hazır edemeyeceklerini, kredi çekileceğini söylediklerini, davacının da bir miktar kapora karşılığında bu teklifi kabul ettiğini, daha sonra davacının banka ve hesap işlerinden anlamadığını, söz konusu kaporanın ve daha sonra kalan bedelin aracılık yapan ...'in hesabına ödenmesini ve kendilerinin de ...'ten alacağını sözlü olarak beyan ettiğini, 20.000 TL kapora ödendiğini, kredi çekme işini hallettikten sonra kalan miktar olan 250.780 TL'nin davacının talimatıyla (davalılar adına ... tarafından) ...'in hesabına yatırıldığını, davacı ile ... arasındaki ilişkinin niteliği ve iç ilişkide borçlarını ifa edip etmediklerinin kendileri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.02.2021 tarihli ve 2019/40 E, 2021/66 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın 1/2'şer hisse olarak 7.000,00'er TL bedelle vekil ... tarafından davalılara devredildiği, davacıya taşınmazın devredilmesi halinde satış bedelinin ... aracılığıyla ödeneceğinin belirtildiği, ancak davacıya yapılan bir ödemenin bulunmadığı, dava dışı ...'in davalıların vekili ...'nun akrabası olduğu, yine satışa aracılık eden ...'ün de ...'nun akrabası olduğu, şahısların birlikte hareket ettiklerinin anlaşıldığı, her ne kadar davalı tarafça ...'in hesabına 07/08/2018, 26/07/2018 ve 27/08/2018 tarihlerinde toplamda 270.789,00 TL para gönderilmişse de, bu bedelin davacıya teslimine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı, davalıların, vekilleri ...'nun ve ...'in birlikte hareket ettikleri, ...'in davacının kardeşinin kiracısı olması sebebiyle bu kişi aracılığıyla davacının güvenini kazandıkları, tapunun devrinin yapılmasına rağmen bedelin teslim edilmediği, hileye dayalı satış işleminden dolayı davacının sözleşmeyle bağlı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalıların, davacının yetkilendirdiği ...'in hesabına Ziraat Bankasından, ...'e ait Yapı Kredi Bankasındaki hesaba havale ettiklerini, tapu bedelinin ödendiği hususunda tartışmanın bulunmadığını, savcılık tarafından verilen takipsizlik kararının kesinleştiğini, davacı tarafın .... ile .... arasındaki işbirliğini gösterir bir delil sunamadığını, olayda Borçlar Kanunu 526, 530 ve 531. maddenin incelenip irdelenmediğini, davacının satış işleminin uygun olduğunu kabul ederek kaparo aldığını ve tapuyu devrettiğini, davanın ... aleyhine sebepsiz zenginleşme davası olarak açılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 29.03.2022 tarihli ve 2021/1150 Esas, 2022/466 Karar sayılı kararıyla, davacının taşınmazını gerçekten satma iradesinin bulunduğu, taşınmaz bedelinin tapuda işlem yapılırken ödeneceğinin kararlaştırıldığı, tapuda devir işleminin gerçekleştirildiği, işlem sonrası satış bedelinin ödeneceğinin söylendiği, taşınmaz bedelinin davacıya ödenmediği, davacının davalılar, davalıların akrabası olan davalılar adına tapuda işlem yapan vekil, taşınmazın satışı için aracılık eden davalıların akrabası olan ... ve ... hesabına para gönderen yine davalıların akrabası olan ... tarafından yanıltılarak hileli davranışlara maruz bırakıldığı, taşınmaz bedelinin davacıya ödenmediği, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1.Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

3.2.2. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 18.665,49 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 23.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.