"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECEMAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis istekli dava sonunda İstanbul 18 Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2020 tarihli, 2015/8 Esas, 2020/284 Karar sayılı kararı ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 01/03/2022 tarihli, 2021/1282 Esas, 2022/331 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan annesi ...’ın 1430 ada 38 parseldeki 14 no.lu bağımsız bölüm ile 76 ada 50 parseldeki paylarının tamamını torunu davalı ...’a, 360 ada 11 parseldeki payının tamamını ise torunu diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik edip taşınmazların üzerine kızı öteki davalı ... lehine intifa hakkı tesis ettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, taşınmazları bakım karşılığı, uygun bedelle temlik aldıklarını, satışlarda muvazaanın bulunmadığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 18 Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2020 tarihli, 2015/8 Esas, 2020/284 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan tarafından lehine kazandırma yapılmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden ise muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, mirasbırakanın mal satmaya gereksinim duymadığını, davalıların alım gücünün bulunmadığını, satış bedellerinin banka veya terekede karşılığının bulunmadığını, devredilen taşınmazlar dışında mirasbırakanın terekesinde başka taşınmazın kalmadığını, mirasbırakanın devir tarihindeki sağlık durumu dikkate alındığında bakılmaya muhtaç olmadığını, devir işlemlerinin vekaleten davalı tarafından gerçekleştirildiğini, bu hususlar incelenmeksizin, varsayıma dayalı olarak hüküm kurulduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 01/03/2022 tarihli, 2021/1282 Esas, 2022/331 Karar sayılı kararı ile mirasbırakanın davacılar ile arasında mal kaçırmasını gerektirecek bir husumetin ortaya konulamadığı, mirasbırakanın temlikteki gerçek amaç ve iradesinin mirasçılarından mal kaçırmak olmadığı, birlikte yaşadığı ve kendisinin ihtiyaçlarını karşılayan davalılara duyduğu minnet duygusu ile bakımın devamını sağlamak olduğu, 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında sözü edilen muris muvazaasının somut olayda uygulama yerinin bulunmadığı, davalıların bakım edimini ifa etmek suretiyle semenin ödendiği, bu nedenle tenkis isteğinin de dinlenemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 30/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.