"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu kayıt maliki ile aynı kişi olduğunun tespiti istemli dava sonunda Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 18.05.2021 tarihli ve 2021/127 Esas, 2021/1113 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, .... köyü 211, .... köyü 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 219, 220, 223 ve 224 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki ".... oğlu ....." ve Karaali köyü 533 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki "....." ile dedesi olan muris.... oğlu ...'ın aynı kişiler olduğunun tespitini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, .... köyü 214 parsel bakımından anılan parselin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, Açıkyazı ve Karaali köyündeki parseller bakımından iddianın sabit olduğu gerekçesi ile düzeltme hükmü kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 02.03.2016 tarihli ve 2015/10623 Esas, 2016/2471 Karar sayılı kararı ile; “...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanarak .... köyü ve Karaali köyünde bulunan 11 adet taşınmaz yönünden davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki; davacının dava dilekçesinde veya yargılama sırasında ıslah ile düzeltmeye ilişkin bir istemi bulunmadığı halde, mahkemece 6100 sayılı ...nın 26. maddesine aykırı şekilde talep aşılarak düzeltme hükmü kurulması doğru olmadığı gibi dava konusu .... köyü 211 parsel sayılı taşınmaz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi (dava konusu olmayan .... köyü 214 parsel hakkında karar verilmesi) de isabetsizdir. Öte yandan; dava konusu .... köyünde bulunan 224 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinden önce (25.12.1978 tarihinde) ifraz işlemine tabi tutularak 269 ve 270 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, bunlardan 269 parsel davacının mirasbırakanı, 270 parsel ise Hazine adına tescil edildiği halde kaydı kapanan ve hukuki varlığını yitiren eski parsel üzerinden hüküm kurulması da doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, ... Mahallesi .... mevki 211 parsel ve ... Mahallesi eski parsel numarası 224 parsel olan ve ifraza tabi olup Kargalı Mahallesi 269 ve 270 parsele dönüşen parseller yönünden davanın reddine karar verilmiştir
4. Bozma Kararı Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
5. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 23.11.2020 tarihli ve 2020/3046 Esas, 2020/6208 Karar sayılı kararı ile “…Somut olayda, .... Mahallesi (eski ... Köyü) 211 parsel sayılı ve ... Mahallesi 270 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi ve reddine karar verilen parseller yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, bozma ilamında 11 parça taşınmaz için kabul hükmünün kural olarak doğru olduğu vurgulanmış ve kurulan hükümdeki sorunlu yönler detaylı olarak açıklanmış olmasına rağmen, mahkemece infazda sorun yaratacak şekilde bozma sonrası verilen kararda hüküm tekrarı yapılmaması ve dava konusu taşınmazlardan 224 parsel sayılı olanının ifrazı sonucu oluşan 269 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olarak görünen “Müslüm oğlu Mehmet Yıldız” isminin 17.12.2014 tarihinde davacıların talep ettiği şekilde “.... oğlu ....” olarak düzeltilmesine rağmen 269 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmemesi isabetli değildir. Hal böyle olunca, mahkemece dava konusu olan tüm taşınmazlara ait güncel tapu kayıtlarının getirtilmesi, idari yoldan düzeltme yapılan taşınmazlar yönünden davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer taşınmazlar yönünden ise davacının 18.06.2019 tarihli ıslah dilekçesi gözetilerek tapu kaydının düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
6. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 18.05.2021 tarihli ve 2021/127 Esas, 2021/1113 Karar sayılı kararı ile; 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 219, 220, 223 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan dava konusuz kaldığından, bu taşınmazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 214 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 269 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan dava konusuz kaldığından, bu taşınmaz hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 214 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 270 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, 533 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 245 ada 1 parsel ve 248 ada 9 parsel sayılı taşınmazlarda, .... olarak tapuda hissedar olarak görünen kayıt maliki ile davacının murisi .... oğlu ....'ın aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmiştir.
7. Bozma Kararı Sonrası İkinci Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, reddine karar verilen 270 parsel sayılı taşınmazın 224 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluştuğunu ve Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazın oluşumunun dava tarihinden sonra meydana geldiğini, bu parsel yönünden de davanın konusuz kaldığını, bu taşınmaz hakkında da karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken davanın reddedildiğini, ayrıca kanuna aykırı olarak aleyhine yargılama giderlerine hükmedildiğini ileri sürerek, kararın düzeltilmesini, olmazsa bozulmasını istemiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu kayıt maliki ile davacı mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
9.2.1. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu′nun (TMK) 1027 nci maddesi, ″İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca re'sen düzeltir.″ hükmünü içermektedir.
9.2.2. Öte yandan, Tapu Sicili Tüzüğü'nün 75 inci maddesinde; "(1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine; a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber, b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler, incelenmek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kaydedilerek düzeltilir. (2) Zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır. (3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksikliklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır.″ hükmü düzenlenmiştir.
9.3. Değerlendirme
Dairenin (IV/2. ve 5.) numaralı paragraflarda belirtilen hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/6.) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, davacının adli yardımdan faydalanarak harç yatırmaksızın kararı temyiz ettiği anlaşıldığından aşağıda yazılı 397,80 TL başvuru harcı ile 80,70 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.